|
İçerideki dosyalar ve dışarıdaki İslam düşmanlığı

İçeriye fazla odaklanınca, bazı dış olayları gözden kaçırıyoruz. Bir düşünsek, hangisi daha önemli?



Pelikan dosyası, kafaları karıştırdı.



Orada yazılanlar hiç duyulmasaydı, ne değişirdi?



Öyle bir yazı yayınlanmasaydı, bugün farklı bir yerde mi olurduk?



Sanmıyorum.



Eğer sistem tıkandıysa, en iyi uyumu yakalayanlar arasında bile bir takım sorunlar yaşanabiliyorsa, o tıkanıklık bir şekilde aşılmak zorundadır.



“Lavabo aç” benzeri bir “sistem aç” maddesi olsaydı, tıkanan yere döker, üstüne kaynar suyu boca ederdik.



Fokurdayarak açılırdı.



*


Ersin Çelik'in Gerçek Hayat'ta kaleme aldığı “Son başbakan” yazısı, durumu özetliyordu.



Tarihimiz boyunca gelip geçen başbakanların serencamı ve bugün gelinen nokta…



Yazının kendi kadar, hatta daha fazla, başlığı anlamlıydı.



Cumhurbaşkanı Erdoğan, başkanlık sistemine geçilmesi gerektiğini her konuşmasında yıllardır belirtiyor.



O meseleyi şahsîleştirenlere dikkat edin, aynı otobüste yolculuk yapmayı dahi istemeyeceğiniz tipler olduğunu görürsünüz.



Başkanlık, Erdoğan'ın şahsî meselesi değil, ülkenin önünü açacak bir formül.



Gereğini düşünme görevi halka verilse ve görüş sorulsa, kemiksiz yüzde 60 veya 65 çıkar, emin olun.



Mevcut sistemle buraya kadar gelinebilirdi, geldik.



Bundan sonrasında vites büyütmemiz gerekiyor.



Tam gaz verdikten sonra ancak uçağın burnu gökyüzüne doğru yönelebilir.



İşte bu yüzden Davutoğlu “Son başbakan”.



Ondan sonra göreve gelecek olan, geçiş dönemi için seçilecek ve kendisinden beklenen görevi yerine getirmek üzere koltuğa oturacak.



Bir nevi genel müdür.



*


Madem genel müdür olacak, o halde Kemal Bey gelsin, diye düşünmek mümkün.



Hem hevesini de almış olur.



“En büyük hayalim başbakan olmak” demiyor muydu capcanlı yayında…



Bu da bir fikir tabii.



Fakat emin olun ki batırır.



Bütün işler tepe taklak olur.



Sırf onun en büyük hayalini karşılamak için memleketi tehlikeye atamayız.



Eli ayağı düzgün, kafası çalışan, dürüst, gayretli, samimi ve görevin hakkını verecek biri lâzım.



*


Bu aşamada Pelikan dosyasına kafayı fazla takmak doğru olmaz.



Günün birinde başka dosyalar da hazırlanabilir.



Balıkçıl dosyası, Penguen dosyası, Kanguru dosyası, Leylek dosyası gibi bir takım yahut bir çakım imzasız yazılar yayınlanabilir.



Zaten şu ülkede her gün çıkan yazıların çeşitliliği, cümle âleme yetecek kadar zengin.



Ülkenin geleceğini “Bir dost” imzasıyla biten açıklamalara bağlamadan işimize bakalım.



Yazılanların hepsi gerçek olabilir, gerçek dışı olabilir veya bir kısmı doğru olabilir.



Neticeyi etkilemez.



Bugün buradayız, yarın daha ileride olmak zorundayız.



*


İçeriye kilitlenmekten, dışarıdakileri kaçırdığımızı söylerken, önemli bir noktaya dikkat çekmek istemiştim.



Fransa'da Müslüman futbolcuların stadın soyunma odasında namaz kılmaları tepkiyle karşılandı.



Hem de öyle böyle değil.



Büyük bir hadise olarak görüldü ve ceza verilmesi söz konusu edildi.



Futbolcular, Kasım ayından bu yana on defa namaz kılmışlar.



Fransızların bir “laiklik tüzüğü” varmış ve namaz kılmak o tüzüğe aykırıymış.



Bak sen…



Sonuç, ikişer maç ceza…



Ayrıca takımlarına yapılan devlet yardımı kesilebilirmiş.



Sanılabilir ki futbolcular sahanın ortasında tam gol atmak üzereyken, namaz vakti gelmiş ve kaleye doğru giderken, durup namaza başlamışlar.



*


Fransa Futbol Federasyonu'nun Rivyera Bölgesi Başkanı “Futbolcular soyunma odalarında veya futbol sahalarında ibadet ediyor. Buna tepki vermek zorundayız çünkü bu Fransız Cumhuriyeti'nin laiklik ilkesinin ruhuna aykırıdır” dedikten sonra bunun radikalleşmeye yol açacağını belirtti.



Belediye başkanı da Nice'te yeni bir cami açılmasına karşı çıkıyor.



E hani kimseyi ibadetten alıkoymak istemiyordunuz?



Açıkça İslam düşmanlığı...



Ve yüzsüzce yalan, bir arada.



Başka bir şey değil.


#İslam düşmanlığı
#Pelikan dosyası
#Başkanlık sistemi
8 yıl önce
İçerideki dosyalar ve dışarıdaki İslam düşmanlığı
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi