|
Unutamadım

Hemen herkesin bildiği gibi 1980'ler arabeskin en şaşaalı yılları. Elbette o yılların şaşaa dolu pek çok ismi oldu. O, da öyleydi… Ama önce bu dünyaya kendisini tanıtması gerekiyordu. Hikayesi zorluklarla doluydu. Özel hayatı yolunda gitmiyor, sağlık sorunlarıyla yüzleşiyordu. Dostları bu zor günlerinde onu yalnız bırakmıştı. Kederli olduğu bir akşam soluğu meyhanede aldı. Saat, epey geçti. İçindeki duyguları dile getirmek istiyordu. Gözü masadaki peçeteye uzandı ve cebindeki kalemini çıkararak şunları yazdı:



Akşam olup gün batınca ufkumda,



Yalnızlıkla eşit büyür çileler,



Tek kalmışsam kimse yoksa masamda,



Zindan olur, kahır olur, verem eder geceler.



Yıllar sonra, Şakir Askan tarafından peçeteye yazılan bu sözler Mustafa Sayan tarafından bestelenecek, pek çok insanın kalbine ulaşacaktı. Hatta bu sözler gittikçe devleşip ünlü isimler tarafından seslendirilecek, Askan'ın hayatına önemli katkılar sağlayacaktı.



Önce Bergen, sonra Mine Koşan tarafından yorumlanan bu şarkı ile birlikte Şakir Askan söz yazarlığına devam etti. İlk kez 1984'te yazmaya başladığı yazıları için şunları söylüyordu: “Şarkı yazmaya başladığımda çok zorlandım, zira Ali Tekintüre her şeyi yazmıştı.” Biraz mütevazi söylenen bu sözler, Ali Tekintüre'nin değerini de gözardı etmiyordu. Fakat onun kendi değerini de eksilmiyordu.



İlk kez “Melek Yüzlüm”le Gökhan Güney'in, “Seni Sevmeyen Ölsün”le Tüdanya'nın şöhret kapılarını aralayan Askan, Emrah'ın en popüler çıkış şarkısı olan “Ayrılamam”ın da söz yazarıydı. Mine Koşan'ın “Seviyorum”, Hüseyin Altın'ın “Hakkım Var”, “Sevildiğini Bil”, Güllü'nün “Yemin Ederim”, “Kopamam Senden”, İbrahim Tatlıses'in “Benim Hayatım”, Kibariye'nin ise “Ben Ne Talihsiz Kadınmışım” da Askan'ın eserlerinden bazılarıydı.



1990'lara gelindiğinde arabesk dünyası kısmî olarak değişmeye ve etkisini kaybetmeye başlamıştı. Daha çok isim, daha fazla çabayla bu dünyada yer edinmeye çalışıyor, elbette bunun için yine onun imzasını taşıyan şarkılardan destek alıyordu. Hakan Taşıyan da böyle ortaya çıkmıştı. Özellikle mutfağında yine onun isminin yer aldığı “Doktor, Davacıyım, İşte güzel böyle olur, Geceler, Ağlama Dayanamam” şarkılarla gündemdeki yerini almıştı.



Eserlerini yorumlayan pek çok kişinin yanında Askan için yeri farklı olan bir isim vardı: Müslüm Gürses. “Küskünüm, Hasret Rüzgârları, Seni Kalbime Gömdüm, Ne Yapsın, Sahte Dostlar, Gurbet Geceleri, Dinleyin Geceler, Değmezmiş Sana, Usandım, Sende Kalmış, Bir Gülsen Yeter” şarkıları da yine onun imzasını taşıyordu. Aralarındaki dostluk ilişkisi de farklıydı. Bu yüzden Gürses'in ölümü onu derinden etkiledi. Onun için şunları söylemişti: “Arabesk müziğine en karşıt kesimlerin bile buna saygı duymasını sağladın. Sevmeyenlere sevdirdin. Duygu tercümanı, büyük sanatçı Müslüm Baba. Çok paranı kazandım, çok ekmeğini yedim. Nur içinde yat. Şarkılar var oldukça hep var olacaksın…”



Şakir Askan'ın en büyük şansı Allah vergisi bir söz yeteneğine sahip olmasıydı. Tabii bu değerli sözlerin değerli isimlerce seslendirilmesi de ikinci bir şansıydı. Müslüm Gürses gibi dev bir yorumcuya ve Burhan Bayar gibi bir beste üstadına yoldaşlık etmişti. Bu üç isim tüm zamanların en muhteşem şarkılarına imza atmışlardı. En özeli de “Kaç kadeh kırıldı sarhoş gönlümde.” sözlerinin yer aldığı şarkıydı.



Can yakıcı sözlerin yaylı çalgılarla, yaylı çalgıların da Müslüm Gürses yorumuyla buluştuğu bu ayrılık şarkısı, tüm zamanların en bilinen arabesk parçalarından birisi oldu. Şakir Askan'a bu şarkıyı yazdıran çaresizlik, milyonlarca insanın da duygularının tercümanı oldu:



Kaç kadeh kırıldı sarhoş gönlümde/ Bir türlü kendimi avutamadım.



Kaç gece ağladım böyle gizlice/ Ne yaptımsa seni unutamadım.



Kim bilir kimler var şimdi kalbinde/Sen beni unuttun çoktan belki de,



Ben hala yaşarım eski günlerde/Ne yaptımsa seni unutamadım.



Her sevgi zamanla bitermiş derler /Benimki bitmedi anlayamadım.



Bu aşktan hayır yok unut dediler/Ne yaptımsa seni unutamadım.



“Yaptığım bütün hatalarımı seviyorum. Çünkü bana koskoca bir mazi ve yüzlerce şarkı hediye ettiler.” diyen Şakir Askan'ı geçmişte de şimdi de pek fazla insan tanımadı. Elbette bunda sahnenin arkasındaki isimlerden birisi olmasının etkisi büyük. Bu durum maalesef Türkiye'deki müzik endüstrisinin önemli sorunlarından biri. Söz yazarları ve bestekâr yalnızca tanınmamaktan değil, pek çok haklardan da mahrum kalmaktan dolayı muztarip. Bilhassa arabesk için geçerli olan bu durum, son zamanlarda bir nebze aşılmış durumda; ancak yine de müzik sistemindeki en büyük problemlerden biri olmaya devam ediyor.


#Müslüm Gürses
#Unutamadım
#Arabesk
8 yıl önce
Unutamadım
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset