|
ABD, ‘ölü kuklalarını’ Kuzey Suriye’ye gömecek
Gönül koymasın ama İran Savunma Bakanı Orgeneral Hüseyin Dehkan'ın sadece 48 saat arayla yaptığı iki açıklama arasındaki fark,
“diplomatik delikanlılık”
literatürüne girecek türden değildi...


Cumartesi... “İran askeri üsleri operasyonel ihtiyaçlar için Rusya'nın kullanımına sunulabilir. Rus askeri uçaklarının kullandığı Hamadan Üssü'nün bir zaman sınırı da mevcut değil. Bu askeri işbirliği

'stratejik' anlam

taşıyor ve Suriye krizinin sonunu erken getirmeyi amaçlıyor.”



Pazartesi... “Üssü kullandığını medyaya duyuran Rusya show yaptı. Üssü kullanma noktasındaki gizliliğe riayet etmedi. Bu yakışıksız bir durum. Rusya'ya üs tahsis edilmedi, sınırlı bir süre için kullanacaktı.” ('

', 22/08, AA.)



Ardından gelen İran Dışişleri Bakanlığı açıklaması ile Rusya'nın Hamadan Üssü'ndeki varlığı sona erdirildi.



Bu dramatik dönüşümü nasıl bir güç sağlayabilir?


Bunu çözdüğümüzde,

Washington'a Suriye'de gösterilen 'ölümün' yarattığı panik-atağı

görebiliriz...



Kırım ve Suriye'ye konuşlandırılan Rus S-400'lerin ardından, İran'ın yerli üretim ilk füze savunma sistemi Bavar 373'ü ayın 21'inde basına tanıttığını da anımsayarak... (22/08, Milliyet.)



ŞAM: 'HADİ YAPALIM'!


Milli İstihbarat Teşkilatı'nın Şam'da temaslarda bulunduğuna ilişkin “yalanlanmış” iddia doğru olsa da fark etmez. Gizli-kapaklı temaslar aramaya gerek yok. Suriye bizimle konuşuyor. Dili bilmek lazım o kadar...



Suriye'nin, YPG/PYD mevzilerini beş yıl sonra vurma kararı Şam'da yapılan bir hesabın sonrası elbette. ('

', 21/08, Sabah.)



ABD'nin olayın verdiği şaşkınlıkla hem Rusya'yı hem Suriye'yi uyarması,

kukla taşeronlarını

F-22'lerle korumaya almaları, üstüne

DAİŞ'in müstakbel sonu için tarih vermesi

de işte o dilin yarattığı dalgalanmalardan. Sonra

Şam-PYD arasında uzlaşı haberi

İran ile aynıdır!



Eğer, İran-Rusya ittifakı stratejik boyutunu tamamlayabilseydi, Ortadoğu'daki güç dengesi olağanüstü şekilde kayacaktı.



Ve Ankara sadece bir-iki engel attı kulvara, o kadar...


KİMSE TÜRKİYE'Yİ BOMBALATIP, ELİNİ-KOLUNU SALLAYARAK ORTADOĞU'DAN ÇIKAMAZ!


Beraber izledik; Ağustos başında ABD Genelkurmay Başkanı General Joseph Dunford Türkiye'ye geldi.



Arada kaynadı; ABD'nin Avrupa Kuvvet Komutanı Orgeneral Curtis Scaparrotti Pazartesi Türkiye'ye geldi. Önemlidir, Suriye'de sonuçları olacaktır.



Siz bu satırları okurken Mesud Barzani Türkiye'ye gelmiş olacak. Scaparrotti ile yolları kesişmiş olacak.



Dışişleri Bakanı Kerry gelecekti, iptal edip ABD Başkan Yardımcısı Biden'e yükselttiler. Bugün gelecek.



Bir evvel, üst düzey Çin amiralinin Şam ziyaretini ve “nedenlerini” yazmıştım. Seyir defterine ek olsun: Pazar günü

Hindistan'ın Dış İlişkilerden Sorumlu Devlet Bakanı Cavid Akbar, Suriye lideri Beşar Esad'la görüştü.

