|
Ana dilde eğitim meselesi ve Medresetüzzehrâ

Son dönemlerde Kürt Meselesi ile ilgili en fazla gündeme/dile getirilen konulardan ve taleplerden biri Ana Dil Serbestiyeti Ve Ana Dilde Eğitim konusudur. Hatta, Çözüm Sürecine ilişkin müzakerelerin de başat hususlarından biri olarak gündeme getirildi.



Buna karşın, konuya ilişkin detaylı somut talepler/öneriler hiçbir şekilde belirtilmediği gibi, soyut söylemlerin ötesine gidilemedi. Kendilerini Kürtlerin temsilcisi olarak gösteren örgüt/örgütler ve siyasal uzantılarının da elle tutulur somut önerileri asla görülmedi. Ana Dilde Eğitimin içeriğine ilişkin somut bir proje ortaya çıkmadı. Tüm bunlara rağmen, örgüt/örgütler ve siyasi uzanımları dışında kalan tüm yapılar, Anadilde Eğitim sorununu çözmemekle, çözmeye yanaşmamakla suçlandı. “Ana Dilde Eğitim” söylemi, müşahhas bir talep/öneri ve proje olarak sunulma yerine, örgüt ve uzantıları tarafından algı operasyonunda sloganlaştırılarak siyasi propaganda/karalama aracı olarak kullanıldı. Bu algı operasyonu/propaganda çerçevesinde, TRT 6/Kurdî; bazı üniversitelerde Kürdoloji bölümlerinin açılması gibi atılan adımlar dahi değersizleştirilmeye çalışıldı.



Ana Dilde Eğitimle ilgili bazı çevrelerin iyi niyetli projeleri de aynı şekilde, karşı karalama kampanyası ile değersizleştirilerek berhava edildi. Bu konuda şahsım dahil bir çok kimse bu karalama kampanyasına maruz bırakıldı. Önce, Ana Dilde Eğitim hakkına taraftar olmamakla/karşı olmakla suçlandık. Kamuoyuna, Ana Dilde Eğitim Konusunda somut projeler sunduğumuzda ise yine karalama kampanyaları ile önerilerimiz değersizleştirilmeye çalışıldı. Hatta, bu kez de, “Ana Dilde Eğitimle ilgili projelerinizin bir değeri yok, bir coğrafyada sınır çizip bayrak dikmedikçe ulusal haklarımızı almış olmayız.” Şeklinde barışı değil, kesinlikle çatışma ve savaşı öngören radikal söylemlerle karşılaştık. Burada, meselenin “Maksat üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek” darb-ı meseline masadak olacak şekilde, kriz/sorun çözmek olmadığı, daha üst çıtalara yönelik siyasal bir propaganda aracı olarak kullanılan bir nesne haline getirildiği gözlemlenmektedir. Konuyla alakalı, sloganlaştırılan söylemin ötesinde proje/öneri getirilmediği gibi bir propaganda sopası olarak kullanılmaktadır.



Konuya ilişkin iki yönlü somut çözüm önerilerini kamuoyu ile de paylaşmıştık. Örgün Eğitim kurumları çerçevesinde iki aşamalı bir öneri paketi; ayrıca fiiliyatta mevcut, gayr-i resmi olarak halen faaliyet gösteren Kürt Medreselerinin Islah Ve geliştirilmesine yönelik bir projeyi gündeme getirdik.



Örgün Eğitim Kurumları çerçevesinde, Ana Dilde Eğitime ilişkin iki aşamalı projemizin özeti şu şekildeydi:



“1-İlkokul düzeyinden başlayarak Kürtçe-Türkçe- İngilizce birlikte Eğitim yapılabilecek resmi ve özel kolejlerin (Fen veya Sosyal bilimler ağırlıklı) açılması. Bu çerçevede nizamnâme ve müfredatının belirlenmesi



2-Kürtçe-Türkçe ve İngilizce bir arada eğitim yapılabilecek, METU/ODTÜ veya Boğaziçi Üniversitesi düzeyinde bir üniversitenin kurulması.”



Kürt Medreselerine ve yeniden yapılandırılmalarına ilişkin olarak detaylı bir şekilde hazırlayıp önce makale, sonra da kitap haline getirdiğimiz kapsamlı projenin de özeti aşağıdaki gibidir:



“Zaten öteden beri Kürtçe ve Arapça eğitim yapan, bölgede, Selçuklular dönemindeki Nizâmiye medreselerinin günümüze gelen son bakiyeleri olan, halen mevcut 70'i aşkın Kürt Dini Medreselerine, Din Eğitimi merkezli eğitim kurumu olarak Yasal Statü Tanınması.



Kürt Dini Medreselerinin Bediüzzaman'ın 1913'teki Medresetuzzehrâ projesinin günümüze getirilmiş/update edilmiş modeliyle, Risâle-i Nur metodu üzerinden, bölgenin dînî/manevi dinamikleri de esas alınarak, Yasal Statü ile birlikte yeniden yapılandırılması.



Kürt Dini Medreselerinin Medresetuzzehrâ projesinin güncelleştirilmesiyle, entelektüel düzeyleri/manevi eğitimi yüksek din âlimleri/allâme yetiştirmeye matuf, Dini ilimler merkezli, Sosyal bilimler takviyeli, 5 dilin (Kürtçe, Türkçe, Arapça, Farsça ve İngilizce) çok iyi derecede öğretileceği/kullanılacağı, pilot medreseler üzerinden uygulama yapılarak müfredat ve yapısının düzenlenmesi.



Medresetuzzehra projesinin güncelleştirilmiş şekliye yapılanacak olan Kürt Dini Medreselerinin zamanla, bölge dışında da, son dönemlere kadar hafızlık ve kıraat ilimlerinin önde olduğu medreseleriyle tanınmış olan Trabzon'un Of ve Çaykara, Rize'nin Güneysu ilçeleri pilot alınarak Doğu Karadeniz üzerinden ülkenin diğer bölgelerine kaydırılması/yaygınlaştırılması. Ve bu kurumların tüm İslâm Dünyasına örnek teşkil edecek hale getirilmesi.”



Önemli olan, sorunların barışçı çözümüne ilişkin iyi niyetli önerilerin kamuoyuna sunulabilmesidir. Bu tür sorunların toplumsal çatışma malzemesi olmasından kaçınılmasıdır. Ana Dilde Eğitim meselesine ilişkin olarak somut önerilerimizi burada, kamuoyu ile bir kez daha paylaştık.




#Medresetüzzehrâ
#Ana dilde eğitim
#Kürt Dini Medreseleri
#Bediüzzaman
8 лет назад
Ana dilde eğitim meselesi ve Medresetüzzehrâ
İkiyüzlü dünyanın 200 günü
Garson nereye baksın?
İnsafsız takas!
Erdoğan’ı/AK Parti’yi Kürtsüz bırakma operasyonu…
Riyakâr Bey ile ‘Yamyam’ Biraderler