|
Cenevre masasına başınızı bastırıyorlar ki, İsrail’i görmeyin

"Anlaşma yok, olumlu ilerleme var.” (Başbakan Davutoğlu, 22/12.)



“İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'nun özel temsilcisi Dore Gold; Tek seçenek Türkiye ile anlaşmak.” (30/12)



“İsrail, bölgede Türkiye gibi bir ülkeye muhtaçtır. Bizim de İsrail'e ihtiyacımızın olduğunu kabul etmemiz lazım. Bu bölgenin bir gerçeğidir.” (Cumhurbaşkanı Erdoğan, 02/01.)



“ABD'den Mavi Marmara davası... İsrail'in 2010'da Mavi Marmara Özgürlük Filosu'na saldırısının ardından filoda bulunan 3 Amerikalı, İsrail'e karşı dava açtı.” (13/01)



“İsrail'den Türkiye'ye ağır suçlama. Yunanistan ziyaretinde soruları yanıtlayan İsrail Savunma Bakanı Moşe Yaalon, Türkiye'yi 'DEAŞ'ı finanse etmekle' suçladı.” (27/01)



“Bugün Lefkoşa'da Yunanistan-İsrail-Güney Kıbrıs arasında üçlü liderler zirvesi gerçekleştirilecek...” (28/01)



“Biden, İsrail Başbakanı'na Türkiye ziyaretini anlattı. ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, İsrail Başbakanı Netanyahu'yu arayarak, Türkiye ile İsrail arasındaki yakınlaşma süreci hakkında bilgi aldı.” (31/01)



“Netanyahu'nun, Biden'la konuşmasının ardından İsrail istihbarat servisi MOSSAD'ın başındaki Yossi Kohen'e kısa süre içinde Türk yetkililer ile görüşmeye hazırlanması talimatı verdiği belirtildi.” (02/02)



İNSANLAR EL-ELE TUTUŞSA!


Keşke.. Ama ne hayat hele de dış politika öyle değil.



Kıbrıs Rum Kesimi-Yunanistan ve İsrail liderleri 28 Ocak'ta toplanıp ortak bir açıklama yaptılar. Bu açıklamanın, “sıradan/alışıldık” bir irade beyanı olmadığını peşinen söyleyebiliriz…



Anastasiadis, Netanyahu ve Çipras: “Üç ülkenin çıkarlarının olduğu farklı alanlarda ortaklığı teşvik etmek, Akdeniz ve daha geniş bölgede barış, istikrar ve güvenliği desteklemeye yönelik çalışmak amacıyla işbirliğini güçlendireceğiz”. ('

', 28/01, İsrail Başbakanlık resmi web sayfası.)



Ortak bildirge,

“bölgedeki istikrarsız duruma” genel bir bakış atıp, “koordine politika belirleyelim”

diyor. Özü bu. Bu stratejik ağırlığı olan bir mutabakattır.



Uzlaşının belkemiği de; Doğu Akdeniz'de İsrail ve Rum Kesimi'nin denizlerde keşfedilen geniş hidrokarbon rezervlerini-ki bu rezervlerde tüm Kıbrıs'ın hakkı var-geliştirecek üç taraflı enerji işbirliğidir.



Diyebiliriz ki, İsrail Akdeniz'deki enerji rezervlerinin üzerinde, kalıplı bir stratejik ittifak kurmaya çalışıyor. Bu gazın Avrupa'ya ulaştırılması hedefi ise küresel hacimde stratejiktir



AMERİKA'DAN NETANYAHU VE ANASTASYAS'A ACİL TELEFON…


Ortak deklarasyon Lefkoşa'da yayınlanır yayınlanmaz, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, Netanyahu ve Anastasiadis'i aradı…



Anastasiadis'e, Kıbrıs'ta hem Türk kesimi hem de Ankara ile sorunların çözülmesi yolunda ABD'nin tam desteğine güvenebileceğini söyledi. Ama “hızlanma tavsiyesi”nde de bulundu.



Netanyahu'ya, a) Türkleri Akdeniz'de işbirliğine davet için bu tür, “eski tip” dış politika manevralarının işe yaramayacağını, b) Enerji işbirliği ve uzlaşı için daha kapsayıcı ve hızlı adımlar atmasını, c) Son dönemde Avrupa'dan gelen (Fransa ve BM) baskının artabileceği, d) Cenevre ve Suriye gerilimi ortadayken, bir tür “ittifak” görüntüsünün Ankara'yı kızdırabileceğini, e) Bunun da ABD'nin bölgedeki aşırı dinci akımlarla mücadelesini yavaşlatabileceğini” söyledi!



İşte yukarıda MOSSAD'a İsrail Başbakanlığından verilen talimatı yazdıran kronoloji budur. Bu perde arkası satırlar, ABD'nin Akdeniz enerjisinin Avrupa'yı Rusya'dan bağımsızlaştırma hedefinin bir parçası olduğunu unutturmasın. İlla Türkiye yanlısı da okunamaz.



TEL AVİV GERÇEKLERİ…


Önce şunu söyleyelim, sadece Akdeniz ve enerji denklemleri bağlamında değil, Ortadoğu'daki tüm gelişmeler için İsrail, Türkiye ile barışmak istiyor, ayrı.. (Kimi uluslararası yorumculara göre, Başkan Obama'nın bu uzlaşıyı görmeye yetecek siyasi ömrü olur mu, o şüpheli.)



Sadede gelelim…



Ankara'nın İsrail-Rusya ilişkisini kesme gibi bir taktiği var ise..

İsrail'in ne bunu fark etmemesi mümkün-ki çoktan etti-ne de Rus-Türk çekişmesini sonuna kadar kullanmadan ikna olur. (Kaldı ki, Rusya'nın da terazinin karşı kefesine abandığı sır değil.)



Türkiye; İsrail, Kıbrıs ve Yunanistan'ın Rusya ile yakın ilişkisi bulunan ülkeler olduğunu fark etmemiş olamaz, değil mi? Ya da Rusya'nın bu enerji ittifaklarına, Suriye ve Kürt ve İran “hatlarını” da eklemeye ilgi duyduğunu?.. Hatta hatta ABD'nin bile buna “evet” diyebileceğini, belki de dediğini!..


İsrail kritik bir

aktöre

dönüşebilir ve ABD Başkanlık seçimlerinin sonuçları bu yükselişe ek basamaklar sunabilir.



BİTTİ SANIYORSUNUZ AMA BİTMEDİ: HANGİ İSRAİL!?


İsrail Savunma Bakanı'nın yukarıdaki açıklamaları, Netanyahu'nun eşi üzerinden gelişen garip yolsuzluk davaları, belki Peres'in geçirdiği kalp krizi, MOSSAD'ın yeni patronunu ve İsrail Dışişleri ikinci adamı Gold'u göreve getiren dinamikler…

Tel Aviv'de Türkiye ile ilişkilerin hangi yönde gelişeceğine yönelik bir çekişmenin ipuçlarını taşıyor.


Suudi Arabistan, Mısır, Türkiye ve İran arasındaki gerilim üzerinde kafa yoruyoruz ve Cenevre masasına kafamızı bastıran güçler iç kulvardan kopup gelen İsrail'i gizliyor.



“İsrail, Türkiye ile ilişkileri normalleştirmek için uygun pozisyonu bekleyecek” diyenler haklı çıkabilir…


#Cenevre masası
#Suudi Arabistan
#Mısır
#Türkiye
#İsrail-Rusya
8 yıl önce
Cenevre masasına başınızı bastırıyorlar ki, İsrail’i görmeyin
Yunanistan’a yardım etmek ister misiniz?
Kaleydoskop’un aynaları…
İkiyüzlü dünyanın 200 günü
Garson nereye baksın?
İnsafsız takas!