Çiçeği burnunda televizyon BRT''de Mim Kemal Öke''nin sunduğu Mim Noktası''na bu hafta bir çok akademisyen konuk oldu.
Televizyonunu geç açan izleyiciler için, programda konuşan kişinin ismi ve konumunu altyazıyla geçme zahmetine katlanılmadığı için, kimin, ne konuştuğu pek anlaşılamadı...
Medya-siyaset işbirliğiyle altedilmeye çalışılan Merve Kavakçı''nın ve devlet-birey ilişkilerinin konuşulduğu oturumda, genel olarak toplumun pek yabancı olmadığı bir konu; "tahammül ve tahammülsüzlük" kavramlarının altı çizildi.
Televizyonculuk açısından belki suyu çıkmış bir konuydu "Kavakçı ve başörtüsü". Ancak geç de olsa değinildi bu konuya, çözümler getirilmeye çalışıldı. BRT, toplumun kör noktası haline gelen başörtüsü problemini es geçmedi.
Oturumda kullanılan "Demokrasilerde bireyin devletin önüne geçirilmesi gerekiyor" şeklindeki ifadeyi duyan izleyiciler, "Türkiye''de değil bireyi devletin önüne geçirmek, devletin vatandaşın üstüne abanarak onu boğmak noktasına geldiğini kimse görmüyor mu? Hangi ülkeden bahsediyor acaba bunlar?" diye düşünmekten kendini alamadı...
Amerika ya da İngiltere''den mi?
Haberciliğin "toplumu ajite etmek" anlamına geldiğini zanneden ve eksiklerini düzeltme yolunda hiç bir çaba sarfetmeyen, etik tartışmalarına "kör, sağır kalan" televizyonlar, iş sırası eğlenceye gelince "Çin''de de olsa" gidip alıyor. Ekranlardaki hemen bütün yarışma ve eğlence programları batı kaynaklı... Medyatik yönetmen Sinan Çetin''in sunduğu "Film Gibi" de ingiliz menşeli bir program...
Duygu ve aciziyet yüklü insan öyküleriyle ekranlarda büyük prim yapan "duygu sömürüsünün" yumuşatılmış versiyonu sayılabilecek program, teknik açıdan da yetersiz olunca, "alınacak yeri" kalmıyor... Sinan Çetin hemen setlere geri dönmeli!
Son zamanlarda ekranlarda boy gösteren bir reklam var, Mil-Pa''nın... Hani şu araba reklamı, "onun arabası var, güzel mi, güzel" diye başlayan... Bir kaç alımlı bayan ortalıkta dolaşıp, şarkılarla Mil-Pa''nın arabalarının ne kadar hoş olduğunu söyleyip duruyor.
Reklamda "kadın metası" yine bol bol kullanılmış ama, kulakları tırmalayan ses düzeni, düzeysiz, estetikten uzak görüntülerle bu arabalar satar mı? Onu bilemiyoruz!...
