|
Adalet bedel ister

Adalete inanmak başka, kişilerin adil olup olmadığına inanmak başka...



Kişilerin elindeki yasa adalet dengesini kurmuş ve korumuş olabilir, ancak o yasayı uygulayacak kişinin adil davranacağına ilişkin güven bulunmuyorsa işin rengi değişebilir.



İyi bir insanın ömrü adalet arayışı ile geçer.



Adaleti nerede arar o?



Kim bilir, belki bazen cebinde arar, orada aradığını bilmeden.



Bazen başka yerde, dışarıda, dış dünyada…



Statüko insana her zaman adaletsizmiş gibi görünür. Statüko çünkü her an aşılır ve o her an geride kalır. İnsan o adaletsizliği orada konuşlanmış görürken nasıl rahat etsin? Onu adalete dönüştürmeye çaba gösterir. Ömrü bu çabayla geçer.



Statükonun entrikayla, dalavere ile ayakta tutulamayacağı bellidir.



Hiçbir kurulu düzen kendinde adaleti tam sağlamış olamaz. Yasaların ardı arkası kesilmeden çıkartılmasını başka neyle izah edebilirdik aksi takdirde?



Kurulu düzen adaletsizliğin izalesine alabildiğine ayak direr. Kurulu düzene sahip çıkanlar onun değiştirilmesini hâlihazır çıkarlarına aykırı görebilirler. Adalet önerisi bile onlara ters düşebilir: adaleti adaletsizlik olarak telâkki edebilirler.



Bu nedenle kurulu düzeni değiştirmek zordur.



Onun kurallarıyla örtüşmüş olanlar alışkanlıklarının yitirilmesiyle ellerindeki çıkar düzeneğinin de yitirileceğini düşünür. Bu yüzden kendi aralarında dayanışmaya ve direnişe geçebilirler.



İç savaş denilen olayın kökeninde böyle bir gerçeklik yatar: statükoyu korumak isteyenler ile onu değiştirmek isteyenler karşı karşıya gelir. Çatışma başlar.



Tarihin bize öğrettiği bir başka gerçeklik var: adaletle kurulu düzenin çatışmasında, son rauntta galip gelen adalet olur.



Çatışma belki amansızca gerçekleştirilir. Çatışma sürecinde adaletin partiyi yitirdiği evreler görülebilir. Ancak çatışmanın nihai aşamasında adalet daima galip gelir. Onun galibiyetini belki o çatışmayı sürdürenler bile görmeyebilir. Ama rövanş daima adaletin yanındadır.



Geç kalmış bir adaletin adalet olmaktan çıktığı söylenir. Ancak bu durum bireysel olgular için söz konusudur. Ama olay salt bireysel düzlemde akışmaz, olay bireyi aşar ve tüm toplumu ve onun düzencesini ifade etmeye başlar.



Adalet arayışı insanın temel ırasıdır diyebilirim.



Adalet arayışı eylemin ta kendisidir. Adalet eylemle gerçekleştirilir.



Çatışmanın nedenlerinden biri de bu noktada ortaya çıkar.



Adalet eğer salt kitaplar arasında gezinmeyle gerçekleştirilebileydi çatışmaya gerek kalmadan her şey kendiliğinden değiştirilebilirdi. Fakat adalet eylemi gerektiriyor.



Tecelli etmiş olan adalet de zaten bu nedenle değerlidir. Ona ulaşmak için bedel ödenir. İnsan mirasyedi olmadıkça ödediği bedelin neye karşılık geldiğini bilir. Bedeli ödenmiş olanın değeri vardır.


#Statüko
#Çatışma
#Adalet
7 yıl önce
Adalet bedel ister
İkiyüzlü dünyanın 200 günü
Garson nereye baksın?
İnsafsız takas!
Erdoğan’ı/AK Parti’yi Kürtsüz bırakma operasyonu…
Riyakâr Bey ile ‘Yamyam’ Biraderler