|
Marshmallow testi

Şekerleme ve çikolataya dayanamaz çocuklar. Evde bizlerle olan en büyük kavga nedenlerindendir çocukların tatlıya olan aşırı düşkünlükleri. Günde şu kadar yenecek, yemekten önce asla yenmeyecek gibi sınırlar koyarız. Uyulmadığında da fazlaca geriliriz. Bunu bilen Psikoloji Profesörü Walter Mischel 1970'lerin başında yaptığı bir deney ile şekerlemeyi kullanarak özellikle çocukların sabrını, bekleyebilme güçlerini ve hazzı erteleyebilme becerilerini ölçtü. Profesör Mischel'in asıl amacı ise, çocuklar arasındaki davranış farklarını görerek bekleyebilen, kendini kontrol edebilen, hedefe ulaşmak için sabredebilen çocukların ileride nasıl bir birey olacaklarını anlamaktı.



Marshmallov testi olarak adlandırılan bu test yıllar boyunca başka bilim adamları tarafından da uygulandı. Aslında test çok basit bir temel ile kurgulanmış. Boş, küçük bir odanın içinde bir masa ve masanın başında bir çocuk. Çocuklar odaya tek tek alınıyorlar ve masanın üzerine çok güzel görünümlü bir şekerleme konuyor. Masanın üzerindeki şekerlemeyi gören çocuğun içi gidiyor elbette. Ancak testi yapan kişi çocuğa “şekeri isterse şimdi yiyebileceği ancak bir süre beklemesi halinde ikinci bir şeker kazanacağını” söylüyor. Kişi odadan dönmek üzere çıkıyor ve dışardan çocuğu aynalı odada gözlemeye başlıyor. Bu deneye çok farklı tepkiler verebiliyor çocuklar. Bazı çocuklar şekeri hemen yemeyi tercih ediyor. Bir kısmı elini götürüyor, ama şekeri alamıyor ve beklemek zorunda olduğunu düşünerek bekliyor. Bazıları bir ısırık alıp bekliyor. Bu beklemede bazılarının yüz ifadelerinden çok sıkıntı çektikleri görülüyor. Hatta şekeri görmemek için sağına soluna bakanlar, gözlerini kapatanlar, tavanı seyredenler bile oluyor. Gerçekten bir çocuk için dayanması, beklemesi güç bir süreç. Bu deneyin sonunda miniklerin bir kısmı ikinci şekerleme hakkını elde ediyorlar. Yani sabrediyor, bekliyor, zevk alma duygusunu erteliyor ama sonunda ikinci şekerlemeye sahip oluyorlar.



Asıl bundan sonrası önemli. Bu çocuklar uzun süre takibe alınıyorlar ve sosyal becerileri, problem çözme güçleri, kişiler arası ilişkileri, organizasyon ve planlama yetenekleri, okuldaki akademik başarı durumları ve sosyal alanda popülerlikleri gibi birçok alanda gözlem ve incelemeler yapılıyor. Sonunda görülüyor ki; sabredip bekleyen ve ikinci şekeri hak eden çocuklar ileriki yaşamlarında, okullarında daha başarılı, daha popüler oluyor ve sosyal ilişki becerileri, problem çözme yetenekleri daha gelişmiş halde yaşamlarına devam ediyorlar.



Çocuklar için yapılan bu deneyi biz erişkinlere uygulasak çoğumuz testi geçemeyiz sanırım. Yani sabredemez ve hemen götürürüz şekerlemeyi ağzımıza. Nasıl trafikte beklerken korna çalmadan duramıyor, kırmızı ışık yandığı halde bir boşluğunu bulup karşıdan karşıya geçmeye çalışıyor, önümüzde biraz yavaş giden otomobili sollanması yasak yerde solluyor isek. Ya da uçak park yerine gelmeden ayağa kalkıp baş üstü dolabını açıp hostesin o meşhur anonsunu duymazlıktan geliyor, kuyrukta beklerken homurdanmaya başlıyor, restoranda yemek biraz gecikince garsona kızıyor isek.



Sabrın yapımızla alakalı olduğu kadar, öğretilebilen bir şey olduğu da bir gerçek. Beklemeye tahammül gücü küçük yaşlardan itibaren eğitimle kazandırılabilen bir durum aslında. Ama önce bu eğitimi vermesi beklenen kişilerin, yani biz anne babaların davranışlarımızla örnek olmamız gerekiyor çocuklarımıza. Çocuğumuzla ilişkimizde gözlemlemeden verdiğimiz ani tepkiler, hemen kızıp bağırıp çağırmalar, kendisini ifade etmesine izin vermeden lafı çocuğun ağzına tıkamalar, tam da sabretmemeyi öğretir çocuklarımıza. Sabredemeyen bir çocuğa “bekle” diyebilmemiz için önce bizim beklemeyi becermemiz şart.


#Psikoloji
#Marshmallov testi
7 yıl önce
Marshmallow testi
Tevradî bir mitin Kur’anî bir kıssa ile tashihi
i-Nesli anlaşılmadan siyaset de olmaz, eğitim de…
İç talebe ilişkin öncü göstergeler ilave parasal sıkılaştırmaya işaret ediyor!
Enerjide bağımsız olmak
Târihin doğru yerinde durmak