*
Batı dünyası,
ve
de batan medeniyet güneşinin,
ve
'ta doğmakta olduğunu görmüyor.
Ortadoğu'nun önemini kavrayamadı. Avrupa İslam'ın medeniyetler tarihinde, süreklilik ve bütünlük sağlayan, konum ve işlevinin
Bunun için, Ortadoğu'daki savaşlar göç dalgaları ve ölümler, Batı'nın Ortadoğu algısını değiştirmeye yetmiyor.
*
Ekonomik, siyasal ve kültürel alanda köklü bir paradigma değişikliğine gitmeden, Ortadoğu ülkelerinin Batı kuşatmasından, bir çıkış yolu bulmaları mümkün değildir.
Nasıl geçen yüzyılda, birbirleriyle savaşan Avrupa ülkeleri,
şemsiyesi altında kaynaklarını paylaştılarsa, bugün birbirleriyle savaşan Müslüman ülkeler de
şemsiyesi, altında kaynaklarını paylaşmalıdır.
*
Ortadoğu'nun geleceği, yalnızca Doğu'da ya da yalnızca Batı'da yer almasına göre değil, hem Doğu'da hem de Batı'da yer almasına göre belirlenecektir. Petrol denizi üzerinde yüzen Ortadoğu'nun,
ülkeler konumundan,
ülkeler konumuna geçebilmesi için, seküler kültürün
ekonomisinden önce, kutsal kültürün
ekonomisine ihtiyacı vardır. Dünya kaynaklarını adil olarak değerlendirmenin yol haritası,
diyen, Batı'nın seküler medeniyetinde aranmaz, aransa da bulunmaz.
*
Demokrasi ve barış götürmek için, Ortadoğu'yu işgal eden Batı dünyasının, yalnızca kendisi için barış istediği, yalnızca kendisi için demokrasi istediği ortaya çıktı. Mısır yanında, Irak'ta, Suriye'de, Afganistan'da, Libya'da, Cezayir'de demokrasi uçağı, Batı'nın darbe destekcileri tarafından kaçırıldı.
*
Bütün Batı ülkeleri el ele vererek, Ortadoğu ülkelerindeki demokrasileri, tek tek
in
ı uykuda öldürmesi gibi, bir bir yatağında öldürdü.
*
Ortadoğu'da ölen demokrasinin kalıcı olması için, düşünce, ekonomi ve politikada, bütün insanılğı kucaklayan, kapsamı geniş bir
paradigmasının özenle inşa edilmesi gerekir.
*
*
Kudüs'ün binbir renkli çiçeği Ortadoğu'da açacaktır.
*
*
Ortadoğu'nun ışığını Batı söndüremez.
*