|
Yılmaz Vural... Su vardı da biz mi içtik?
Golcüler attıkları, kalecilerse yedikleri gollerle anılırlar malumunuz...

Koskoca Peter Smeichel'ı geçenlerde bir AVM açılışında bizim Arif Erdem'le bir araya getirip dev ekranda Arif'in Smeichel'a attığı o meşhur “Bütün Meichel'lar gelse çıkarılamayacak golün görüntüleri eşliğinde halkla buluşturmuştu bir girişimcimiz mesela...

Bir çok örnek verebiliriz bunun gibi...Bugünkü yazımızda da kaderi kalecilerin kaderine benzer bir futbol fenomeninden bahsedeceğiz...

Resmi sitesine girdiğinizde “Hayal kurmayan insanın kendi çizgisini aşamayacağını öğrendim” sözleriyle bizleri karşılayan bir futbol aşığından, tavırlarıyla, demeçleriyle, saha kenarındaki sansasyonel hareketleriyle, adına hazırlanmış “caps”leriyle hepimizin sempatisini kazanmış, ama bir türlü bize göre de kendisine göre de hak ettiği yere gelememiş bir futbol adamından, Yılmaz VURAL'dan söz edeceğiz...

İnsanlara unutamadıkları maçları sorsanız, pek çoğu takımlarının son saniyelerde kazandıkları maçlardan bahsedecektir hiç şüphesiz...Hani kazanan daima haklıdır ya ! Son saniyelerde yedikleri ya da atamadıklarıyla 3 puanı, şampiyonlukları, turları ya da kupaları kaçıran takımların trajedisini görmezden geliriz pek çok kez...

Bu trajedilerden bir TOP 10 listesi yapsak en az 5 unutulmaz maçla benim listeme girer Yılmaz Vural...

Biraz kariyerine göz atalım...24 farklı takımla 33 ayrı sözleşme imzalayarak bu alanda kırılması hemen hemen imkansız bir rekorun sahibi olan Yılmaz Hoca, lisans öğrenimini Samsun 19 Mayıs Üniversitesi'nde yüksek lisansını ise Deutsche Sporthochschule Köln'ün “Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği” programında başarıyla tamamlamış; pek çok ulusal ve uluslararası mesleki eğitim ve sertifikayla mesleki kişisel gelişimini sürdürmüş ve hala sürdürmekte olan bir sportmen aslında...

Bakmayın bizim onu çalıştırdığı 11 takımı küme düşürmüş, hatta 2010-2011 sezonunda çalıştırdığı Kasımpaşa ve Konyaspor'u aynı anda küme düşürmüş olmasıyla anmamıza...Aslında bütün bu istatistikler bizim magazin severliğimizden ileri geliyor sanki... Ya da en iyimser haliyle Sir Alex Ferguson'ın istatistik-mini etek benzetmesine atıfta bulunabiliriz belki...

Şöyle düşünün, Elazığspor-Galatasaray maçının son dakikası...Çok eski de değil bundan iki sezon önce...Yaptırdığı penaltı sonrası kırmızı kart gören Muslera'nın yerine değişiklik hakkı kalmayan Galatasaray'ın başka bir fenomeni orta saha oyuncusu Felipe Melo kaleye geçiyor...Oyun 1-1 ve Yılmaz Hoca'nın kenardan ısrarla penaltı atmasını istediği futbolcunun yerine topu alan Göksu'nun kullandığı penaltıyı Melo'nun çıkarmasının ardından Yılmaz Vural bizlere, yakın zamanda vefat eden kurt siyasetçi Süleyman Demirel'in “Su vardı da biz mi içtik?” sözlerindeki çaresizliğini hatırlatıyordu bir kez daha...

Ama dedik ya son dakika talihsizliklerinden bu kadar etkilenen bir hoca daha var mıdır deseniz ben hatırlamakta oldukça zorlanıyorum...

Ergin Ataman'ın meşhur tokat hadisesinin ardından televizyonlarda ve gazetelerde alışık olduğumuz idam sehpaları kurulmuşken,

“Ben Ergin Hoca'ya hak veriyorum” çıkışını, haklı ya da haksız ama samimi bir şekilde dile getirebilen, bu sezon Cenk Tosun'un yine bir uzatma golüyle kaybettiği Beşiktaş maçının ardından

“Ne oldu da 7 dakika uzatma oldu? Adam mı kestik?” cümleleriyle isyan eden ama trajik sonuca yine boyun eğen,

“İlla yabancı hoca istiyorsanız, bende 2 tane de yabancı dil var” diye kendisiyle dalga geçebilen, zaten aylardır maç kazanamayan Karabükspor'un teklifinden sonra, insanların söyleyeceklerine aldırmadan ve küme düşme ihtimalini göre göre sorumluluktan kaçınmayan, hep hayal ettiğini bildiğimiz Fenerbahçe teknik direktörlüğü için

“Ben takımın başına geçeyim 50 bin kişiyi çıldırtırım. Taraftar oynatacağım futbolla büyülenir, keyiften 4 köşe olur maç ortalaması 50 binden aşağı olmaz, biletler yok satar.” diyecek kadar kendisine güvenen Yılmaz Hoca'yı kim ne derse desin biz çok seviyoruz...
#yılmaz vural
#Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği
#cenk tosun
9 years ago
Yılmaz Vural... Su vardı da biz mi içtik?
Tevradî bir mitin Kur’anî bir kıssa ile tashihi
i-Nesli anlaşılmadan siyaset de olmaz, eğitim de…
İç talebe ilişkin öncü göstergeler ilave parasal sıkılaştırmaya işaret ediyor!
Enerjide bağımsız olmak
Târihin doğru yerinde durmak