Üniversite yapıyoruz ama kütüphane yok, hoca yok. Acele etme sayın Kutlu önce şu derslikleri tamamlayalım, atanamayan öğretmenler sorununu halledelim.
Biz bekleriz, sabırlıyız, ama sorunların sonu gelmez. Beklenen nesil gelmez. Şafak sökmeden yola çıkmalıyız.
Önce çok kaliteli bir heyet oluşturmalıyız. Sayın Nabi Avcı bu heyetin oluşturulmasında ilk adımı atabilir. Heyet çatışmak, kavga etmek değil, iş üretmek üzere biraraya gelmelidir.
Daha sonra heyet yazı kuruluşları ile bir akademi gibi çalışmalıdır.
Aileler, nüfus, geçim şartları, bölgesel farklılıklar (yani ben şimdi bunları saymayayım o heyetin işi bu zaten) göz önüne alınarak, okul öncesinden başlayıp ilk okula kadar aileyi ve çocuğu eğitmelidir.
İlk okuldan itibaren çocuğun kabiliyetine, çapına, eğilimlerine göre bir yönlendirme olmalı, çocuk ileride seçeceği yola tâ ilk mektepten itibaren gönül vermelidir. Her çocuk mutlaka bir sanat dalı ile, bir spor dalı ile meşgul olup, bunun yanında yerel kültür edinmelidir.
Çocuğun kitapla, görsel ve sosyal medya ile ilişkisi bir disiplin altında sürmelidir.
İkinci nesil çocuklar artık liseyi bitirdiklerinde bir yabancı dili iyi derecede bilip, bir spor dalında başarı kazanırlar. İnternet ortamına aşina olup dünyaya açılmışlardır. Evlerinde kütüphane vardır ve tüm aile görsel medya kadar kitapla içli dışlıdır.
Üçüncü kuşak ahlâken olgunlaşmış, kendi sahasında bilgili, sosyal hayatı gelişmiş, dünya ile rabıtası sıkı, artık nitelikli bir kuşaktır.
Bayındırlık işlerini bitirse, milli geliri artırsa, maddi açıdan güçlü bir ülke olsa; ama mesela Suriyelilere kucak açmasa, onların yarasına merhem olmasa daha mı iyi.
Merhameti, şefkati, fedakarlığı, cömertliği, dürüstlüğü olmayan; kendisine güvenilmeyen, emanete hıyanet eden çalan çırpan bir güruh neye yarar.
Ancak nitelikli nesillerin yetişmesi de bir mesele olarak önümüzde durmaktadır.