|
Arkadaşlık öldü mü? Dünya ıssız kaldı mı?

Bitirilebilen dostluk, hiç başlamamış demektir.

[MELLIN DE SAINT-GELAIS]

4 yaşındaydım.

O sene, Fatih"te, Haliç"e yakın, ahşap bir sokakta oturuyorduk.

Yaşıtım bir çocuk vardı: Sadık.

Ufarak, yoksul, çelimsiz arkadaşım…

Kimbilir nerededir, n"apıyordur?

Sadık"ın bir sözü hâlâ hatırımda: "Sen benim en iyi arkadaşımsın."

Ömrümün siftah cümlesi.

ANLAŞMAK, HAYATIN ANLAMIYDI

Arkadaşlığa hep inandım.

Her daim selamlaşmalar, telefon etmeler, hal hatır sormalar, buluşmalar, dertleşmeler, sohbetler, şakalar, sırdaşlıklar…

Hayatın anlamı, bu münasebetlerdeydi.

Anlaşırdık çünkü.

Hayaller kurardık, projeler üretirdik, teatide bulunurduk…

Sonra…

Garip bir şey oldu…

TEMKİN, MESAFE, SOĞUKLUK

Arkadaşlık öldü mü?

"Hayır, o kadar da değil" demek isterdim.

Fakat bence öldü.

Cidden.

Onun yerine başka bir şey geldi.

Daha temkinli, mesafeli, soğuk bir şey.

Kuşkulu, muğlak, ısıtmayan, arızalı bir şey geldi.

ESKİ ARKADAŞLARINI BULABİLİRSİN PEKİ YA ESKİ ARKADAŞLIĞI?

Zamanın bereketi kalmadı.

Ömür mü hızlı geçiyor, fazla mı meşgulüz, hayat oyununa yeni kurallar mı eklendi bilemiyorum.

Arkadaşlarım kaybolmadı.

Yani, onları bulmak için dedektif tutmam filan gerekmiyor.

Gelgelelim, nedense artık birbirimize pek nazımız geçmiyor.

KIRK YILLIK HATIR MI, KIRK SATIR MI?

Buna inanamıyorum.

Hatır, gönül kalmadı.

Eski bir şaka: "19 Temmuz 1973"te içilen kahvelerin hatır süresi dolmuştur."

Oysa kahve, bahaneydi.

Gönül, muhabbet istiyordu.

Artık istemiyor demek ki.

Can ciğer dostlarımız, Twitter"da, yırtıcı ötüşleriyle, hakkımızda nefret destanı yazıyorlar.

Yan yana yürüdüğümüz, omuz omuza durduğumuz kimselerin iftira hançerleriyle yaralanıyoruz.

Dehşetengiz bir suizan fırtınası, yaftalama afeti, gıybetin zehirli poyrazıyla kalplerimiz kökünden sökülüyor.

KİMLER DOST?

Edip Cansever "Kimse kimseyi sevemez / Ama hiç kimse" yazmış.

Bu mısralara şaşardım.

Artık şaşmıyorum.

Fakat çok merak ediyorum: Kimler dostluk kurmayı, dostluğu sürdürmeyi, dostluğun hakkını vermeyi beceriyor?

Hüsnü zan, itimat, nezaket, hürmet, muhabbet, fedakarlık, hasret…

Komple bitmiş, hiç kalmamış olabilir mi?

AYNI ÇATI ALTINDA DOSTLUĞUMUZ YALANMIŞ

Misal, Gezi eylemcileri, birbirleriyle dost mudur?

Sadece soruyorum.

Yıllarca aynı siyasi mücadeleyi sürdüren kimselerin arasından su sızmıyor olabilir mi?

Birbirlerini yürekten seviyorlar mıdır?

Aynı gazetede, dergide, tv."de, yayınevinde çalışanlar?

Aynı bildiriye imza atan sanatçılar?

Aynı teşkilatın, derneğin, cemaatin, örgütün üyeleri?

Aynı takımı tutanlar?

Aynı camiye gidenler?

Aynı masada kadeh tokuşturanlar?

Aynı kabre çelenk koyanlar…

Arkadaş mıdırlar?

Ha?

11 yıl önce
Arkadaşlık öldü mü? Dünya ıssız kaldı mı?
İslâmî omurgayı çökertmeye yönelik üç tarz-ı darbe!
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim