|
Mızıkçılık

Mızıkçılık Bir oyunu ya da birlikte yapılan bir işi çeşitli bahaneler öne sürerek ya da nedenler ortaya koyarak bozmaya çalışma ve sonuca razı olmamak olarak tanımlanır mızıkçılık. Genellikle çocukların en belirgin ilişki ve iletişim biçimi olan oyunlarda ortaya çıktığı için başka bir tanım olarak da oyunbozan denir mızıkçılık yapanlara. Oyun, gelişim dönemindeki çocuğun en önemli ve en değerli ruhsal beslenme aracıdır. Hayatının önemli bir zaman dilimini oyunla geçirir çocuk. Sevincini, mutluluğunu, öfkesini, nefretini, duygusal ihtiyaçlarını, kısaca olumlu ve olumsuz her türlü duygularını oyun yoluyla dışa vurur ve karşı tarafa aktarır.



Ancak oyun her zaman olması gerektiği gibi bir doyum sağlamaz çocuğa. Bazen oyun çocuk ve çevresindekiler için bir eziyet, bir kâbus halini alabilir. Oyun esnasında öyle şeyler yaşanır ki, anne baba olarak bizler dahi sabredemeyip tepki vermeye başlarız. Her ne kadar oyunlarda özgürlük, açıklık, aşırı kuralların olmaması gibi durumları yaş dönemlerine göre normal karşılıyor isek de, her oyunun kendi içinde çok keskin olmasa da kuralları vardır elbette. Yetişkinlerle oynarken, çocuğun oyunun kurallarını esnetmesi, oyunun içinde başka oyuna geçmesi ya da oyunu terk etmesi çok önemsenmeyebilir. Erişkinler olarak oluşan bu minik krizleri yönetmeyi genellikle başarırız. Ancak çocuklar birlikte oynamaya başladıkları yaşa geldiklerinde “oyunun kuralları” daha belirgin ve önemsenen bir hal almaya başlar. Böyle olmazsa oyun içinde sorunlar çıkar.



Oyunu yönetmek isteyen çocuk, aslında oyun arkadaşlarını yönetmek istiyor demektir. Bu nedenle onların oyunlarına müdahale eder, oyunlarını beğenmez, kazanma hırsı ile de oyunun kurallarını kendine göre değiştirir. Kaybetmeme adına yaptığı tavır diğer çocukların tepkisini çeker ve çatışma başlar. Uzlaşarak kuralları değiştirebilir çocuklar, ancak bir tarafın ısrarla kurallara uymayı reddetmesi ilişkide büyük sorun oluşturur. Çocuklar arasında tartışma ve kavga başlar ya da çocuklardan biri oyunu ter keder. İşte mızıkçılık, oyun sürecinde çocuğun kural ihlali yaparak oyunu sabote etmesi halidir. Mızıkçılık yapan çocuk, kazanamayacağını anladığında oyunu bozar, kaybettiğinde ise bunu asla kabul etmez. Mutlaka bahaneler uydurur. Karşı tarafı hile yapmakla suçlar. Temelde iki nedenle mızıkçılık yapar çocuklar. Birincisi aşırı yönetme, üstün olma duygusu, ikincisi ise kaybetmeye aşırı tahammülsüzlük.


Oysa aslında her şey normal seyrederken kendi tahammülsüzlüğü oyunun tüm havasını bozmuştur. Oyunda kendini göstermek ve sürekli kazanmak isteyen yenilince de hemen ağlayan, mızıkçılık yapan çocuklarda temelde büyük bir özgüven sorunu ve kendini ispatlama duygusu vardır. Anne babanın öncelikli görevi böyle bir çocuğun özgüvenini artırmaya çalışmak olmalıdır. Bunun da ilk aşaması eleştiri değil, çözüm üreten ve yol gösteren yaklaşımlar sergilemekten geçer. Çocuğa toplu yaşamanın kurallarını kendisinin belirleyemeyeceği, hayatta yaşadığı zorluklarda ve kayıplarda hemen küsüp başkasını suçlamaması gerektiği ısrarla anlatılmalıdır. Bunu yaparken yetişkinlerin de ilişkilerinde, işlerindeki rekabetlerde mızıkçılık etmemeyi bir ilke olarak benimsemeleri gerekir. Her kaybettiğinde karşı tarafı suçlayan, kendi eksikliklerini ve yanlışlıklarını görmeyen erişkinler çocuklarına asla doğru rol model olamazlar.


#Mızıkçılık
#Oyun
7 yıl önce
Mızıkçılık
28 Şubat Cuntası’na tankları yürütmek için 4 ev verdiğini iddia eden iş adamı kim?
Cumhûriyetimizin medeniyet ile imtihanı
Bant yayın
"ASELSAN"a yoğunlaşalım"
Efendimiz’in (sav) Zekatı-1