|
Ya evde yoksan…

Akşam namazı sonrası… Dışarıda yağmur adeta bardaktan boşanırcasına yağıyor. O, pencerenin önünde oturmuş yağmuru seyrediyordu. Evleri alt kattaydı. Tepeden tırnağa ıslanan bir adam dikkatini çekti. Yoldaki bu adamın ayakkabıları yırtık, perişan bir haldeydi. Adeta bir şey arıyordu. Gözlerini hiç ayırmadan binalara, sokaklara, insanlara bakıyordu. Sonra dudakları arasında beliren “Tunç Apartmanı…" ifadesini okumuştu sanki. Yağmurun kendisini sırılsıklam etmesine aldırmadan yoluna devam eden bu adamın gözden kaybolması uzun sürmedi. Bu telaşlı gidiş aradığını buldu mu bilinmez; ama önemli bir şarkı sözüne ilham vermişti: Ya evde yoksan…



İşin devamı, pencereden sokağı seyreden adama, yani Cemal Safi'ye düşmüştü. Olayın etkisi o kadar büyüktü ki hemen ağlamaya başladı. Ya bu adam sevdiği birisini arıyorsa… diye düşündü. Düşünceler onu odasına kapatmışı. Akşam saat sekizde girdiği odasından sabah saat sekizde çıkabildi. Ortaya mükemmel bir şiir çıkmıştı. Karton bir kağıda yazılmıştı sözler. Derken kapı çaldı ve ağabeyi içeri girdi. Cemal Safi'nin elinde karton kağıda yazılı şiiri gördü ve “burada çok güzel bir şiir var" dedi. İşte böyleydi şiirin öyküsü.



*


Aşkınla ne garip hallere düştüm


Her şeyim tamam da bir sendin noksan


Yağmur yaş demeden yollara düştüm


İçim ürperiyor ya evde yoksan



*


Ya yolu kaybettim ya ben kayboldum


Ne olur bir yerden karşıma çıksan


Tepeden tırnağa sırılsıklam oldum


İçim ürperiyor ya evde yoksan



*


Yanlış mı aklımda kalmış acaba


Muhabbet sokağı numara 90


Boşa mı gidecek bu kadar çaba


İçim ürperiyor ya evde yoksan


*




Safi için bu şiir o kadar duygu yüklüydü ki şiiri ne zaman okusa hüzünlenip ağlıyordu. Belli ki yağmurda ıslanan adamın öyküsünü zihninden defalarca yazmış, yorumlamıştı. Ne güzel ki ortaya çıkan şaheser onun duygularını fazlasıyla yansıtıyordu. Elbette bu şiir, üstadın yazdıklarından yalnızca bir tanesi. Onun bugüne kadar iki yüz elliye yakın şiiri bestelendi. Bunlardan 80 tanesi Orhan Gencebay tarafından seslendirilip bestelendi. Özellikle kırk tanesi ise herkesin bildiği şarkılar arasında. “Ya evde yoksa" bunlardan sadece bir tanesiydi. Üstadın nitelikleri ve eserleri de ortada. Bize bunları candan bir kulakla dinlemek ve okumak düşüyor.



Son olarak belki bir ses, bir görüntü yahut yolda yürüyen yalnız bir adam… Önemli olan olayın büyüklüğü değil şairin büyüklüğünde!






#Akşam namazı
#Şiir
#Cemal Safi
8 yıl önce
Ya evde yoksan…
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi