|
Paralel taksici

Vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, hayatından bile önemli görenler, 15 Temmuz gecesi evlerine kapanıp kalmadı.



Başkomutan emretti diyerek sokağa çıktı, meydanları doldurdu.



Tanklara, uçaklara kafa tuttular, kurşunlara hedef oldular.



Gidenler şehit, kalanlar gazi.



O gece sokaklarda, rezil darbe girişimini engelleyenler, 7 Ağustos günü Yenikapı'da buluştu.



Yenikapı, daha önce öyle muhteşem bir kalabalık görmemişti.



İşte Yenikapı ruhu dedik.



Sonradan bazıları yan çizse bile, o gün bütün dünyaya bir mesaj verildi.



Altı kalınca çizilmesi gereken o mesajı alan aldı, almayan ise almaya niyeti olmadığını açıkça belli etti.



*



Yenikapı, meydandan ibaret değil, malumunuz.



Orada feribot iskelesi bulunuyor.



Gidenler, gelenler, karşılayanlar, yolcu edenler…



Park yeri bulmaya çalışan özel arabalar, taksiler, otobüsler…



Az ilerideki metro veya Marmaray istasyonuna elindeki bavulu çekerek ilerleyenler…



Karşılayan biri yoksa, ne zordur indikten sonra yüklerle uğraşmak.



Gideceğiniz yer yakınsa, taksiler almaz.



Önce nereye gitmek istediğinizi sorarlar.



“Çek Edirne'ye” demelisiniz onları memnun etmek için.



Güya müşteri seçmeye hakları yoktur, fakat kimse umursamaz.



Şikâyet etmek bizde ayıp karşılandığı için, oradaki taksiler, kavun karpuz tezgâhı önündeki müşteri gibi davranırlar.



Vatandaşın kafasında “Şikâyet etsen ne olacak” sorusu sabittir.



Bir şey değişmeyecek sanılır.



*



Çıkış kapısı önünde “Taksi, taksi… Taksi lazım mı abla?” diye bağıranlar arasında, kadınların elindeki bavulun sapına yapışmaya çalışanlara bile rastlanır.



Geçenlerde bir kadın, öyle davranan birine sürpriz yaptı ve “Lazım” dedi.



Sonrası evlere şenlik.



“Nereye?”



“Ataköy'e…”



Sol kolu zenci olan şoför, diğer bağıranlardan birine sordu bu sefer.



“Ataköy kaç yazar?”



“28-30 lira…”



Belli ki yarı zencinin taksimetresi yok. Korsan.



Kadına döndü “Abla, yanına bir yolcu daha alırım yalnız” dedi.



Abla biraz düşündü.



“E, olur” dedi, “Parayı bölüşeceksek…”



Edepsiz korsan, “Yok” dedi.



“Ya nasıl olacak? İkimizden de mi otuzar lira alacaksın?”



Edepsiz gayet pişkin: “Evet…”



“Olur mu öyle şey” dedi, yürüdü kadın.



Yarı zenci edepsiz korsan taksici, öte tarafa dönerek, yeni bir av için tekrar bağırmaya başladı.



“Taksi, taksi… Taksi lazım mı abla?”



*


Bu rezilliklerle kim ilgilenecek?



Meşhur sorunun vaktidir: Devlet nerede?



Şimdi devletin işi başından aşkın, biliyoruz.



Paralel çete ile mücadele etmekten imanı gevredi.



Ama bu gibi konular gözardı edilecek türden sayılmaz.



Öyle görülmemeli.



Gündelik hayatın kalitesini yükseltmek için hırlıyı hırsızı ayırmak şart.



Bu gibi konuları çözüme kavuşturacak birilerinin el atması gerek.



Tek mesele paralel olmamalı.



Hem bunlar da paralel taksici.



Üstelik en az öteki paraleller kadar edepsiz.



*


Biz Yenikapı'ya yolcu karşılamak için giderken, “Gidelim bakalım, hem Yenikapı ruhunu da görürüz” diye düşünmüştük.



Belli ki o ruh gitmiş, başka bir ruh gelmiş Yenikapı'ya.



Korsan ruh.


#Yenikapı
#Paralel yapı
il y a 8 ans
Paralel taksici
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset