|
Küreye el basanlar ittifakı: Damat ve Veliaht...

Mısır, BAE, S.Arabistan, Bahreyn’in Katar’dan taleplerini içeren 13 maddelik ‘şartlar’a ilişkin ilk haberlerin Batı basınına yansıdığı saatlerde yazılıyor bu satırlar...

Adı geçen ülkeler, Türkiye’nin Katar’da kurduğu üssün acilen kapatılmasını ve NATO üyesi Türkiye ile askeri işbirliğinin sona ermesini de istediler. (23/06, Yeni Şafak.)


Başka maddeler de var. El Cezire’nin kapatılması, İran’la ilişkilerin tamamen kesilmesi, vs...

Hem bu maddelere bakarak hem de Türkiye’nin Katar üssünün kapatılmasını isterken
Amerikan üssünün kendi ülkelerinde olması için birbirini ezmelerine
bakıldığında, listenin ABD tarafından hazırlandığını söyleyebiliriz.
‘Küre İttifakı’nın Körfez-Washington hattındaki en alengirli işlerini takiple görevli Birleşik Arap Emirlikleri’nin kısa süre önce (19/06) zikrettiği cümleleri anımsamayalım mı; “Türkiye’nin akil olmasını ve
çıkarlarına en çok hizmet edenin Katar’a yönelik girişilen eylem olduğunu anlamasını
umuyoruz”. (BAE Dışişleri Bakanı’nın sözleri, Hürriyet.)
Başkan Trump’ın S.Arabistan, İsrail ve Vatikan ziyaretleri, Ortadoğu’daki zahiri ve
gölge ülkelerin
küreye el basan elleri, Katar’a yönelik toplu girişim, üsler, İran’ın yeniden oyundan atılması ve bir ay içinde meydana gelen sayısız irili-ufaklı gelişmeyi eş-zamanlı akışın maddeleri kabul edersek..

Gelinen son aşama, Suudi Arabistan Kralı Salman’ın oğlu Muhammed bin Salman’ı Veliaht Prens ve taht adayları listesinde birinci sıraya çeken 21 Haziran tarihli kraliyet kararnamesidir.

Bu Ortadoğu politikasında bir
dönüm noktası
dır.

‘ONA REDDEDEMEYECEĞİ BİR TEKLİF YAPACAĞIM’...

Sürpriz değildi ama
güç eksenindeki değişimin zamanlamasını
kimse gözlerden kaçıramaz...
İlk
ve en yalın izahı, sonradan kavga olmaması için önceden tahta yerleştirilmesidir.
İkinci
en basit; Veliaht prens son iki yıldır gücünü zaten pekiştiriyordu ve bu değişiklikle, ulusal güvenlik sistemi, istihbarat ağı, silahlı kuvvetler ve tabii enerji alanındaki yönetim ayrıcalıkları himaye altına alındı. Bunu
Körfez ve Ortadoğu’daki ayrıcalıklara giriş
olarak okuyun.
Üç
, iktidar savaşını kaybeden Prens Nayef, Obama yönetiminin favorisiydi.. Sistem onu eledi, uygun/uyumlu olanı seçti.
Dört
...
Suud Krallığı’nın veliahtı Prens Salman ise Amerikan Krallığı’nın bölge veliahtı Trump’ın damadı ve İvanka Trump’ın eşi
Jared
Kushner’dir
. Başkan Trump’ın bir ay önceki Riyad ziyaretinde ‘Prens ve Damat’ özel bir yemekte ve veliaht prensin “evinde” ayrıca bir araya geldiler. Bu nadir bir durumdur.
Ortadoğu, Körfez, enerji, İran, vs., artık “aile meselesidir”!..
Çocuk aklının bile anlayabileceği şekilde de
S. Arabistan Ortadoğu’da ABD’nin-yeniden-bir numaralı ortağıdır
.
Kushner’in temsil ettiklerine bakarak küreye el basmayanların parmak izlerini de bulabilirsiniz... (‘Trump’ın Damadı Kushner Ortadoğu’da’,
21/06
, VOA.)

Dönüm noktasının Büyük Ortadoğu’ya ve dünyanın boğazına dayayacağı kılıçları irdelemeye başlayalım...

Veliaht Prens, Katar’a diz çöktürme hedefli sert politikayı planlayan kişidir. Suudi bölge stratejilerinde İran karşıtı duruşun hamisidir. Ek olarak Yemen savaşı, müstakbel Suud-İsrail bölgesel ekseninin düşünürü (!), Suriye, Gazze, Bahreyn’deki dengelerin tarafıdır.

Körfez İşbirliği Konseyi’nin durumu ne olacak?

Abu Dhabi hariç, Kuveyt, Umman ve Katar’la ilişkileri nasıl olacak? Çünkü rahatsız olacaklar. Körfez değişecek. Körfez değişirse, İran ne yapacak?

Mezhep savaşı tehlikesi yükselmeyecek mi? Yükselirse Türkiye ve benzer düşünen ülkeler ne yapacak? Ne yaparlarsa yapsınlar Riyad bunu hegemonyasına saldırı saymayacak mı? (Ankara çözüm için şu zarif diplomasiyi kurdu; ‘Hadimul Haremeyn Eş Şerifeyn, S. Arabistan Kralı, Körfez’in büyüğü olarak bu işi çözmelidir’. Gelen cevaba bakar mısınız.)

Riyad-Tel Aviv ilişkileri normalleşirse, İsrail kuşatmadan kurtulur ve Arap-İsrail dengeleri farklı bir açıyla kaymaya başlar.

Filistin ne olur?

Bunlar kısa, basit sorular ama bir tanesi bile yanlış yönetilirse diğer hepsini, nihayetinde de bütün Ortadoğu’yu yakar.

Kaldı ki, bölgeye yönelik sınırlı sayıda sorudan bahsediyoruz. Daha Riyad’ın bu adımlarına
Rusya
ve
Çin
’in ne diyeceğine bakmadık bile. Çünkü hem ‘ilişkileri’ hem söyleyecek sözleri var.

Müstakbel “reformist” Kral, S. Arabistan’ın iç dengelerinde nasıl algılanıyor? Ülke içi dini mimarinin bu değişim rüzgarlarını nasıl karşıladığı hâlâ büyük muamma.

S.Arabistan düne kadar IMF tarafından 5 yıllık ekonomik ömrü kalmış ülke statüsündeydi. Doğru veya propaganda bilinmez. Ama müstakbel Kral ekonomik refah ve-petrolden-bağımsız bir gelecek vaat etti. Üstelik 2030 diye tarih verdi.

Ülkede bastırılmış memnuniyetsizlik yüksek seviyede. Bu da geçiş dönemlerini karışık hale getirir.

Veliaht Prens bugüne kadar Suudların pek bulaşmadığı, doğrusu pek de anlamadığı “saldırgan dış politika”yı nispeten kararında kullandı. İran ve Yemen örneklerinde bu siyasetin milliyetçi popülerlik kazandırdığı da gerçek.

Yani elimizde, modernleşme/reform vaadeden muhafazakâr bir ülkenin milliyetçilikle oynayan veliahtı var.

Ortadoğu’da bundan daha tehlikeli bir karışım duydunuz mu?..

Ben söyleyeyim...

Bu planı ABD ve İsrail’in yönetmesi!

#ABD
#İsrail
#Ortadoğu
#IMF
#Suudi Arabistan
7 yıl önce
Küreye el basanlar ittifakı: Damat ve Veliaht...
Seçimler sonrasında mahalli idareler personeli diken üstünde
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir