|
Küreselleşme ve Beşli Çete’ye reddiye

Küresel­leşme, şimdiki haliyle kendisine direnmeye karşı koyuyor ve karşı alternatif geliştirme teşebbüsünü zayıflatıyor. Onun asıl tehditkâr yanı da bu noktada beliriyor: karşı koymaya meydan vermeden bütün kültürlerin üze­rinden buldozer gibi geçip gideceği hissini uyandırmasında… Kimlik ve var olma konuları, bu nedenle, içinde yaşadığımız süreçte her zamankinden daha çok konuşulur hale gelmiştir.



Sınırların açılması, gümrüksüz ticaret imkânlarının araştı­rılması ve bu çerçevede ulus devlet kavramının sorgulanma­sı, birey olarak Türk insanının geleneksel kültürüne yabancı olan konular değil... Aslında, böyle bir süreç onun arzu ettiği bir dünyanın gerçekleştirilmesi olarak bile yorumlanabilir.



Ancak üzerinde düşünülmesi gereken husus şudur: küreselleşme, uluslararası düzlemde bireysel iradeyi ortadan kaldırmanın bir aracı olarak kullanılıyor. Zaten küreselleşmenin kendisi de özneyi ortadan kaldırma çabasının görünür hale gelmesinden ibaret bir işlem ve süreç...



Evrensellik talebinde özne ve özneler belli idi...



Evrensel devlet iddiasını ileri sürenler, evrensel devletin önderinin kim olacağını biliyor ve onu ilan ediyordu. Örneğin

Dante Alighieri

evrensel logos fikrinden hareketle ulaştığı evrensel devlet ülküsünde bu devletin merkezinin Roma, önderinin de Romalılar olacağını ilan ediyordu. Çünkü onun kafasında yalnızca Romalılar efendi olmaya liyakat kesbediyordu. Günümüze kadar etkisini sürdüren evrensel devlet ülküsü küreselleşme “ülküsü” ile el değiştirdi.



Aslında evrensel devlet ile küreselleşme arasında mahiyet farkı yoktur. Radikal farklılık evrensel devlette özne, yani kimin önder, efendi olacağı belli iken, bu demektir ki ilan edilmiş iken; küreselleşmede özne ortadan kaldırılıyor. Bilinçli olarak kaldırılıyor. Daha doğrusu özne belli, fakat özne bilinmez hale getiriliyor, başka bir söyleyişle gayrı şahsi bir niteliğe dönüştürülüyor. Böylece küreselleştiğini düşünen ülkeler, kimin boyunduruğu altında hareket ettiğini bilemez hale düşürülüyor.



Türkiye, 15 Temmuzdan başlayarak bir bakıma işbu küreselleşme sürecine de taş koymaya başladı. Bunun dramatik örneğini Kuzey Suriye'de gerçekleştirdiği çıkartmayla somutlaştırdı. 20 Eylülde gerçekleştirilen BM toplantısında

Recep Tayyip Erdoğan

'ın yaptığı konuşma da aslında fonunda küreselleşmeyi reddeden bir bilincin manifestosu gibiydi. Gittikçe yaygınlaşmakta ve benimsenmekte olan “Dünya Beşten Büyüktür” sloganı, hem küreselleşmenin ikiyüzlülüğünü Beşli Çetenin yüzüne vurulmuş bir reddiye, hem de kendi ülkesinin bu tür oyunlara gelmeyeceğinin işareti olarak algılanmaya uygun bir ortamın geliştirilme hamlesi olarak telakki edilebilir.



#Küresel­leşme
#15 Temmuz
#Dante Alighieri
il y a 8 ans
Küreselleşme ve Beşli Çete’ye reddiye
İleride kaza olmuş
Efendimiz’in (sav) Zekatı-1
Milyonlar milyarlar havada uçuşuyor
Sandık başına giderken…
Operadaki Hayalet’in “kehaneti” gerçekleşirse…