|
Vatan sevgisini sorgulamak

Siyasette taraflar netleştikçe “Benim vatan sevgimi kimse sorgulayamaz” sözünü sıkça duyar olduk.

Çünkü, taraflardan birinin vatanseverliğin, diğerinin vatan hainliğinin göstergesi sayılması, ilgili sözü söylenenin tepki düzeyini de belirlemektedir.

Bu esasta kimlerin vatan sevgisinden mutmain olarak rahat, kimlerin ihanetinin anlaşılması kaygısıyla huzursuz olduğunu bilmenin yolu elbette niyet okumaktan geçmediği gibi, sadece beyana itibar etmekten de geçmez. Kaldı ki kişinin kendisi ile nefsi arasında bir sır olması nedeniyle niyet de zaten okunamaz. Ama o niyetin etkisinden asla bağımsız olmaksızın sergilenen eylemler her iki durum için de kolaylıkla okunabilir. Bu, eylemin yapısı itibariyle böyledir ve dolayısıyla beraberinde bir dili üretmeyen, hakkındaki bilgiyi bizzat kendi hareketiyle vermeyen eylem oluşu itibariyle sakatlığına hükmedilerek tutarsız sayılır.

Öte yandan vatan sevgisinin delilleri de son derece açıktır. Diğer bir söyleyişle vatanseverliğin şartları belli, bir vatan severden talep edilen şeylerin sayısı azdır.

Örneğin, vatanını düşmanlardan korumak, onun bekası için çalışmak ve milletinin geleceğinden emin olarak yaşamak… vatan sevgisine delalet eder.

Yukarıda zikrettiğimiz “Benim vatan sevgimi kimse sorgulayamaz” sözünü en çok CHP’li siyasetçilerden duyduğumuza göre sevginin bu ilk delillerine bağlı olarak onların eylemlerini kolayca değerlendirebiliriz.

Altılı masanın CHP başkanını cumhurbaşkanı adayı olarak gösterdikleri malumdur. Altılı masanın en büyük partisi olarak CHP başkanının da cumhurbaşkanlığı seçiminden galip çıkmak için masanın dışında ancak masadaki müttefiklerinin onayıyla HDP-PKK ile seçim ittifakı kurduğu malumdur.

HDP’nin terör örgütü PKK ve onun uzantısı olan sair terör örgütleriyle arasında hiçbir mesafe olmadığı; kendisinin bizzat o terör örgütlerinin siyasi partisi olduğu; o örgütlere doğrudan bağlı olarak faaliyet gösterdiği de yine herkes tarafından bilinmektedir.

Bu durumda “Erdoğan iktidarını sonlandıralım da terör örgütü meselesini sonra düşünürüz” diyerek terör örgütüyle ittifakı makulleştirmeye çalışmanın vatan sevgisiyle bağdaştırılması imkansızdır ve şu beyanlar da bunun delilidir.

CHP başkanıyla yapılan ittifak görüşmesinin hemen ardından, yapılan bir etkinlikte CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu HDP’liler ile halaya durmuş, Ahmet Türk yaptığı meydan konuşmasında bölücü terör örgütünün mahkum lideri Öcal için özgürlük istemiştir.

Türk’ün bu talebiyle eş zamanlı olarak HDP’li Pervin Buldan da, yine Nevruz kutlamasında “Türkiye halkları Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecridin bir an önce kaldırılmasını istiyor.” demiştir.

Terör örgütü PKK›nın elebaşlarından Bese Hozat ise iki gün önce, “Bu seçim hiçbir seçime benzemiyor. Tarihi bir anlamı var. Seçim süreci ile birlikte güçlü bir mücadele yürütülürse bu faşist iktidar 14 Mayıs’ta yıkılacaktır. Seçimler bitene kadar askeri eylemlerimize son verme kararı aldık” demiştir.

Şimdi bunlardan baktığımıza HDP-PKK’nın Türkiye’yi de bölerek Suriye’nin kuzeyinde bir devlet kurmak istediği, buna engel olarak gördüğü şeylerin ortadan kaldırılmasıyla ilgili ittifak kurduğu partiden ve dolayısıyla onun temsil ettiği altılı masadan söz aldığı gün gibi açıktır. Gerçi yazımızda sorguladığımız şey bu değildir. Asıl sorguladığımız şey terör örgütüyle ittifak kuran siyasilerin aynı zamanda vatan sevgisi taşıdıklarını iddia etmeleridir.

Gündelik siyasi tartışmaların ateşiyle birilerini vatan haini ilan etmek çok kolaydır ve zaten sosyal medya düşkünleri de buna çok teşnedir. Bu nedenle yukarıda da zikrettiğimiz gibi ilgili eylemleri vatan sevgisinin tezahürü cihetinden bir sonuca bağlamak gerekir.

Şimdi yukarıdan beri verdiğimiz bilgilerden, naklettiğimiz sözlerden hareketle ortaya çıkan sonuca bakacak olursak:

Terör örgütü Türkiye’yi bölme kararlığından söz ederken, örgüt başlarına ve elemanlarına özgürlük sağlayacağını belirtirken ve bunların mümkün olması için vatan sevgisinden hiçbir kimsenin kuşku duymadığı Erdoğan’ın iktidarını müttefikleriyle birlikte yıkamayı ilk hedef olarak gösterirken, altılı masanın seçimi kazanmak uğruna onun karşısında susması, Türkiye’nin birliğine, bütünlüğüne ve bekasına yönelik tehditlerini sineye çekmesi, onun tehditleri karşısında yutkunması vatan sevgisiyle bağdaştırılabilir mi?

Tekrar belirtelim, bu değerlendirmeden maksat altılı masadakilerin suçlanması değildir, mesele onların vatan sevgisi ile ilgili samimiyetsizliğinin eylemsel bilgisidir.

Ayrıca görünen köyün kılavuz istemediği de malumdur.

#Seçim
#Altılı Masa
#CHP
#HDP
#PKK
#Ömer Lekesiz
1 yıl önce
Vatan sevgisini sorgulamak
Tevradî bir mitin Kur’anî bir kıssa ile tashihi
i-Nesli anlaşılmadan siyaset de olmaz, eğitim de…
İç talebe ilişkin öncü göstergeler ilave parasal sıkılaştırmaya işaret ediyor!
Enerjide bağımsız olmak
Târihin doğru yerinde durmak