|
Almanya niçin bu kadar telâşlı?

Almanya, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin konuşmasına izin vermeyince Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Nazi benzetmesiyle yaptığı eleştiriler iki ülke arasında diplomatik ilişkilerde gerginliğe yol açtı. Her iki taraf nezdindeki tepkiler şöyle:



1.

İzinler güvenlik gerekçesi ileri sürülerek iptal edilince Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Dışişleri Bakanlığı'na çağrılarak protesto notası verildi.



2.

Alman hükümeti, Erdoğan'ın sözleri ile ilgili olarak herhangi bir açıklama yapmayacağını duyurdu. Ancak bazı Alman siyasetçiler Nazi benzetmesi nedeniyle Erdoğan'ı eleştirdi. Şöyle ki:



A. Sol Parti milletvekillerinden Sevim Dağdelen Erdoğan'ı, 'Alman faşizmini küçümseme ve onun kurbanlarıyla dalga geçmekle' suçladı.



B. Merkel'in lideri olduğu Hristiyan Demokrat Parti'nin parlamento grubu lideri Volker Kauder, 'NATO üyesi bir ülkenin cumhurbaşkanının ittifaka üye bir diğer ülke hakkında böyle bir yorumda bulunması inanılmaz ve kabul edilemez bir şey. Özellikle bunu yapan, hukukun üstünlüğü konusunda ciddi sorunları olan bir ülke' dedi.



C. Haziran 2016'da 'LGBT Onur Yürüyüşü' (gey onur yürüyüşü de denir) katılmak için gittiği İstanbul'da gözaltına alınan Yeşiller Partisi milletvekili Volker Beck Twitter sayfasında Erdoğan için, 'Aklını yitirdi' dedi.



Ç. Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel ise Pazar günü Bild am Sonntag gazetesinde yayımlanan yazısında Türkiye ile 'zor bir stres testinden' geçtiklerini yazdı, 'iki ülke arasındaki dostluğun temelinin ortadan kaldırılmasına izin verilmemesi' tavsiyesinde bulundu.



3.

Merkel gerginliği azaltmak için geçtiğimiz cumartesi günü Başbakan Binali Yıldırım'ı telefonla aradı, iki ülke dışişleri bakanlarının çarşamba günü Almanya'da görüşmeleri planlandı.



4.

Almanya Başbakanı mevcut diplomatik krizde yine çok pasif davranmakla suçlandı. Haftalık Der Spiegel dergisi Türkiye ile Avrupa Birliği arasında imzalanan mülteci anlaşmasının alternatifinin bulunması çağrısında bulundu. Derginin son sayısındaki başyazıda 'Kendimizi Erdoğan'ın zincirlerinden kurtarmak için en uygun zamandayız' dedi.



Alman yönetiminin ve kamuoyunun Türkiye'nin tepkisi karşısında endişeli ve telaşlı olduğu net biçimde anlaşılmaktadır.



Bu sütunda daha önce de işaret etmiştik. Almanya aslında hür ve bağımsız bir devlet değil. Almanya İkinci Dünya Savaşından bu yana İsrail'e haraç veriyor. İsrail'in güdümünde olan bir ülke...



İsrail, Davos'ta (Ocak 2009) Şimon Perez'in şahsında Tayyip Erdoğan'dan yediği paparayı affedemiyor. Ve onun intikamını almanın ardında koşuyor.



Almanya, bir yandan da yeni kuşak Almanlar açısından İsrail'e olan borcu (haracı) içine sindirmek istemiyor ve alttan alta bir ırkçı Nazi uyanışını da yaşamaya başlıyor. Kısacası ilişkiler göründüğünden çok daha girift bir yumak içinde. Almanya Türkiye ile iyi ilişkileri geliştirmek istese bile kendi hür ve müstakil iradesine malik olamadığından bu ilişkileri geliştirmeyi başaramıyor. Bu ülke halen Türkiye'nin 2002 öncesi şartlarını yaşıyor. Zincirinden kurtulması zor... Meğerki orada da bir Tayyip Erdoğan çıka...


#Cumhurbaşkanı
#Recep Tayyip Erdoğan
#Adalet Bakanı
#Bekir Bozdağ
#Almanya
7 yıl önce
Almanya niçin bu kadar telâşlı?
Terim, Hagi"yi oyuna alınca
Sandık başına giderken…
“Ayı kucaklaması” sonuç verecek mi?
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?