Beşiktaş ve Fenerbahçe Türkiye Kupası karşılaşmasından beri hakemlerin verdiği kararlar konuşuluyor futbol dünyasında. Daha 15 gün önce hakemlerle ilgili bir yazı sunmuştum siz değerli okurlarımızın dikkatine. Hakemlik demek hakimlik demek, hakim olmak ve adalet dağıtmak demek demiştim..

Haklıyı ve haksızı görmek demek… Tabii ki hata olacaktır ama minimum seviyelere çekilirse bu hatalar ne tepki olur ne de feryat. Bizde bir türlü böyle olmuyor maalesef, olamıyor! Kendimi hakemlerin yerine koyuyorum! İnanın hiçbir karşılamaya rahat çıkamazdım. 22 futbolcu, 5 yardımcı hakem, yedekler, teknik ekip ve binlerce taraftar!

En ufak bir hatada ana avrat küfürler, en kaba davranışlar! İnsanın normal bir karşılaşma yönetmesine fırsat vermez ve adalet dağıtma duygusunu yerle bir eder. Çok kolay değil ülkemizde hakem olmak. Hata üstüne hata yaparsınız. İyi yapayım derken kendinizi bataklığın içinde buluverirsiniz. Buluyorsunuz da... “Eyy MHK! Eyyy eyyamcı hakemler!” diye TV ekranlarında şov yapıp, reyting kovalayan futbol alimleri sizi katli vacip bir hale sokuverirler. Sanki kendileri zamanında hiç hata yapmamışlar. Hepsi Collina mübareklerin…

Biraz sabır göstermek gerekiyor hakem kardeşlerimize. Eskiyi unutmadan yeni ufuklara açılmak gerekiyor. Onlar da insan, hakemlerimizin de çoluk çocukları, iş hayatları, dostları ve çevreleri var. Biraz daha düşünceli olmalıyız. Onlara saygı göstermeliyiz. Sürekli olumsuz eleştiri yaparak hiçbir yere varamayız. Varamayacağız… İnanın buna. Evet geçenlerde oynanan Beşiktaş ve Fenerbahçe kupa maçından sonra hakem ve TFF ile uğraşan herkes bir sonraki hafta yine hakem mağduru oldular. Puanları gitti.

Futbolu güzel ve izlenir hale getirmek için dışarıdan hakem ithal edecek halimiz yok. Türk hakemlerimizle bu işleri hep birlikte yoluna koymalıyız. Biraz saygıyı herkes hak ediyor.

Ne diyordu Boz Baykuşlar!

“Hakem haklı beyler…”