Sözcü'nün manşeti: “Millet bölündü”.

Bak, vah vah de. Hiç el sürmeden, uzaktan görünce bile endişe duymaya yeter.

Yazık bu millete diye eklemeyi unutma.

Referandumda milletin bir kısmı 'Evet' bir kısmı 'Hayır' diyecek.

Dolayısıyla fena halde kötü imiş.

E bölünmeyelim o zaman; hep beraber 'Evet' diyelim veya sandıktan firesiz 'Hayır' çıksın.

Bu mudur?

*

Kardeşim, referandum dediğin başka nasıl olacak ki?

Herkesin tek fikirde birleşmesini mi bekleyelim.

Sen dua et ki burada iki seçenek var.

Ya genel seçim olsaydı da kırk parti katılsaydı ne olacaktı?

Seçimde en az yirmiye bölünüyoruz; ferman gibi uzun seçim pusulalarında tek parti mi yer alıyor?

*

Zaten referandum ne demek?

Re: Millet

Fe: Mecburen

Ran: İkiye

Dum: Bölünecek

İşine gelse de gelmese de.

*

Seçmenin eline bir mühür veriliyor, bir de üstünde 'Evet' ve 'Hayır' yazan ufak bir kâğıt.

Düşüncesine, gönlüne, hava durumuna, psikolojisine göre herkes kararını veriyor, mührü iki seçenekten birine basıyor.

Referandumun, tek seçenekli olacak hali yok ya.

Hani bir zamanlar, kimi ülkelerde, tek partili seçimlerin yapıldığı türden…

*

Yine de bir farklılık yapmak mümkün.

Gönlünden biraz 'Evet' biraz 'Hayır' diyenler, ikisine birden mührü vurabilir.

O durumda tabii ki 'geçersiz' kabul edilecek.

Bunun geçersiz sayılmayacağı bir sistem yapılabilir: Yüzdeleme.

(Özgün bir referandum türü. Malûm, buluşlar hep ihtiyaçtan doğar.)

*

Açalım ne demek istediğimizi.

Mesela seçmen biraz tereddütlü; 'Evet'e basacak ama yüzde yüz 'Evet' demek gelmiyor içinden.

Yüzde 70 Evet, yüzde 30 Hayır demek istiyor.

Yahut tersi.

Oy pusulaları ona göre düzenlenerek yüzdelenebilir.

İki seçeneğin de altında on tane kutucuk.

Seçmen yüzde yüz eminse, hepsini birinin altına basacak.

Değilse, dokuzunu birine, bir tanesini diğerinin altına.

*

Altı tane birine, beş tane diğerine basan çıkarsa ne olacak? Geçersiz.

Ne yapalım, her ilacın bir yan tesiri var.

Diyeceksiniz ki ayrıca sonucu hesaplaması zor.

Orası öyle.

Fakat mevzu derin; olacak o kadar.

Çocuk oyuncağı değil.

“Aldım verdim, ben seni yendim” diye sayışmıyoruz.

Koskoca referandum bu; Anayasa oylaması.

Şakaya gelmez, ciddi iş.

Biraz daha zahmete girmekle, biraz daha vakit harcamakla kıyamet kopmaz.

Hem bilgisayarlar, hesap makineleri ne güne duruyor?

*

O kadar fazla zahmete ne gerek var derseniz, sebebini başta belirttik.

Sözcü kafasındakilerin yaşadığı tereddütler.

Maksat gönüller hoş olsun.

Yoksa, her ne yapılırsa yapılsın, neticede milletin kararı ortaya çıkacak.

Neyse… Biz Bakî ile sözü tamam edelim:

“Nedür bu handeler bu işveler bu nâz u istiğna

Nedür bu cilveler bu şîveler bu kâmet-i bâlâ”