*
Ortadoğu'da esen savaş rüzgarlarının, dünyada, etkilemediği hiçbir ülke, hiçbir kurum, hiçbir kuruluş yoktur.
Batı dünyasının, Ortadoğu'nun sorunlarını anlaması, Ortaçağ İslam dünyasını derinlemesine araştırması ve ersmi bütün olarak görmesine bağlıdır.
*
Gelecek hakkında kesinlikle bilinen tek görüş, geleceğin kesin olarak bilinmeyeceği görüşüdür.
Geleceğe dönük bir yol haritası olmayan ülkeler, ormanda çevre yoluna çıkmış bir ceylan gibi, er ya da geç bir kazaya kurban gitmekten kurtulamazlar.
*
Savaşların yolaçtığı yıkımları ve katliamları kesinlikle bilmek mümkün olmasaydı, dünyada bu kadar çok savaş olmazdı. Savaşsız bir dünya için, her ülke, İslam Peygamberi'nin Mekke'de yönetimi ele almasında olduğu gibi:
barış stratejileri geliştirmelidir. Barış staretjisi olan bir ülke, savaşın yalnızca cephelerde ordularla yapılmadığını bilen ülkedir.
*
Silah teknolojisindeki gelişmeler, güç için savaşanların gücüne güç kattı. Bu yüzden, her savaş, bir önceki savaştan çok daha büyük ölümlere, çok daha büyük göçlere yol açıyor. Dünyanın her yerinde savaş demek, kan ve gözyaşı demektir.
*
Dünyadaki bütün savaşların kaynağında, bilgisizlik, vizyonsuzluk ve öğrenme özürlü yöneticiler vardır.
*
Bütün insanlığı barışa götürecek yol haritasının şifreleri, dünyanın stratejik derinliğinde ve kutsal kültürün doğum yeri Ortadoğu'nun stratejik zenginliğinde gizlidir.
*
*
Dünyanın uzak geleceğini görenler uzak geçmişten bakanlardır.
*
*
Dünya barışla yıkılmaz savaşla yıkılır.
*
*
Acımayanlara acınmaz.