|
Çökmekte olan birlik

Türkiye için yıllardır kullanılan bir tabir var: “Gelişmekte olan ülke."



Yıllar geçiyor, yüzyıl değişiyor, ama bir türlü gelişemiyorsun. İşin aslı gelişememek değil, gelişmiş ülke yerine konmamak.



Ağzınla kuş tutsan da gelişmiş ülke olamıyorsun…



Küresel ekonomik kriz çıkıyor (2009), bütün Avrupa sarsılıyor, Türkiye ayakta kalan sayılı ülkelerden biri oluyor, ama yok, ekonomik olarak gelişmiş sayılmıyorsun.



Uzaya sıra sıra uydu diziyorsun, bu alanda sayılı ülkeler arasında yer alıyorsun, ama yok, teknik olarak gelişmiş sayılmıyorsun.



Dünyada büyük insani trajediler yaşanıyor, dünya tarihinin en büyük göç dalgasının yaşandığı bir dönemde, 3 milyon mülteciye ev sahipliği yapıyorsun, ama yok, insan hakları karnene hep sıfır yazılıyor.



Onlar tekmeliyorlar, dikenli teller, duvarlar örüyorlar, 3 tane mülteci almamak için kırk dereden su getiriyorlar, Aylan bebek gibi nicelerinin Akdeniz'de boğulmasına göz yumuyorlar, Halep'te çocuklar öldürülürken kılları kıpırdamıyor, kendi ülkelerine gelen mültecileri soyup soğana çevirdikten, gasp ettikten sonra gerisin geri gönderiyorlar, ama yok, insan hakları konusunda burunlarından kıl aldırmıyorlar.



Ölümüne göz yumdukları, tekmeledikleri, dikenli teller örerek açlığa, ölüme terk ettikleri insanlar, insan yerine konulmadığı için olsa gerek, kendi hazırladıkları hiçbir insan hakları, hiçbir ilerleme raporunda yer almıyor.



Almanya başta olmak üzere, Avrupa'da bulunan binlerce Suriyeli çocuğun akıbeti belirsiz, ama yok, onların hiçbiri raporlara girmiyor.



Mısır'da darbe; Türkiye'de darbe girişimi oluyor, gıklarını çıkarmıyorlar. Bütün bunlar onlar için demokrasi dersindeki teneffüs molasından öte bir anlam taşımıyor. Utanmadan demokrasi dersi vermeye devam ediyorlar.



Girdiği her seçimden birinci parti olarak çıkan, girdiği her seçimi kazanan ve seçimle geldiği için işbaşında kalan, buna rağmen terör örgütleriyle, devlet içine sızmış sinsi örgütlerle, darbe girişimleriyle devrilmek istenen bir lidere diktatör demekte hiçbir beis görmüyorlar.



Şaka gibi… Ama değil, sinsilik bu.



Bizim akıl tutulmasına yakalanmış aklı evvellerimiz de bu akıl oyunlarına, bu illüzyona, bu sahtekarlığa, bu iki yüzlülüğe alkış tutuyorlar.



Şuraya bak... 53 yıl geçti. Türkiye'yi 53 yıldır kapıda bekletiyorlar.



İstiyorlar ki; Türkiye hep dizlerinin dibinde olsun, başka hiçbir yere kıpırdamasın.



Asya'ya ya gitmesin, Afrika'ya da gitmesin… Ama, AB'ye de girmesin.



Çift yönlü çalışan bir mıknatıs gibi… Hem itiyorlar hem çekiyorlar.



53 yıldır sopanın ucundaki havucu gösteriyorlar, ama ortada havuç yok, sadece sopa var; tek yaptıkları sopalamak.



Türkiye'nin terörist ilan ettiği, Türkiye'de darbe girişiminde bulunan isimlere, işi gücü sadece Türkiye'yi uluslararası kamuoyunda aşağılamak olan bütün hainlere sahip çıkıyorlar.



İşte Can Dündar örneği ortada.



Adamı kafeslenmiş sirk maymunu gibi, şebek gibi, bir ülkeden başka bir ülkeye dolaştırıp Türkiye aleyhine konuşturuyorlar.



Bir de utanmadan Türkiye'yi tehdit ediyorlar. Müzakereleri durdururuz diyorlar. Aman ne korkunç!



İngiltere'de halk, AB'ye posta koymuş, Brexit gerçekleşmiş…



Yakında İtalya'nın da AB'den çıkması konuşuluyor.



Harekete geçmiş domino taşları gibi adım adım devriliyor Avrupa Birliği… Fakat kendi içindeki çürümüşlüğü, kanseri görmüyorlar, sadece Türkiye düşmanlığına kafayı takmış durumdalar.



Türkiye düşmanlığını kendi birlikleri için çimento olarak kullanıyorlar. Ama o çimento hiçbir işe yaramıyor.



Sanıyorlar ki, Türkiye'ye düşmanlık ettikçe Avrupa ayakta kalacak.



Halbuki bu sadece bir sanrı.



Avrupa, bu çağın hasta adamıdır.



Türkiye düşmanlığı yaparak yanlış tedavi uyguluyorlar ve hastalıkları her geçen gün daha da depreşiyor. Etleri çürüyor, dağılıyor, parçalanıyorlar.



Velhasıl, biz, “gelişmiş ülkeler", “gelişmekte olan ülkeler", “geri kalmış ülkeler" sınıflandırmalarına aldırış etmeden yolumuza devam ediyoruz.



Onlar ise henüz yapılmamış bir sınıflandırmanın içinde yer almaya başladılar: “Çökmekte olan birlik!"


#Ekonomik kriz
#Avrupa Birliği
#Brexit
7 лет назад
Çökmekte olan birlik
Kime ne kadar güveniyoruz?
Efendimiz’in (sav) Teravihi
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar