ilim ve teknik aleminden bir yıldız daha kaydı..

eski i.t.ü. uçak mühendisliği fakültesi dekanı aynı zamanda fikir dünyasındaki münakaşa ve müzakerelerde söz sahibi olan prof. ahmet nuri yüksel cuma sabahı, bir mübarek günde öbür aleme hicret etti.. allah rahmet eyleye..

ahmet nuri yüksel’in menşei akseki’dir.. fakat uzun yıllar manisa’da yaşamış, talebeliği ve meslek hayatı istanbul’da geçmiştir..

sık sık görüştüğümüz, fikir ve düşünce alışverişinde bulunduğumuz bu teknik adam yazdığı bir kitapta şöyle diyor:

‘’ i.t.ü. uçak fakültesine girdiğim 1955’ten sonraki 57 sene uçak ile, son 32 senesi de (uçak dizaynı) ile geçmiştir.. memlekete iki dizayn metodunu getirdim.. bu metodları hakkıyla okuttum.. bu metodu okuyarak mezun olanlar 300’den fazladır.. ikisi teori, dördü bunların uygulaması olan 6 uçak dizayn kitabı yazdım.. bu eserlerimle ve fakültedeki hocalığımla milletime verdiğim hizmetin tamamlandığı kanaatine vardım.’’

ahmet nuri yüksel, sadece uçak yapımı ve uçakların teknik özelliklerinin öğretimi ile meşgul olmamış, gençliğin eğitimi ve memleketin sosyal ve siyasi bakımdan aydınlatılması gibi faaliyetleri ile de temayüz etmiştir..

o, bir yayın kuruluşunun (ötüken yayınevi) kurulmasını sağlayan ekibin içinde bulunmuş yayınevinin neşrettiği ilmi, tarihi, milli evsaftaki okkalı kitapların sağladığı hizmetlerin ve himmetlerin ortağı olmuştur..

o, aynı zamanda bir marmaratördür.. 70’li, 80’li yılların üç katlı marmara kıraathanesinde belli bir köşede toplanıp edebi, felsefi, siyasi sohbetlerin tadını çıkaran marmara müdavimi fikir ve edebiyat adamlarının içinde bulunmuştur.. hukukçu ziya nur aksun, erol güngör, orhan şaik gökyay, kaya bilgegil, abdullah özcan, ilhami kaya, sezai karakoç, murad sertoğlu, mithat sertoğlu, tahir aktaş, muharrem ergin, faruk kadri timurtaş, hilmi oflaz, filozof cemal, mehmet bakır, necip fazıl, tarık buğra, mehmed kaplan, irfan derman gibi çeşitli gruplara ve tabakalara mensup şahısların kah parça parça kah topluca biraraya gelip içlerinden yetki ve bilgi sahibi olanların konuşmalarını dinledikleri bir mekan olmuştur bu marmara kıraathanesi.. bir profesörle, hilmi oflaz gibi bazı çantadan yetişme halk adamlarının tartıştığı çok görülmüştür.. çoğunluğu milliyetçi muhafazakar kişilerin teşkil ettiği marmara kıraathanesine zaman zaman sosyalist ve sol görüşlü tiplerin de gelip gittiği çok görülmüştür..

1984’te kapanan marmara kıraathanesi ülke siyasetinde de rol oynamıştır desek mübalağa sayılmaz.. üniversite yakın olduğu için birçok talebe, fakülteyi bitirinceye kadar kıraathaneye sık sık uğramıştır.. okulu bitirip anadolu’da vazife aldıktan sonra da istanbul’a geldikleri vakit eski mekanlarını ziyaret edip eski günleri yad etmekten kendilerini alamamışlardır..

hatta mecliste milletvekili olanlardan da gelip giden çok olmuştur.. adalet partili, hareket partili kişilerin devamlı olarak ziyaret ettiği bir toplu mekan da sayılabilir..

işte bizim aziz arkadaşımız ahmet nuri yüksel; böyle bir kahveden hem fikir bakımından beslenmiş hem de oradaki gençleri fikir görgü bilgi bakımından beslemiş insandır..

allah rahmet eylesin.. mekanı cennet olsun..

aziz arkadaşım, bir nesli yoğuranlar konusunda yazdığı bir metinde (12-2-2016) akkuşak’ı geç tanıdım, ondan görüştüğümüz müddet içinde çok şey öğrendik, diyerek bu naciz arkadaşına iltifatta bulunmuştur.. düz konuşan, tok ve dobra konuşan, koşeli konuşan bir ademoğluydu.. internete akseden bu konuşmasını yeni öğrenen bir arkadaşı olarak kendimi hem bir mahçubiyet hem de böyle kadirşinas bir dosta sahip olmanın iftiharı içinde hissettim..

aziz dost, mezarında rahat uyu.. sen dünyaya ait vazifelerini eksiksiz yerine getirdin.. müsterih ol!..