|
Forsa hilâl de koyalım

Cumhurbaşkanlığı forsundaki 16 yıldız, tarih boyunca kurduğumuz devletlerin simgesi. Bardağın boş kısmını görenler içinse, o yıldızlar aynı zamanda ''yıktığımız'' devletleri göstermektedir.

Forstaki yıldızların sayısı üzerine bir forum yapılsa, sonu gelmeyen tartışmalar yaşanır.

KKTC var, diğer Türk Devletleri var, hani Türkî Cumhuriyetler dediğimiz; bir bakıma Türksel Cumhuriyetler.

Onlar dâhil edilmeli mi, edilmemeli mi? Tartış tartış bitmez!

*

1923''te kurduğumuz bu devletin şüphe yok ki temelleri sağlam. Fakat direk için aynı şeyi söyleyemeyiz.

Direkten kastım, anayasa.

80 küsur yılda dört anayasa hazırlamışız.

Öncekilerin hepsi asker eliyle yapılmış. Önce darbe, arkasından anayasa. Önce alışveriş, sonra fiş gibi.

İlk defa sivil iradeyle bir anayasa hazırlamaya kalkıldı, ortalığı toz duman aldı.

Yok, darbe olur mu?

Şeriat mı geliyor?

Rejim elden mi gidiyor?

Gelen kim, giden kim, ağan kim, paşan kim?

Taslağın taslağı bile germeye yetti.

Germeye ve gerilmeye ne kadar da alışkınız, ne kadar da meraklıyız!

*

Tabii, herkes gerginlik yanlısı değil. Özellikle taslak üzerinde çalışanlar temkinli. Hem de çok.

Aman tatsızlık olmasın, kimseyi ürkütmeyelim. Ekibimiz muhlistir, niyetimiz halistir, gayretimiz memleket yararınadır.

Kötü bir maksadımız yoktur, herkes bunu anlasın ve hiç kimse tedirgin olmasın.

Ekmek çarpsın rejimi değiştirmek gibi bir derdimiz olamaz...

Derken, eskisinden pek farklı olmayan bir anayasa çıkacaksa, bunca telaş, bunca emek boşuna demektir.

*

Sezaryen operasyonu sonunda dağın karnından bir minik fare çıkacaksa...

Yargı yine iki başlı olacaksa, siviller askerî mahkemede yargılanabilecekse...

Hukukun üstünlüğü yerine, bazı kimselerin üstünlüğü geçerli olacaksa...

Ordu ve istihbarat mensupları (TSK ve MİT) koruma altında kalacaksa, bırakın herşey yerli yerinde dursun.

Başka işlere bakalım.

Herkesi memnun etme gayreti sonunda kuşa dönmüş bir metin çıkması, ne İsa''ya yarar, ne Musa''ya.

Velev ki biri matbaacı, diğeri kâğıtçı olmaya.

*

Lakin derseniz bizden bu kadar... Bir sonraki sefere daha iyisi yapılır; o başka.

Hani tanımadığınız bir berbere gidersiniz. Adam öyle bir keser ki saçınızı, hiç memnun olmazsınız. Müdahale etseniz bile daha iyi tıraş yapamayacağını bilirsiniz.

“Buradan çıkıp vakit harcamadan iyi bir berbere gitmeli” düşüncesi geçer içinizden.

Bu da ona benzer.

*

Cumhurbaşkanlığı forsundaki yıldızların yanına 4–5 tane de hilâl koysak mı acaba?

O minik hilâllerin her biri Cumhuriyet''in kuruluşundan bu yana hazırlanan anayasaları temsil eder.

Ortalama 20 seneye bir anayasa düştüğüne göre, yıldızlarla hilaller yaklaşık 240 yıl sonra eşitlenir.

Forsun her yanı ay ve yıldızla donanmış olur.

Bu fikir hoş gelmediyse, ne diyebilirim; o zaman lezzet sarsın dört bir yanını.

17 yıl önce
Forsa hilâl de koyalım
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi