|
Ona da karşıyız, buna da karşıyız

Bayılıyorum şu halk röportajlarına. Herkesin bir fikri olması ne güzel… “Fikrim yok” diye cevap verenlerin de çoğunlukla doğru söylemediğini sanıyorum.



Akılsız insan vardır da fikirsiz insana pek rastlanmaz.



Niye fikri olmasın?



Belli etmek istemiyor sadece.



Ne tarafta durduğu anlaşılmasın…



Yarın bir ihtimal, başına dert açılmasın diye.



Yoksa “Yeni başlayan şu uygulama faydalı mı zararlı mı?” sorusunda 'fikirsiz' olabilmek hakikaten zor iş.



“Fikri yok” şıkkı yerine “Cevap vermek istemedi” daha münasip.



Soruyu soranın, bir yerde, karşısındaki kişiyi aşağılamasıdır, o şıkkı işaretlemek.



Hiç kimsenin, vatandaşlardan bir kısmını 'fikirsiz' sınıfına dâhil etmeye hakkı olamaz.



*


Devlet “Çeyiz destek hesabı” diye bir proje geliştirdi.



Birkaç gün önce de uygulama başladı.



Evlenmek isteyen gençler, bir bankada çeyiz hesabı açacak…



Üç yıl düzenli olarak belli bir miktar para yatıracak…



Sonunda devlet ona beş bin liraya kadar destekte bulunacak.



*


Vatandaşın görüşünü ekrana yansıtmak isteyen televizyoncular da halk röportajı yapmak için sokağa çıkmış.



Eminönü, Bakırköy, Taksim gibi kalabalıkların olduğu yerlerde mikrofon uzatıyorlar.



Beğenen var, beğenmeyen var.



Teyzenin biri o uygulamayı eleştiriyor.



Hiç mantıklı bulmamış.



“Ben o kadar sene para biriktirdikten sonra…” diye söze başlamasın mı?



İlahi hanım teyze…



Nereden bulursun böyle lafları?



O uygulama her şeyden önce gençler için.



Sınırı 27 yaş.



Üç sene de biriktirmek gerektiğine göre, en geç 23 yaşında başlamak gerekiyor.



Sen gelmişsin 73 yaşına.



Para biriktirsen ne olur, bütün servetini ortaya sersen ne olur?



O yaşta da evlenmek isteyebilirsin elbette.



Ama çeyiz destek hesabının kapsamı dışındasın.



Kapsama alanı dışında kalınca, ister istemez şebeke aranacak.



Yaşlıları evlendirme şebekesi.



Kanallarda karşımıza çıkan türden.



*


Henüz tv kanallarının o işe el atmadığı bir zamanda, dul kalmış yaşlı kadına oğlu sormuş:



“Ana, sana fındık fıstık mı alayım, bir münasip ere mi vereyim?”



Kadın hiç düşünmeden cevap vermiş…



“A evladım, ben bu yaştan sonra fındık fıstığı hangi dişimle yiyeyim?”



*


Ununu elemiş eleğini duvara asmış teyzemiz, büyük ihtimal bütün uygulamalara karşı olan cinsten.



Ah be teyze, dedim onu görünce, keşke hiç fikrin olmasaydı…



Yine de peşin hükümlü olmamak lazım…



Belki “Ben o kadar sene para biriktirdikten sonra…” ifadesindeki 'ben' sözün gelişi…



Uygulamayı mantıklı bulmuyor.



Olabilir, herkes bütün işleri beğenmek zorunda değil zaten.



*


Ama bir hesap yapalım.



Yakınlarının düğününe gidenler, ekseri çeyrek altın takıyor.



Bir çeyrek, 190 lira civarı.



Yeğenine evlenirken çeyrek altın takan biri, iyi bir katkıda bulunduğunu düşünüyor üstelik.



Çeyiz destek hesabı açan bir genç beş bin lira devletten alacak.



Bir o kadar da eşi alabilecek.



Toplamda on bin lira.



O parayla kaç tane çeyrek altın alınır?



Kendi taktığı altının 52 katından fazla tutan devlet katkısını küçümsemek için ne olmak gerekir, bir düşünelim.



Bendeniz düşündüm ve buldum:



Müzmin muhalif.


#Çeyiz destek hesabı
#Eminönü
#Bakırköy
8 yıl önce
Ona da karşıyız, buna da karşıyız
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset