Sevgili, mescit ve gurbet | Rasim Özdenören

Nedir gurbet?

Kişinin yurdundan ayrı kaldığı yer diye biliriz.

Tamam da, kişinin yurdu neresidir?

Onun doğduğu yer mi?

Karnını doyurduğu yer mi?

Neresidir kişinin yurdu?

Alışılmış kabullere göre kişiye belirleyeceğimiz yurt, bu söylediklerimizden her hangi biri olabilir...

Bu tanım, sıradan insan için geçerlidir.

Ama sıradan insan için geçerli olan kural âşık için de geçerli olabilir mi? Geçerli sayılır mı?

Yoksa âşık için farklı bir yaklaşımdan mı hareket etmemiz gerekir.

Âşık nereyi kendine yurt sayar?

Doğduğu yeri, ya da doyduğu yeri âşık kendine yurt kabul eder mi? Yoksa âşık farklı bir ölçüt mü uygular yurdunu belirlemede?

Belki şu cümleden hareket edebiliriz: yeryüzü bize mescit kılındı...

Mescit neresi?

Alnımızı secdeye koyduğumuz yer mi?

Alnımızı kime karşı, kim için secdeye koyuyoruz?

Son tahlilde sevgili için... Sevgilin her kimse, onun için, onun uğruna...

Senin sevgilin kim? Çoluk çocuğun mu, servet, mal mülk mü, şöhret mi, kim, ne? Kim senin tanrın?

İşte ona yönelmiş olarak alnını secdeye yatırdığın yer senin mescidindir. Orası senin yurdundur...

Yeryüzü sana mescit kılınmış olmasına rağmen sen alnını secdeye yatıracak bir yer bulamıyorsan, o yeryüzünün her milim karesi sana gurbettir.

Alnını onun uğruna secdeye koyduğun yer ise sıla... Senin sılan... Sevgilinin olduğu yer...

#Mescit

#gurbet

#Sevgili