|
Latin Amerika'nın ilk Müslümanları
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçtiğimiz yıl Kolombiya, Küba ve Meksika'ya yaptığı geziler Türk dış politikasında yeni bir açılımın habercisi olarak değerlendirildi. Bu hafta yapılacak olan Şili, Peru ve Ekvator ziyaretleri de söz konusu açılımın devamı niteliğinde.
Latin Amerika ziyaretinin ana ekseninde siyasi ve ekonomik işbirlikleri yer alsa da bu durum, Latin Amerika ülkeleriyle kültürel ilişkilerin güçlendirilmesi için önemli bir kazanım niteliğinde.


Birçok ülkenin bağımsızlığını daha 19. yüzyılda ilan ettiği Latin Amerika bölgesinde, gerçek anlamda bağımsız bir politikanın üretilmesi ancak ilerleyen süreçlerde mümkün olacağa benziyor. Nitekim Amerika'nın 19. yüzyılın hemen başında, Monroe Doktrini ile bu bölgeyi arka bahçesi ilan etmesi ve soğuk savaş döneminde Sovyet Rusya'nın anti-Amerikan güçlerini Latin Amerika'ya karşı desteklemesi, burayı uzun süreli siyasal bir krizin içine düşürdü.


Soğuk savaşın ortadan kalkmasıyla birlikte Latin Amerika ülkeleri; enerji, ekonomi ve sosyo-kültürel alanlardaki atılımlarıyla dünyanın birçok ülkesi ile kapsamlı ilişkiler geliştirmeye başladı. Bu elbette tek taraflı gelişen bir ilişki değildi. Birçok ülke de Latin Amerika'ya yönelik ilişkilerini geliştirmek adına önemli adımlar atmaya başladı. Türkiye ise, bu konuda öncü rol üstlenen ülkelerden biri olarak ön planda yer alıyor. Tabii bunda Latin Amerika Müslümanlarının önemli bir rolünün olacağı unutulmamalı.


Latin Amerika'da Müslümanların varlığı iki temel sebebe dayanıyor: Göç ve din değiştirme. Bu konuda gerek tarihi gerekse istatistiki bilgilerin yetersiz oluşu Müslümanların

sayısına ilişkin net bilgilerin verilmesine engel teşkil ediyor. Fakat aynı tarihlerde yaşanan iki sembolik olay Müslümanların kıtadaki varlığına ilişkin önemli ipuçları sunuyor. Bunlar: Granada'nın düşüşü (1492) ve Amerika'nın keşfi (1492). Bu iki olayın başlangıcı aynı zamanda hikâyenin de başlangıcı sayılıyor.


Sömüren ve sömürülen ilişkisinin kurulduğu bu iki tarihi olay Müslümanların kıtadaki varlıklarına dair önemli bilgiler sunuyor. Mesela İspanya'da engizisyon mahkemelerinin hem Yahudilere hem de Müslümanlara sunduğu sadece iki seçenek vardı: Din değiştirmeleri veya ölüm. Hal böyleyken, Amerika'nın keşfiyle kıtaya gelen Müslümanların büyük bir kısmı Portekiz ve İspanya ordularının eşliğinde çareyi engizisyon mahkemelerinden kaçmakta buluyordu. Buradaki Müslümanların en önemli gayesi, dinlerini özgürce yaşayabilmekti. Bunun için de kendilerini gizleyerek Hristiyanlara ait isimleri kullanmaya başladılar veya din değiştirmiş gibi görünerek Amerika'ya giden gemilere bindiler. Bazı yorumlara göre ise, kıtaya gelen Müslümanların dinleri İspanyol kâşifler tarafından görmezden gelindi. Buradaki temel amaç, deniz aşırı kolonilerdeki şehirlerin inşa edilmesi için demircilik, marangozluk, ahşap ve çini süslemeciliğinde hayli yetenekli olan Müslümanların kullanılmak istenmesiydi. Nihayetinde sebeplere ilişkin iki farklı rivayetin tek bir sonucu vardı: Kıtadaki birinci dalga Müslüman varlığı.



Diğer taraftan Müslümanların kıtadaki varlığını Amerika'nın keşfinden öncesine dayandıran iddialar da mevcut. Zira Endülüslü Müslümanların en azından 12'nci yüzyılda kıtaya ulaştığını gösteren haritaların varlığı ve daha sonra İspanyolların uzak deniz tecrübesinden dolayı Magripli Müslümanları kullanması (Amerika kıtasının keşfinde de geçerli bir durum) bunun somut birer işareti olarak kabul ediliyor. Yine aynı yüzyılda Çin kaynaklarında Müslümanların kıtaya vardığına dair tarihsel metinlerde bulunuyor.



Tarihi söylemi belirleyen tarafta bulunulmadığı sürece bu durumun kanıtlanması ve yaygınlaşması oldukça zaman alacak gibi görünüyor. Her halükarda Müslümanlar kıtaya daha önceden yerleşmiş bile olsalar, adadaki yerliler gibi önemli bir kısmı katledilmiş ve asimile edilmişti. Dolayısıyla Müslüman varlığına ilişkin asıl verileri Amerika'nın keşfinin hemen sonrasında bulmak daha makul görünüyor.


#​Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
#Latin Amerika
#Müslüman
8 yıl önce
Latin Amerika'nın ilk Müslümanları
Tam bir operasyon olarak Karabük Üniversitesi yalanları
Oğuzhan mesajı almış!
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru
Demografik dönüşüm