|
Çocuklarımıza öğüt verelim ama nasıl?
Aslında hiçbirimiz sevmeyiz öğüt almayı. Bildiklerimizin tekrar edilmesi yanında, yaptığımız bir hatanın konuşulmasını istememektir bu duygumuzun temel nedeni. Tam tersi, öğüt vermeyi ise çok severiz. Bir de her şeyi en iyi bizim bildiğimizi düşünüyor isek, başta çocuklarımız olmak üzere çevremizdeki kişilerin her davranışında kusur bulur, ilk fırsatta başlarız anlatmaya nasihat vermeye. Bazen hayli uzun sürer bu fasıllar ve karşımızdaki kişiler özellikle de çocuklar sıkılır ve dinlemezler ne anlattığımızı.

Öğüt vermek çocuğu terbiye etmenin başta gelen araçlarından biridir elbette. Daha bebeklik yıllarından itibaren dış tehlikelerden korumak, doğruyu yanlışı öğretmek için ona yol göstermemiz gerekir. Ancak öğüt vermenin yöntemi ve sıklığı çocuğun doğru mesaj alıp almayacağında en belirleyici faktördür. Çocuğunun her davranışını eleştiren, neyi yapıp neyi yapmaması gerektiği hakkında konuşan, kendi tecrübelerini uzun uzun anlatan, davranışların sonuçları hakkında keskin mesajlar veren anne babalar çocuklar tarafından sıkıcı bulunurlar ve mesajlar genellikle yerine ulaşmaz.

Bazı anne babalar ise her şeyi kendisinin en iyi bildiği düşüncesiyle hareket eder, öğüt verirken karşısındakini aşağılamaktan geri kalmazlar. Oysa konuşurken kullandığımız dil, çocuğun bizi anlaması ve söylediklerimizi içselleştirmesi açısından çok önemlidir. Tutarlı ve kararlı bir dil kullanmak kadar, sevecen ve kibar bir dil ve tonlama kullanmamız da şarttır. Olumsuz davranışa yönelik değil de, kişiliğe yönelik söz, tavır, aşağılama, suçlama ve hakaretlerin çocukların terbiyesine olumlu katkı sağladığı düşünülemez.

Çocukların yanlışlarını gördüğümüzde elbette müdahale edeceğiz. Ancak davranışları değiştirmek amacıyla çocuğu sorguya çeken, saldırgan, alay eden ve öfkeli ifadeler kullanmamamız gerekir. Yumuşak bir üslupla birlikte yeri ve zamanı geldiğinde verilen öğütler çocuk tarafından doğru algılanabilir. Çocuğa verilecek en yararlı öğüdün sözden çok davranışlarla olacağı unutulmamalıdır. İstediğimiz kadar öğüt verelim, yol gösterelim eğer benzer olumsuz davranışları biz de sergiliyor isek bunlar fayda sağlamayacaktır. Davranışlarıyla çocuğuna iyi bir model olan anne babaların çocukları sözlü öğütlere dahi ihtiyaç duymayabilirler.

Diğer önemli bir konu da verilen öğütlerin net ve anlaşılır olmasıdır. Konudan konuya atlanmamalı, vermek istediğimiz mesaj dışına çıkılmamalıdır. Öğüt verirken kısa öyküler anlatabilir ve kendi hayatımızdan örnekler verebiliriz. Bazen anne babalar bir çırpıda tüm anlatmak istediklerimizi anlatıp kurtulmak isterler. Uzun süren ve detaylı konuşmaları çocuk bir süre sonra dinlemez çünkü konuşmanın bir an önce bitmesine odaklanmıştır. Hâlbuki en yararlı olan öğüt en kısa olanıdır. Mesaj hedefe ancak bu şekilde sağlıklı ulaşabilir.
#cocuk eğitimi
#model anne
#öğüt verme
9 yıl önce
Çocuklarımıza öğüt verelim ama nasıl?
Fars emperyalizmi ve Şiî yayılmacılığı-3
Mülâhaza etmek
Siyasetçileri bürokratlara kurban etmek
Musallada bir sosyolog daha… Vehbi Başer’in ardından
Taşkent’in öbür yüzü