Fisher'ların elinden geçmiş izlenimi veren çerçevelenmiş ölü resmi ajanslarının fotoğraf havuzuna düştüğünde, özellikle kürenin kuzey kısmında yaşayan herkes derin bir oh çekti. ABD'nin yerini belirledikten sonra, derdest etmek yerine, evine yarım tonluk füze indirmeyi tercih ederek bir buçuk yaşındaki bebeğinin de içinde bulunduğu 6 kişiyle birlikte öldürdüğü haberi geldiğinde, dünyanın acımadan insanların boğazını kesen bir katilden daha kurtulduğuna yatıp kalkıp şükretti temiz yüzlü insanlar.
Olayı mutlulukla haber veren gazeteler "terörist başı" başlıklarıyla andıkları Ebu Mus'ab El Zarkavi'nin ölümüne, iddialarını destekleyecek iyi bir argüman olarak El Kaide'nin bile sevindiğini yazarken, "Evindeki leopar desenli gecelik şaşırttı" diyerek, artık karalama geleneğine dönüşmüş müstehcen ima refleksini bir kez daha okuyucularının önüne seriyordu işte.
Sözkonusu gazeteler, Türkiye'deki büyük basının külyutmaz, düşmanına şedid-dostuna müşfik, haber verme görevinin yanısıra toplum mühendisliği icraatıyla da göz dolduran üyeleriydi.
Bu arada, ABD kanalı ABC'de, artık unutulmaya yüz tutmuş Hadisa katliamı hakkında şaşırtıcı derecede eleştirel analizler çıkıyor, 8 Haziran günü AP muhabiri David N. Goodman'a konuşan, oğlu Zarkavi'nin elinde ölmüş olan Michael Berg, "President Bush"a "Zarkavi'den iki kat daha terörist. Zarkavi en azından kurbanının nefesini ellerinde hissetmişti. Ama Bush, ofisinde duygusuz gözlerle kağıtlar imzalayarak insanları öldürüyor" diye konuşuyordu.
Basının 'Türkleri de katletmişti' uyarılarıyla milliyetçi duyguları kabartan, itidal yoksunu telmihlerin üstüne bina edilen meşru zeminde, ölümüne hoplaya zıplaya sevindiği Zarkavi'nin, Danimarka'daki karikatür olayıyla ilk kez açıktan açığa terörle aynı cümle içinde kullanılarak tekinsizleştirilen, tehdit fenomeni haline getirilen bir din olan İslam'a mensubiyeti, bu ideolojik algıda birincil etken elbette.
İkincisini kolaylıkla tahmin edebilirsiniz, öldürülen kişinin Ortadoğu'nun yoksul bir ülkesinin - Lübnan, Irak, İran ya da Mısır ne farkeder - "arap"larından biri olması...
Bu kraldan çok kralcı sunum, Cumhuriyet jakoben-elitinin öteden bu yana düşmanlığı sürdürdüğü iki unsurdan mürekkep bir eski şarkının adını tazeledi yani yine: Bak sen şuna, hem müslüman, hem de arap.
"Temizlenecek 7 arap daha" diye parmak hesabı yapan medyanın, tarihin aklında, milyonlarca insanı katlederek Ortadoğu'yu kana bulamasıyla, sistematik işkenceleriyle kalacak olan bir isim sözkonusu olduğunda bile "Kendince nedenleri var canım" oyununa sığınması.
Elbette sadece ABD muhibbi politikalarla açıklanamayacak kadar eski bir çatışmayı işaret eden bu yaklaşım, referansını biraz da bu ülkede öteden bu yana arenaya salınarak çarpıştırılan Batı-doğu, Kemalizm-İslam, modernizm-gelenek kontrastlarından alıyor.
Tam da bu yüzden, tüm dünyanın ABD'den ithal edilen enformasyon ve görsel kaynaklar vasıtasıyla tanıyabildiği Zarkavi'nin terörist mi olduğu yoksa haklı direniş mi sergilediği soruları değil umursanan. Mühim olan, suçlunun bu renklerin simgeledikleri üzerinden sarışın mı yoksa yanık tenli mi olduğu problematiği.
Teşbihte abartı olmasın ama, karayağız güneydoğuluların paraya kavuşur kavuşmaz sarışın sevgili merakına düşmesini andırıyor manzara.
Büyülendiği ışıklı şehrin mozaiklenmeye çalıştığı beyaz ortamlarında gözü yan masadaki metroseksüele kaymasına rağmen "kıro" yedeğinden de vazgeçmeyen sarışın tarafından küçümsenmesinin kabahatini bile, esmer eşiyle olan geçmişine yükleyen bir kompleks musdaribine.
Şurası çok açık ki, Türkiye, neredeyse kemiğe kesmiş bir yargı olarak "İslam'ın kötü bir din" ilan edildiği Batı nazarında, hem demografisi müslüman, hem coğrafyası Ortadoğu olan bir ülke.
Biz her ne kadar, özgürlük dinamosundan çıkara çıkara katliam teorisyenliği çıkaranları yana yakıla sevmeye devam etsek de, bu böyle!
18 years ago
Bir teröristin füze sonucu ölümü
Tevradî bir mitin Kur’anî bir kıssa ile tashihi
i-Nesli anlaşılmadan siyaset de olmaz, eğitim de…
İç talebe ilişkin öncü göstergeler ilave parasal sıkılaştırmaya işaret ediyor!
Enerjide bağımsız olmak
Târihin doğru yerinde durmak
