|
Sofrayı paylaşmasını bilenler ortaklık yapmasını bilirler
Yirminci yüzyıl orduların dünyasıydı. Yirmibirinci yüzyıl ortaklıkların dünyası olacaktır. Kişilerin, kuruluşların ve kurumların kurdukları ortaklıklar, ekonomik yapıya, siyasal güce ve kültürel dokuya yeni işlevler kazandırıyor. Ürün, hizmet ve bilgi üretmek amacıyla, ortaya çıkacak kar ve zararı paylaşmak için, oluşturulan ortaklıklarla dünyanın ordularla gidilemeyen ülkelerine gidiliyor. Ülkelerin bayraklarını dünyaya ortaklıklar taşıyor. Bunun için dünyada heryıl, milyonlarca ortaklık kuruluyor, milyonlarca ortaklık yıkılıyor.

*

Dünyanın her ülkesinde iz bırakan kalıcı ortaklıklar, kimseye haksızlık yapmadan, giderlere katılmasını, gelirleri paylaşmasını bilenlerce, özenle inşa edilen ve hukuki temelleri sağlam olanlardır. Ortaklıklarda çok büyük sorunlar, ya çok kar ya da çok zarar edildiğinde ortaya çıkar. Ortaklık yapanlar zarar etmesini göze almazlarsa, finansal yapılarını güçlendiremezler. Ortaklık dünyasında iki yılı birbirine eşit olanlar zarardadır. Ortaklar riskleri paylaşarak deneyim kazanırlar. Ortaklık risk alarak güçlenir.

*

Ortaklıkların uzun ömürlü olmasında, gelirleri paylaşmak kadar giderlere katılmak da önemlidir. Köklü bir yardımlaşma ve dayanışma geleneğine sahip olan Anadolu'da sürekli vurgulandığı gibi, ortaklık ağında yer alan her ortak hem kendine hem de ortaklarına “olma keser gibi hep bana hep bana. Ol testere gibi bir bana bir sana” demek zorundadır. Çünkü, ortaklıkta hem karlar hem de zararlar adil bir biçimde paylaşılmazsa, toplumun bütün kesimleri zarar görür.

*

Ortaklıkların uzun ömürlü olmaları, ortaklık ekolojisinde yer alan kişi ve kuruluşların, kişi odaklı olmaktan daha çok kurum odaklı, bir uyum ve denge oluşturmalarına bağlıdır. Ortaklıkların yerel ve küresel düzeyde amaçları, gelirleri artırmada, giderleri azalmada sürekli bir iyileştirme yarışı olmalıdır. Dünyanın her ülkesinde ortaklıkların güçleri, yalınlığın yol açtığı verimlilik artışından kaynaklanır. Ortaklıklarda yalınlık verimliliğe, verimlilik yalınlığa ivme kazandırır.

*

Ortaklıklarda yalınlık verimlilik kaynağıdır. Yalın yönetimin, yalın üretimin, yalın tüketimin olmadığı bir kuruluşta, verimli yönetim, verimli üretim, verimli tüketim olmaz. Yenilik yalınlığın getirdiği verimliliği yakalamaktır. Yenilik yapmak için, değişimin getirdiği fırsatları yakalamak gerekir. Kısa dönemde değişmeyen amaçlara ulaşmak, sürekli değişen araçları yönetme gücüne dayanır. Bu bağlamda değişmeyen amaçlar, değişen araçların kamçısıdır. Araçlar ne kadar hızlı değişirse, amaçlar o kadar aynı kalır.

*

İnsanların hem üretici hem tüketici olduğu ortaklıklar dünyasında, “herkesin yeteneğine göre üretmesi, ihtiyacına göre tüketmesi” özendirilirse, hiç bir ürün ve hizmetin kıtlığı çekilmez.

*

Türkiye'deki ortaklıkların niteliği ve niceliği, dengeli bir ekonominin ve sağlıklı bir siyasal yönetimin en büyük, en önemli, en etkili güvencesidir.

*

Ortaklık dünyasında yalınlık, yenilik ve verimlilik yarışı, hem yerel hem küresel alanda, sürekli tekrarlanan uzun soluklu bir yarıştır.

*

Ortaklık sofralarının kendilerine özgü bir sinerjileri vardır.

*

Kazanan ortaklıklar kazandıran ortaklıklardır.

*

Ortaklıkta kazanırken yalnız kazanılmaz.

*

Ortaklar asla yalnız yemezler.
#Yirminci yüzyıl orduları
#Ortaklık dünyası
#verimlilik yarışı
9 yıl önce
Sofrayı paylaşmasını bilenler ortaklık yapmasını bilirler
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi