|
Karadayı"nın gizli mesajı

28 Şubat davasında, dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı"nın tutuksuz yargılanmasına karar verildi.

Yerinde bir karar bu.

Delilleri karartacak hali yok.

Aradan geçen yıllar içinde, karartılacak bir delil de kalmamıştır zaten.

Öyle bir niyeti olan, 97"den bu yana "kömür" haline getirebilir.

(Dikkat buyurun, sebze halinden farklıdır bu kömür hali.)

Elde kalan neyse, mahkeme onunla idare edecek, mevcut bilgi ve belgelerle yargılayacak.

Bir de tanıkların sanıkların o döneme ait olaylardan hatırladıkları kısmıyla.

*

Tutuklamanın bir diğer gerekçesi kaçma ihtimalidir, malûm.

Karadayı"nın yurt dışına kaçacak hali de yok.

Hem çıkış yasağı getirildi, hem de her hafta karakola gidip polise imza verecek.

İmzasının mührünü yaptırıp polislere teslim edecek değil ya!

"Siz benim yerime haftada bir mührü basarsınız, ben de çekip gideyim, yazlığımda kafamı dinleyeyim" şeklinde bir ricada bulunsa, olur mu?

*

Karadayı"nın daha önce yaptığı açıklama çok şeydi.

Neydi derseniz, vallahi tıkanıklık aynen devam eder.

Uygun bir kelime bulamadım da o yüzden "şey"le tamamladım.

"Kısaca BÇG denen Batı Çalışma Grubunu duymadığını" söylemesi, hangi kelimeyle özetlenebilir?

Allah aşkına biraz yardımcı olun.

Hep beraber bunu ifade edecek bir kelime bulalım.

*

Bütün milletle dalga geçmek anlamına gelen o tavır karşısında biz de ona aynı şekilde davranabiliriz ama o zaman da "yargı sürecine etkide bulunmak" şeklinde yorumlanabilir.

Hiç öyle bir niyetimiz yok.

Efendice yargılansın, kurallar neyse işlesin.

*

Karadayı"ya sorulan 83 sorunun hepsine bakmadım.

İçlerinde "Televizyonda Karadayı isimli bir dizi var; orada ne zaman görüneceksiniz" türünden bir soru var mıydı, yok muydu bilmiyorum.

Varsa onu da geçiştirdi mi ondan da haberim yok.

Yalnız önemli bir noktaya yoğunlaşmış bulunmaktayım.

Hemen belirteyim.

*

Şöyle bir kısım var haberler arasında:

"Dört yıl Genelkurmay Başkanlığı yapan Emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı, Ergenekon sürecinde gündeme gelen Encümen-i Danış üyeliği yapıyordu.

22 Ocak 2009 günü Moda Deniz Kulübü"nde yapılan Encümen-i Daniş toplantısının çıkışında emekli Orgeneral Karadayı ile aynı kurul üyesi eski Genelkurmay Başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu"nun birlikte görüldüğü fotoğraf tartışma konusu olmuştu.

Karadayı ve Kıvrıkoğlu"nun, elleri ceketlerinin içine doğru sokulmuş biçimde objektiflere yansımıştı. Masonik bir işaret olduğu bilinen bu durum, iki emekli paşanın, Ergenekon operasyonları sebebiyle "bize sahip çıkın" mesajı olarak yorumlanmıştı."

*

Biz bol vakti olanlar, elini ceketin veya paltonun içine sokma işaretini ta Napolyon"dan bu yana tartışırız.

Şu demektir, bu demektir diye türlü fikirler ortaya atılır.

Aslında ne Masonik bir işaret, ne de birilerine mesaj gönderme.

Evden aceleyle çıkmış ve kemer takmayı unutmuş bir adamın, düşmesin diye pantolonu içeriden tutmasından ibaret.

11 yıl önce
Karadayı"nın gizli mesajı
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi