|
Cenaze, yas ve düğün
Bir düğün gerçekte nedir ki? En çok da davetliler indinde? Onlar için düğün acaba ne anlama geliyor? Eğer düğüne davetli olmasaydılar da, bir cenaze törenine katılsaydılar, orada konuşulanların rengi ve çeşnisi daha mı değişik olurdu? Elbette, biri hayat yolculuğuna yelken açmanın eşiği, öteki kabre doğru giden yolun başlangıcı: aralarında kuzeyle güney kadar fark var. Üstelik birine insan başkası (düğün sahibi) tarafından davet edilirken; ötekine, insan kendi kendini davet eder. Daha uygun bir söyleyişle, insan birine davetle katılır; ötekine davet yoktur, onun hakkında insan bilgilendirilir, o kadar.

Düğünün de, cenaze töreninin de sahipleri vardır; bir de, bu törenlerin kendileri için düzenlenmiş olduğu kişi veya kişiler... Düğün davetine icabet edilmediğinde, düğünün sahipleri de, düğünün kendileri için yapıldığı kişiler de (gelin veya damat) icabet etmeyen kimseye gönül koyabilir; oysa cenaze törenine icabet edilmediğinde bu işe gönül koyabilecek olan yalnızca cenazenin sahibidir.

Düğün veya cenaze töreninde karşılaşıp hasret gidermeye başlayanlar, konuşmalar ilerledikçe, sözünün kesilmeden dinlenilmesini istiyor. Çünkü birazdan ayrılık vakti gelecek ve herkes kendi rutininin yolunu tutacaktır. Bu nedenle karşısındakinin derdini dinlemekten çok, kendi derdini anlatma savaşımı veriliyor. Bir de bakarsınız, bir yanda toprak kazılırken veya pasta kesilirken, öyle olur ki, insanlar birbirini dinleme yerine yalnızca kendi anlattığına kulak misafiri olmaya başlamış. Dahası, dinlenip dinlenmediğini bile umursamaz olmuş...

Gene de, bir düğün, her zaman bir düğündür. Ağırbaşlı ve kibar insanlar için bile, o, bir düğündür. Orada da ölçüyü korumaya özen gösterilir. Orada da kibarlıktan ödün verilmek istenmez. Orada insanlar, ciddiyetlerini bozmadan enflasyondan, krizden, dövizden konuşabilir. Hastalıktan, yaradan, yaralanmışlıktan bahsetmenin sakıncası yoktur. Dahası, karalara bürünmek isteyenler için bile yol açıktır. Çünkü orası düğün yeridir ve orada insan, gönlüne hoş gelen ne varsa onunla meşgul olmakta serbest tutulur. Yasa girmek bile... Çok mu tuhaf? Eğer o düğün, insanın kendi sevdiğinin düğünüyse ve o düğünle sevdiğini elinden kaçırdığını biliyorsa, elbet, öyledir. Demek istiyorum ki, dünyada başına böyle bir iş gelmemiş birisi için, böyle bir durumu anlamak zor görünüyor. Çok zor…

Gene de, bir düğünün, her zaman bir düğün olduğunu ve onun cenaze töreninin ters yüz edilmiş biçimi olduğu kadar, onu aşan bir yanının bulunduğunu da unutmamak gerekiyor. Mevlana'nın ölümle düğünü niçin bir tuttuğunu da kavramaya çalışarak…
#Cenaze
#yas
#düğün
9 yıl önce
Cenaze, yas ve düğün
İletişim sonuç odaklı bir süreçtir…
Dolar mı dolmaz mı ya da kısaca " $ durumu"
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar