|
Darbe olmuyorsa, bari bir muhtıra verin

Paralel evrende soluklananlar, kısa süre önce “Bahar gelecek” mesajlarıyla umutlandılar.



Sanki ilk defa bahar gelecek.



Hayır, aslı öyle değil.



Mevzu başka.



Elbette onlar da biliyor baharın her sene geldiğini.



Burada, kıştan sonra gelen bahar mevsimi kast edilmiyor.



Arap Baharı'nın bir benzeri.



Düpedüz darbe.



*


Ağaçlar çiçek açarken, tomurcuklar patlarken, ülkede iki baharın birden yaşanacağını beklediler.



Dereyi görmeden paça sıvayanlar oldu.



Nasıl olmasın?



Şifreli mesaj, yüksek makamdan!



Taa Pensilvanyalardan.



Yeşil cübbelerle gönderildi muştulu mesajlar.



Çekingen tebessümler eşliğinde.



*


O tebessümler ki milyarlar tutarında servet ediyor, malûm.



İster TL hesabı yapın, ister Amerikan Doları.



Yeşiller giymiş olan 1 numara, çoğu zamanki gibi sallanarak yaptığı açıklamasında, baharın geleceğini ilan ediyordu.



Onun her sözüne, kendi varlığından daha fazla inanan diğer numaralar, o güzel ve umut dolu açıklamasına mı itibar etmeyeceklerdi?



Ne mümkün!



Gönülden inandılar.



Beklediler.



*


Sabırla, umutla bekleyenlerden yaşı müsait olanlar yaşayarak, olmayanlar ise ağabeyler ve ablalardan duyup kitaplardan okuyarak biliyor ki bu ilk müjde değil.



Yıllar önce Sızıntı dergisinde yazılan “Bahar gelecek” yazısından sonra 80 yılında 12 Eylül darbesi olmuştu.



Üstelik teşkilat o darbeden hiç zarar almadığı gibi, sonrasında epeyce güçlenmişti.



Şimdi bu tecrübeyi kim göz ardı edebilir?



İz var, iz'an var.



Eh, dolayısıyla an da vardır.



An gelince hepsi olur.



Her ne vaat edildiyse.



*


Birinci bahar geldi, tomurcuklar patladı, çiçekler açtı, böcekler uçtu…



Lakin asıl beklenen bahardan henüz bir emare yok.



Olsun.



Bakın bir önceki cümlede kilit cümle 'henüz'…



İçinde nice umutlar barındırır, bilene.



Sabredene, sabrının kıymetini her dakika daha bir artırır, büyütür.



Kimin acelesi var?



*


Kulaktan kulağa, köşeden köşeye, tivitten tivite iletilen bilgilerde, orduda alt kademedeki paralel örgüt mensuplarının bir cunta kurarak, harekete geçecekleri vurgulanıyor.



Söylentilerin ayyuka çıktığı sırada Genel Kurmay Başkanlığından açıklama geldi.



Demokrasiye bağlı olduklarını söylüyorlar.



“Darbe marbe yok, kimse boşuna heveslenmesin” anlamına gelen sözler.



İyi de paşam, darbe dediğin her zaman emir komuta zinciri içinde tepeden olmuyor ki.



Zaten sözü edilen, alt kademedekilerin örgütleneceği.



Hayır, zaten örgütlenmiş durumda bile olsalar, bir darbe için cunta kurup harekete geçecekleri…



Hem bugüne kadar hangi darbede evvelce yapılan açıklamalarda “Evet, yakında bir darbe yapacağız. Öyle bir planımız var, hayırlısı bakalım” denildi mi?



Denilebilir mi?



Siz her ihtimale karşı, alt kademeleri bir yoklayın.



Varsa bir kıpırtı, haber edin, biz de hazırlıklı olalım.



*


Darbe yapılmazsa, mümkün olamıyorsa, en azından bir muhtıra verilse hükümete.



Şöyle güzelce uyarılsa; sert, kesin ifadeler kullanılsa.



Hiç değilse bekleşenlerin gönülleri hoş edilsin, nefisler körelsin.



Hiç mi bir şey yapılamaz?



Yok mudur mümkünü?



Bu kadar emare, bu kadar mesaj boşuna mıydı?


#darbe
#muhtıra
8 yıl önce
Darbe olmuyorsa, bari bir muhtıra verin
“Danışıklı dövüş” yahut “savaş tiyatrosu”
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?