Hukukun üstünlüğüne inanırım, hukukçuların üstünlüğüne asla inanmam. İkisi çok farklıdır. Hukuka güvenirim, hukukçulara ise her zaman güvenmekte zorlanırım.

Çelişki gibi gelmesin.

Hukuku uygulayacak olan, postacılar, askerler yahut bahçıvanlar değil, hukukçular olmasına rağmen, kendi adıma böyle bir güven sorunu daima geçerlidir.

Çünkü insanın olduğu yerde sürprizler vardır.

Zaaflar, adam kayırmalar, vicdan-cüzdan arasında kalmalar...

*

Yanlış düşündüğümü iddia edecek biri çıkar ve aksini ispatlarsa, o zaman belki durum değişir.

Ancak şimdilik herkes kendi fikrinde kalsın.

Hukuk adamlarının hepsine güvenenler, güven duymaktan vazgeçmesin.

Ben yine "İnsanoğlu çiğ süt emmiş emmoğlu..." demeye devam edeceğim.

*

Ne kararlar gördük bugüne kadar.

Hukuk adına ne cinayetlere tanık olduk.

Açık seçik ifadelerin nasıl tam tersine çevrildiğini, tepe taklak edildiğini, yanlış yorumlandığını...

Uyduruk delillerin geçerli sayıldığını, yalancı şahitlere itibar edildiğini, baskıya boyun eğildiğini, emirin demiri kestiğini, talimatla karar verildiğini biliyoruz.

Bir örnek verelim.

Yassıada''da Başsavcı Egesel''in, "Sizi buraya tıkan irade böyle istiyor" şeklindeki tarihî sözleri en çarpıcısı olsa gerek. Bundan daha büyük itiraf olabilir mi?

*

O elli yıl öncesinde kalmış demezsiniz biliyorum ama bir de günümüze gelebiliriz.

Bir Yargıtay hâkimi ile Ergenekon davası sanığı arasındaki konuşmalara bakalım...

Hâkim: İnşallah aynı yere de gelmezler inşallah yine bölünerek çoğalmayız inşallah.

Ergenekoncu: Yani yani öyle bir noktaya doğru çekmek istiyorlar ben de bu yüzden çıkıp konuşmadım. Özellikle konuşmadım yani.

Hâkim: Bir de hiç ara vermiyorlar ki size sizinle ilgili sloganlar duyulmasın.

Ergenekoncu: Yani. (…)

Hâkim: Moraliniz iyi mi?

Ergenekoncu: Çok iyiyim Allah''a şükür.

Hâkim: İyi olsun.

Ergenekoncu: Hukukumuz sayesinde başım dik.

Hâkim: Evet evet her ne kadar yıllardır sızmaya çalışsalar da...

Ergenekoncu: Evet.

Hâkim: Vatandaşlar dinleniyor. Ama dinlesinler. Ben de bir yargı mensubuyum dinlesinler.

Ergenekoncu: Hukukumuz sayesinde başımız dik... Hukukun üstünlüğüne inanıyorum ya...

*

Hâkim: Kendinize iyi bakın boşverin siz… Büyüyeceksiniz.

Ergenekoncu: Sağolun sağolun sağolun.

Hâkim: Toplumun bir lidere ihtiyacı var ve siz o lidersiniz.

Ergenekoncu: Sağolun çok teşekkür ediyorum.

Hâkim: Ben inanıyorum ya… Çıkmasanız da ben inanıyorum.

*

Buna benzer pek çok konuşma var delil dosyalarında. Herşeye rağmen, bu tür örneklerin azınlıkta olduğunu bilmek gerekir. Hukukçuları bir yana bırakıp basın sektöründeki ''yamuk'' adamların yüzdesine bakarsak, çok daha fazla olduğunu görürüz. Hiç şüpheniz olmasın.