(Türk Dışişleri Bakanı, 18 Ağustos'ta geçerken uğradığı Tahran'dan '

nereye

geçiyordu'?)



Devam...



“Mısır.. Abdülfettah Sisi; 'Mısırlılar ve Türkler arasında düşmanlığı gerektirecek bir durum yok”… (22/08)



Yükselelim...



Başbakan Binali Yıldırım: “

Rusların İncirlik talebi yok ama gerekirse kullanılabilir

”… (Düşünce Kutusu: Hamadan'daki Rus uçaklarının 'nükleer kapasitesi' neydi ve ABD'nin İncirlik üzerinden yürüttüğü nükleer tartışma ne?)



Hatta iki “zıt” görünen açıklamanın

aynı anlama

nasıl geldiğini de görelim...



Başbakan-1: “Esad (şu an) teferruat”…



Başbakan-2: “Esad istesek de istemesek de bir aktör”...



Daha “alengirli” de kurabiliriz bağı. Aşağıdaki iki paragraf arasında politik ilinti var...



“Türkiye sınırında Suriye-Cerablus'a girmek üzere bekleyen güçler var. Operasyon birkaç gün içinde başlayacak. ÖSO'nun hedefi bölgeyi DAİŞ'den almak. Harekât, Kuzey Suriye'de bir hat oluşturmaya çalışan PKK/YPG'ye de karşı.” ('

',22/08, Hürriyet.)



Bogdanov-Salman görüşmesidir; “Rusya ile S. Arabistan'ın Suriye, Filistin ve Yemen'de en kısa sürede ateşkes sağlanmasını desteklediği belirtildi. Moskova ve Riyad, Suriye, Yemen ve Filistin'de çözüm için işbirliğini artıracak.” (

)



Artı...



“Türkiye Cerablus'ta IŞİD mevzilerini vurdu. Türkiye sadece IŞİD'i değil, Suriye'de Menbiç kuzeyinde PYD hedeflerini de vurdu.” (22/08, VOA.)



Peki, hepsini 15 Temmuz'a birleştirebilir miyiz?..



19 Ağustos bir başka darbe teşebbüsünün 25'inci yıldönümüydü. 1991'de darbeye karşı “tankın üzerine çıkan” Mihail Gorbaçov bakın neler diyor...



“ABD, güçlü ve demokratik olmamızı engellemek istedi.

Bazı Amerikalı politikacılar
beni planları için engel gördü”



Çok parçalı büyük puzzle bu.

Her biri için uygun yeri bulmanız lazım ama parçayı “neresinden tutacağınız da” önemli.

Yoksa yerine değil, elinize yapışır.



Medyadaki

'alık ataleti'

odur; ABD Dışişleri Bakanı'nı,

“Suriye rezaleti çok uzadı”

noktasına getiren kim sanıyorsunuz?



İTİ ÖLDÜRENE SÜRÜKLETİRLER


ABD, Rusya ve Türkiye'nin hamleleri ile bu noktaya geldi. Garip ama İran-S.Arabistan-İsrail gibi kanlı-bıçaklı ülkelerin başlarını başka yöne çevirmesi de var.



ABD sonunda çıkıp, “Suriye'yi ortaklarımızla çözdüm” diyecek ve FETÖ ile YPG/PYD'yi paralize edecek.



Moskova ve Ankara ise artık daha ileridir;

'müstakbel ABD Başkanı bölgeye bulaşamasın'

ı örüyorlar.



Yani, 'kral öldü, ölü doğsun yeni kral'...


#Kuzey Suriye
#İran askeri üsleri
#Hüseyin Dehkan
8 yıl önce
ABD, ‘ölü kuklalarını’ Kuzey Suriye’ye gömecek
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim
Columbia’da ‘Filistin’le Dayanışma Çadırları’