|
Fanilerle değil, ilkelerle yürümek

Türkiye''nin makus talihini AKP yenmek üzere. Düşünsel zenginliğin; koltuk, itibar, ego taşımı ve de keseden önce geldiğini anlamak için demek bir ömrü tüketmek gerekmiyormuş. Yol gösteren olursa insanlar da doğruyu buluyormuş. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan''ın Çin gezisinde söylediği ''Fanilerle değil, ilkelerle yürümek'' sözü tam bizim için söylenmiş bir söz;

Yıllanma o koltukta!.. Kalk yerine bir başkası otursun!...

Çok beğendim.

Kavşak tabelasına, kamyon plakası yanına, evde yatak başına, salonda çerçeveyle duvara konacak, cep telefonunda ekrana yazılacak, hatta muskayla boyuna asılacak bir söz. Ne çektiysek bundan çektik. Ölümüne koltuk işgali bizim kaderimiz oldu. Yapıştık, yıvıştık, uğruna kapıştık, bizden sonrakilere paslanmış ve yıpranmış hayatlar bıraktık. Sonrasında hep sil baştan oldu. Her makama yeni gelenler, ilkelerle yürümeyi değil cemaatiyle yürümeyi yeğledi. Gücünü, öncekini silip kendi yandaşlarıyla yola devamda buldu. Çünkü öyle gördü. Bu anlayışla bir türlü devamlılık sağlayamadık, gelişemedik.

Kim bir koltuk kaptıysa üzerinde miat doldurdu!

Milat olmadı!

Bir devrin kapanmadan el değiştirmesi de bir milattır. İyiye, doğruya, fırsat eşitliğine, fikri zenginliğe ve de herkesin hizmet görmesine, ilkelerine sarılarak ilerlemesine bir fırsat. Genç nesillerin aynı görüş üzerinde her mevsim yeşererek hayat bulması kadar güzel bir şey var mı? Koltuk devri, sanılan kadar kötü değil ki. Bunu aşılayabilmek en büyük değişimlerin en küçük ama en değerli adımıdır. Bu inanç bireye güven getirir toplumlara şevk. Tersi sorumsuzluktur, güvensizliktir, gençliği umursamamaktır.

Bir makamda gereğinden fazla kalarak fuzuli şagil konumuna düşmek; köhnemişlik, atalet, yeni atılımlara karşı dermansızlık ve de umutsuzluk getirir. Ben varsam her şey var ben yoksam batar bu dünya, çağdaş bir düşünce olamaz!... İlkelerinizi koydunuz ise, yol haritanızı çizdiniz ise, çevrenizde size inananlara doğruları aşıladığınızdan emin oldunuz ise kalkın artık o koltuktan. Hayrın sevabı sizden sonraki kuşaklara bıraktığınız ilkelerle biliniz ki hanenize yazılır. Şu da çok iyi bilinmelidir ki; mezarlıklar vaz geçilmezlerle doludur.

Türkiye artık fanilerle değil, ilkelerle yürümeyi öğrenmelidir.

Siyasi hayatımız, mesleki konumumuz, sportif yaşantımız, hep aynı dertlerle yoğruldu yıllar yılı. Koltuğa oturanlar bir daha gitmedi. İşlevleri ağırlaştı görev bölümü yapmadı. Kendinden sonrası için adam yetiştirmedi. Kadına güvenmedi, başarılı kişiyi görmezden geldi. Hakkı savundu hak vermedi. Alkış istedi, yanındakini alkışlamayı bilmedi. Çevresine önder oldu, zamanı geldiğinde kenara çekilip ona inanan ve arkasından gelenlere yol vermedi. Alkış seslerine alışmış kulaklar sonradan çıkan boynuzların kendini aşmakta olduğunu bir türlü duyumsamak istemedi.

Başbakan''ın AKP içinde savunduğu ve uyguladığı fikri ben şiddetle ve iştiyakle alkışlıyorum. Göreve gelen çalışacak, belirlenen sürede yerinden kalkacak ki bir başkaları da hizmet yarışında bulunsun. Türkiye''nin bu değişime ihtiyacı vardı. Aslında bu değişim de değil, gelişimin bir gereğiydi. Fikriniz değişmiyor ki. Bedeninizdeki hücreler canlanıyor. Yenileniyorsunuz. Yola çok daha sağlıklı bir şekilde devam ediyorsunuz.

Biz neler gördük bu ülkede…

Ne siyasiler gördük süngü ucunda,

Ne generaller gördük yargı koltuğunda…

Ne insanlar gördük koltuğa çöreklenmiş,

Ne omuzlara alınmış insanlar gördük ''benden sonra tufan'' deyip yerine adam yetiştirmeyen.

Köhnedik.

Biz, ne koltuklar gördük üzerinde oturanın da kendisinin de derisi eskimiş!...

12 yıl önce
Fanilerle değil, ilkelerle yürümek
Fenerbahçe'nin 3 seçeneği
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim