|
El yazısı mı? Düz yazı mı?

Bazı insanoğlunun en önemli icatlarından biridir. İnsanların duygu ve düşüncelerini karşı tarafa aktarabilmek için belli sembol ve işaretleri kullanmalarıyla başlamış ve giderek her toplum kendine özel yazı karakterini oluşturmuştur. Ülkemizde Latin harflerinin kullanılmaya başlamasıyla birlikte bitişik yazma yani el yazısı okullarda öğretilmeye başlandı. Çocuk ilkokula başlandığında birinci hedef okuma yazmayı öğretmek olarak belirlenir. 6 yaşına gelmiş bir çocukta, artık el kaslarını kullanma becerisinin belli bir olgunlukta olduğu kabul edilir ve kalem ile yazı yazmayı öğrenmesi beklenir.



Yazı yazmak sadece zihinsel bir işlev değil, aynı zamanda bir beceri işidir de. Kalem tutabilmek, çizgi çekebilmek, resim yapabilmek ancak el kasları normal gelişen, yani ince motor beceri olarak tanımlanan becerisi yaşına uygun olan çocuklarda oluşması gereken bir yetidir. Doğru ve güzel yazı yazabilmenin bir diğer şartı da, el göz koordinasyonunun iyi gelişmesidir. Tüm bu özellikler normal gelişmiş ise, ilkokula başlayan bir çocuk yazmakta zorlanmaz. Kısa süre içinde de en azından bakarak tüm harfleri yazabilir. El yazısı ise düz yazıya göre daha karmaşık ve görsel ayrımlaştırması daha zor bir yazı şeklidir. Bu nedenle yazı becerisi iyi olmayan çocuklar el yazısında çok daha fazla zorlanırlar. Yazıları çirkin ve okunmaz olur.



Başka önemli bir sorun da doğuştan yazma becerisi sorunu olan çocukların düz yazıda dahi zorlanırken el yazısını hiç yazamamalarıdır. Yazısı yaşıtlarıyla kıyaslandığında çirkin olan çocuklara dikkat edilmelidir. Eğer çocuk yazarken benzer harfleri birbirine karıştırıyor, eksik ya da yanlış yazıyor, sayfa düzenini sağ1ayamıyorsa öğrenme bozukluğu içinde yer alan yazma bozukluğu akla gelmelidir. Burada sorun, çocukların yazma becerilerinin yaşları ve zekâlarına oranla daha geri olmasıdır. Bu çocukların çoğunda dikkat eksikliği sorunu da vardı ki bu yazma işlevini daha da güç hala getirir. Yazma bozukluğu sıklıkla okuma bozukluğu ile birlikte görülür. Yani bu çocukların okuma kaliteleri de iyi değildir. Böyle olunca akademik hayata kötü bir başlangıç yapmış olurlar. Yazma beceri sorunu olan çocuklar yazarken belirgin harf, noktalama ve gramer hataları yaparlar. Birbirlerine şekil olarak benzeyen b-d, m-n, c-ç, s-ş gibi harfleri karıştırır, birinin yerine diğerini yazarlar. O-ö, u-ü, ı-i gibi noktalı ve noktasız harfleri karıştırır, bir kelimeyi bölerek yazma, ya da kelimeleri bitişik yazma gibi heceleme hataları yaparlar. Noktalama işaretlerini kullanmakta, sayfa düzeni yapmakta, paragraf oluşturmakta çok zorlanırlar. Çok karışık ve kötü yazar ve yazdıklarını çoğu kez kendileri dahi okuyamazlar.



İlkokula yeni başlayan çocuk daha önce kalem tutma üzerine pek çalışılmamış ise başlangıçta yazarken zorlanabilir. Ancak birinci sınıfın ortasına doğru zorlanmanın azalması ve çocuğun yazma becerisini kazanması beklenir. Gelişimi ve ince motor becerileri geri olan çocuklarda zorlanma daha çok yaşanır ve daha uzun sürer. Yazma bozukluğu genellikle bu dönemde anlaşılır. Yaşıtlarına göre yazısı kötü, düzensiz ve hatalı olan bazı çocuklar ailenin çabası ve öğretmenin ikazlarına rağmen hatalarını düzeltemezler.



Gelişimsel olarak yazma beceri sorunu olmayan çocukların el yazısı öğrenmelerinde ve yazmalarında bir sakınca yoktur elbette. Fakat azımsanmayacak oranda yazmada zorlanan çocuk olması nedeniyle, birliktelik sağlamak amaçlı, ilkokulun en az ilk 2 yılı düz yazı öğretilmeli daha sonra isteyen çocuklara el yazısı dersi verilmelidir. Güzel yazmak bir beceri ve hatta bir sanattır. Çocuklarımızın bu becerileri varsa elbette değerlendirilmelidir. Yazmayı çocuklar için bir eziyet haline getirmek, çocukların tüm eğitim hayatlarında yazı sorunu yaşamalarına ve yazmaktan nefret etmelerine neden olacaktır. Bunun için Milli Eğitim Bakanlığının önümüzdeki öğretim yılında planladığı düz yazıya geçme kararını çok doğru buluyorum.


#İnsanoğlu
#El yazısı
#Gelişim
7 yıl önce
El yazısı mı? Düz yazı mı?
X’e kısıtlama an meselesi
Musevî bir yasadan Kızıl Düve miti üretmek
Sosyal çürüme yazıları 2: Her türden bağımlılıklar cumhuriyeti
Bir bu eksikti...
IBAN veren esnafın katli vacip mi?