Sadece kahveci Yaşar'ı vurdular dendi. Cinayet mi, kaza mı olduğu anlaşılamadı.
O yıllarda geleneksel hayatını yaşayan bu şehirlerde doğuma sevinilir, ölene acınırdı. Münasebetler, duygular, davranışlar sahte değil sahihti. Belki bu yüzden geceleri kapı kilitlemeyi lüzumsuz buluyorlar, komşular birbirinden emin yaşıyordu.
İhtilaller oldu. Menderes'i astılar, üniversiteli gençler birbirini vurmaya başladı. Silah taşıma yaşı liseye, ortaokula kadar düştü.
Geceleri sokağa çıkılmaz olmuştu. Kahveler taranıyor, çocuklar okula gidemiyordu. Her gün 20-25 ölü.
Korku dağları bekliyordu.
Ülkem insanı çok acılar çekti. Anaların anası ağladı. Geride binlerce faili meçhul cinayet kaldı.
Son seçimlerle memleket istikrarı yakaladı. Su yolunu bulmuştu.
Derken dünya dengesi sallanıverdi.
Soğuk savaştan sonra zaten bu bekleniyordu. Yeni bir paylaşım olacaktı.
İki büyük savaş geçiren süper güçler artık böyle maceralara atılmak istemiyorlardı ama liderliğe oynamak, hegemonyayı sürdürmek de oyunun gereği idi.
Oynadılar.
Rusya Afganistan'da, Amerika Irak'ta boyunun ölçüsünü aldı. Demir perde çöktü, Rusya perişan oldu. Lakin Kızılordu halen ayakta duruyor, Rusya yenilgiyi hazmedemiyordu. ABD fırsat bu fırsat deyip, Menekşe devrimi, Papatya devrimi, Arap baharı sloganları ile mevcut dikta yönetimlerini devirmek için Gürcistan'dan Libya'ya kadar bir dizi ayaklanma başlattı. Saddam gitti, Kaddafi gitti ancak buralarda karmaşa bitmedi.
Son diktatör Beşşar Esat'ı devirmek için muhalifleri ile önce anlaştı, sonra yan çizdi. Kendini Putin ile toplamış olan Rusya yine sahaya inmiş, öteden beri desteklediği Esad'a yardım ediyordu. Üzerine bomba yağan Suriyeliler Türkiye'ye sığındı.
Tüm bu kargaşa içinde ekmeğinden olan, ölümle burun buruna gelen fakir güney, kitleler halinde kuzeye doğru bir yolculuk başlattı. Patlak botlar, çürük teknelerle Avrupa'ya ulaşmaya çalışıyor, çoluk çocuk Akdeniz'in, Ege'nin sularında can veriyor, Avrupa bir türlü bu muhacirlere kapı açmıyordu.
Biz de terörden çok çektik. Toplu ölümler gördük.
Sebep?
Bunlar biraz tarih okusun. İçimizdeki ve dışımızdaki düşmanlar bizi başkası ile karıştırmasın.
Seksen milyonluk Türkiye hafife alınmasın.