|
Tahran’da Kültür Sanat Haftası
Yunus Emre Enstitüsü Tahran Müdürlüğü'nün “Türkiye Kültür ve Sanat Haftası” ana başlığı altında düzenlediği bir dizi programın ikisinde konuk konuşmacılar olarak yer almak üzere, öykücü Cemal Şakar ve Aykut Ertuğrul ile birlikte önceki gün Tahran'a geldik.

“Bir dizi etkinlik” deyişim, çok yönlü ve yüklü olan bu programın 29 Eylül'de başlamış olmasındandır.

Açılışı Yunus Emre Enstitüsü Tahran Müdürü
Şamil Öçal
ile İran Sanatçılar Evi Müdürü
Mejid Sersengi
tarafından gerçekleştirilen programda yer alan şu iki sergiyi öncelikle belirtmeliyim:

Fotoğrafçı
Selçuk Azmanoğlu
'nun “Türkiye'den İnsanlık Halleri Fotoğraf Sergisi” ile Hattat
Aydın Köse
'nin “Kalem ve Çizginin İzinde Hüsn-ü Hat Sergisi”, programın “el emeği, göz nuru” diye tanımlayabileceğimiz görsel boyutunu oluşturmuş.

2 Ekim'de bu sergilerin açılışlarının gerçekleştirilmesinden sonra, Türk sinemasının müstesna isimlerinden Yönetmen
Derviş Zaim'
le, sevgili
İhsan Kabil
kardeşim ve İranlı
Hüseyin Laleh
söyleşmişler.

3 Ekim'in programı ise ünlü besteci ve müzik bilgini Herat / Meragalı
Abdülkadir Meragi
'ye (Hace İbnü'l-Gaybi, ö. 1435) ayrılmış.

Eserleri meşkle ve bilahare kayda geçirilmiş olarak günümüze kadar ulaşan bu büyük musiki üstadı, kendi eserinden alınan “Nağmeler Hazinesi” (Kenüzü'l-Elhan) başlığı altında, Sazman-ı Fahrengi İrtibatat-ı İslam-ı İran, Unesco İran ve Meraga Belediyesi ile ortaklaşa düzenlenen iki konser ve onu izleyen bir konferansla anılmış.

Abdülkadir Meragi'nin hayatı ve musiki anlayışıyla ilgili ilk konuşma, gazetemiz yazarı (ve aynı zamanda kıymetli bir musiki bilimci olan)
Yalçın Çetinkaya
, sanatçının bestelerinin değeri ve bir musiki üstadı olarak sanat rikkati hakkındaki (konser sonrası) ikinci konuşma ise
Muhammed Reza Dervişi
tarafından yapılmış.

4 Ekim'in programı, sevgili ağabeyim
Arif Ay
ile Ahmet Özalp ağabeyimin edebiyat dünyamıza kazandırdığı sevgili
Ali Görkem Userin
'in şiire dair sohbetleriyle sürdü.

Yol yorgunu olmam nedeniyle izleyemediğim, ancak izleyenlerin memnuniyetinden hareketle her ikisi adına da gönlümün gönendiği bu etkinliği Derviş Zaim'in “Balık” adlı filminin gösterimi izledi.

5 Ekim gününün programı,
Cemal Şakar
ile
Aykut Ertuğru
l'un “Türkiye'de Öykü” temalı sohbetleriyle sürdü.

Bu iki isim birlikte zikredilerek “öykü” denildiğinde, akan suların duracağını artık herkes biliyor.

Cemal Şakar, öyküye otuz yılını vermekle kalmadı, öykü anlayışları üzerinde de yoğun olarak düşündü, yazdı, Türk öykü serüveninin anlaşılması için birçok uygun ortamda muhataplarıyla görüşlerini paylaştı.

Aykut Ertuğrul, “ğ”den sonra, kendisi gibi genç bir avuç öykü sevdalısıyla birlikte
Post Öykü
dergisini yayımladı.

Şimdi İz Yayınları'nın sahipliğinde çıkan Post Öykü'nün yerli öykücülüğe nasıl bir hareket ve yeni eda kazandırdığı da yine herkesin malumudur.

Buradaki “öykü” merkezli konuşmaları da, yine dinleyenlerini besleyen, zengin bir içeriğe sahipti.

Yönetmen
Faruk Hacıhafızoğlu
'nun “Kar Korsanları” adlı ödüllü filminin gösterimi ise sanat severler açısından bugünün ikinci ve çok önemli bir kazanımıydı.

Bugün, Yunus Emre Müzik Grubu'nun “İşit Ey Erenler” adlı albüm tanıtım konseri, düzenlenen haftaya ilişkin video gösterimi yapılarak program kapatılacak.

Türkiye Kültür ve Sanat Haftası'nın, hem göz dolduran hem de sergiden sinemaya, musikiden edebiyata nitelikli etkinlikleriyle sanat severleri mutmain kılan, uzun soluklu bir program olduğunu söylemeye bile gerek yok.

Çünkü, dünyanın en önemli merkezlerinde yer alan Yunus Emre Enstitüsü şubelerinin gerek yöneticileri, gerekse organizasyon kabiliyetleri yüksek elemanlarıyla bu vb. işleri başarıyla gerçekleştirdikleri artık herkesin malumudur.

Tahran Şubesi'nin artı özelliği ise son yedi aydır, kültürel konularda uluslararası tecrübeye sahip ve aynı zamanda akademisyen olan Şamil Öçal'ın yönetiminde olmasıdır.

Söz konusu haftanın düzenlenmesinde büyük emeği olan Mehmet Selim Özban ve diğer elemanların, Şamil Öçal'ın yönetimi altında buluşmuş olmaları da yine Yunus Emre Enstitüsü Tahran Şubesi'nin en büyük avantajıdır.

Tahran Türkiye Kültür ve Sanat Haftası'na emeği geçen herkesi tebrik ediyor, Türk kültürüne, diline ve sanatına mahsus bu verimli çalışmaların, İran'daki ilgili kuruluşlarla dayanışma içinde giderek daha da artırılacağına inanıyorum.
#Yunus Emre Enstitüsü
#Türkiye Kültür ve Sanat Haftası
#Aykut Ertuğrul
#Mehmet Selim Özban
#Post Öykü
9 yıl önce
Tahran’da Kültür Sanat Haftası
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset