|
Allâme Molla Halil el-Es’ardî-1

Tarihte bir çok şahsiyet vardır ki, tarihin akışında, şekillenmesinde önemli rolleri olmuştur. Tarihin her devrinde bu tür şahsiyetler hep bulunmuştur. Tarihimizde, böyle şahsiyetler bir hayli boldur. Özellikle, İslâm âleminde, coğrafyamızda, ilim-irfân âleminde yıldızlar gibi öncülük eden şahsiyetler adeta bir geçit resmi yapmaktadır. Eldeki makalede bunlardan birini konu edeceğiz.


18. ve 19. Yüzyılda, coğrafyamızda, İslâm âleminde ilim ve irfân sahasında köşe taşı olmuş, Mevlana Halid Eş-şehrezorî El-Bağdâdî’nin yanı sıra, önemli şahsiyetlerden biri olan Allâme Molla Halil El-Es’ardî’yi tanıtmaya çalışacağız.

Molla Halil El-Es’ardî bin Molla Hüseyin bin Molla Hâlid El-Ömerî El-Hizânî, 1164/1750-51 tarihinde Bitlis-Hizân’ın Gulpik karyesinde dünyaya gelmiştir. Kendi devrinde Kürt ulemâsının en önde gelenlerindendir. Günümüzde, Bilâd-ı Ekrad’ta olduğu gibi, yetiştirdiği talebeleri ve eserleriyle, Mısır, Suriye, Irak, Yemen, Pakistan ve Hindistan gibi ülkelerde de tanınmıştır. Aile nesebi, Mardin’de türbesi bulunan mazinne-i kirâmdan Şeyh Musa Ez-Zulî’ye dayanmaktadır. (Şeyh Musa Ez-Zûlî bin Mahîn El-Mardînî/Sultan Şeyhmus. Diyarbakır-Mardin çevresinde yaygın olarak kullanılan Şeyhmus adı bu zâttan mütevellittir. Şeyh Musa Ez-Zûlî, Ukayl El-Menbicî’nin hulefâsındandır. Şeyh Adiy bin Müsafir’in çağdaşı ve pîrdaşıdır. Şeyh Musa Ez-Zulî ile ilgili Bakınız: Ibn Es-Serrâc, Muhammed Bin Ali Bin Abdurrahman Ed-Dimeşkî Er-Rifâ’î, 715/1314.Tuffâhu’l-Ervâh Ve Miftâhu’l-İrbâh, Princeton University Library, Gift Of Robert Garret, NO:97, USA; PP.31a, 34b; 52b; Abdulvahhâb Eş-Şa’rânî, Et-Tabakât El-Kubra, Cilt.1-2, Kahire, 1954, Shf.1/261; Yusuf bin İsmail En-Nebhânî, Cami’u Kerâmâti’l-Evliyâ, Dâru’l-Kutubi’l-Arabiyyeti’l-Kubra, Mısır, 1329, Cilt.2, Shf. 270-271).

Molla Halil henüz küçük yaşta, zekası ile ailesinde temayüz ettiğinden, ilim-irfan sahasında ihtimamla yetiştirilmeye çalışılır. Babası tarafından Tillo’ya, Ma’rifetnâme sahibi Erzurumlu Şeyh İbrahim Hakkı’nın huzuruna götürülüp, duâsına mazhar olur. Şeyh İbrahim Hakkı Efendi, sırtını sıvazlayıp “Allah (C.C) seni bol rızıkla rızıklandırsın, Salih amel ve uzun ömür versin” diyerek ona duâda bulunur. Gerçekten de bu duânın tecellisine mazhar olarak yüz seneye yakın sıhhatli bir ömür sürer. İlkin Hizan’da Molla Abdurrahman ve Bitlis’te Molla Ramazan’ın yanında tahsil görür. Bunlardan fıkıh ilimleri ve Divân-ı hâfız okur. Sonra, Siirt’in Halenze karyesinde Molla Mahmud’tan İmam Bağavî’nin Mesâbihini ders alır. Daha sonra Müküs(Bahçesaray) da Molla Muhammed Kefnâsî’de tahsiline devam eder. Hizan’a dönüp, Molla Abdülhâdi’de tahsilini sürdürür. Bilahare, Van, Hoşap kazasına gidip burada Allâme Molla Hüseyin’den Şerh-i Şemsiye ve havâşisini tahsilden sonra, Cizre’ye gidip, Şeyh Ferruh’un yanında bazı kelâm kitapları okur. Tekrar Hoşab’a gelerek, Molla Hasan, Molla Abdüsselâm ve Molla İsmail gibi zevâtın yanında tahsilini sürdürür. Sonra İmâdiye’ye gidip Kürdistan ulemasının meşâhirinden Müftü Allâme Molla Mahmud El-Behdîni El-Haydarî’nin yanında tekmil-i nüsah ederek icâzetnâme alır. O sıralarda İmâdiye ve çevresinde, Safevi sülâlesinin Sünni-Şâfii kolundan gelen ünlü Haydarizâdelerin ilim havzalarında bir hayli etkin olduğu dönemdir. Muhammed bin Hıdr El-Haydarî, Molla Şerif Salih ve Molla Şerif İsmail Es-Safevi El-Haydari, Seyyid Ubeydullah El-Haydarî bunların önde gelenlerindendi. 19. Yüzyılda, Mevlana Sibgatullah El-Haydari, El-Mecdu’t-Tâlid sahibi İbrahim Fasih El-Haydari ve son dönem Osmanlı Şeyhülislâmlarından Haydarizâde İbrahim Efendi bunların başlıcalarıdır. (Haydarizâdeler konusunda bakınız: Haydarîzâde Şeyh İbrahim Fasih, El-Mecdu’t-Tâlid Fi Menâkibi’ş-Şeyh Hâlid, Matbaa-i Amire, İstanbul, 1292; Yeni Baskı, El-Mektebetu’l-Hâşimiyye, İstanbul, 2014)

İcâzet aldıktan sonra Hizân’a avdet eden Molla Halil Efendi burada Meydan medresesinde müderrisliğe başlar. Beş sene sonrasında ise Siirt’e taşınarak orada Fahriyye medresesinde neşr-i ulûm eder. Uzun zaman burada bir yandan ilim tedrisatı ve talebe yetiştirmekle meşgul olurken diğer yandan kitaplar da telif eder. Diğer yandan her hafta Kur’ân-ı Kerîmi bir kez hatmederdi. Aynı zamanda Tasavvuf’a intisap ederek Kâdirî meşâyihinden Şeyh Ahmed Er-Reşîdî’ye bağlanıp o zâttan müstahlef olur. Uzun yıllar muammer olup, 1259/1243 tarihinde Siirt’te vefat ederek Siirt’in doğu kısmında yer alan tepede defnedilmiştir. Uzun zaman Siirt’te ikâmet edip, tedrisâtta bulunup, burada vefat ettiğinden El-Es’ardî/Es-Siirdî lakabı ile meşhur olmuştur. Bir çok telifâtı olup, bunlardan 25 adedi, Bursalı M. Tahir Efendi tarafından zikredilmiştir. (Bursalı Mehmed Tâhir, Terâcim-i Ahvâl, Molla Halil-Siird, Sırat-ı Müstakîm Gazetesi, Aded:127, 27 Kânun-i Sâni, 1326, Shf. 377-78; Osmanlı Müellifleri, Cilt. 2/37; Matbaa-i Amire, İstanbul, 1333) . Şu ana değin ahfâdı tarafından 41 civarında eserinin olduğu tesbit edilmiştir. Eserlerinden Eş’arî akâdi ve İman-İslâm esaslarını hâvî “Nehcu’l-Enâm” adlı eseri manzum ve Kürtçedir. Bu eseri Kürt-İslâm medreselerinde halen mütedavildir. Yine aynı adla Arapça manzum ikinci bir Akâid-İslâm risâlesi daha bulunmaktadır. Her iki Nehcu’l-Enâmının basılmış şerhleri mevcuttur. Ayrıca Tecvid ve Kıraat ilmi üzerine Kürtçe manzum bir eseri daha mevcuttur. Biri kâmil, diğeri Meryem suresi sonuna kadar gelebilen, her ikisi de “Basîretu’l-Kulûb Fi Kelâmi Allâmi’l-Ğuyûb” adlı, iki ayrı Arapça Tefsiri vardır. Arapça Sarf, Nahiv üzerine Kâfiyesi, Sarf, Nahiv ve Maânî ilminde “El-Kamusu’s-Sani Fi’s-sarfi Ve’n-Nahvi Ve’l-Maânî” adlı hacimli ve çok önemli yazma halinde bir eseri daha bulunmaktadır. Ayrıca Mantık ilimi ile ilgili Kutbuddîn El-Ebherî’nin mantık ilmindeki ünlü eserine nazîre olarak “İsa Goci” adını verdiği eseri de vardır. Bu eseri 1985 yılında rahmetli babam tarafından tahkik ve ta’lik edilerek basılmıştı.

Devam Edecek.

#Tarih
#Molla Abdülhâdi
#Kahire
7 yıl önce
Allâme Molla Halil el-Es’ardî-1
Bir bıkkınlık biçimi: Kamalist zorbalık
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim