|
Mısır"ın demokrasi testi

Hafta başında 4 gün boyunca Tunus"taydım. Sokaklarında yasemin satılan Tunus. Demokratik hayata geçiş süreci yaşarken sükunetini koruyan Tunus.

Siyasete soğuk bakan kimi Müslümanların da siyaset yapmak istediği ülke Tunus"dan geçen hafta ilginç bir davet aldım.

Ilımlı selefiler Reform (Islah) Cephesi adında bir siyasi parti kurmuşlar, Türkiye siyasetini özellikle AK Parti"yi tanımak istiyorlarmış. Üç günlük bir atölye çalışması hazırlamışlar, bizden de özellikle Erbakan"dan Erdoğan"a kadar geçen süreçte edinilen birikimi anlatmamızı istediler.

M. Zahid Gül bey ile iştirak ettiğimiz bu atölye çalışmasında her gün üçer saat olmak üzere dokuzar saat Arapça ders verdik. Tunus"taki 24 vilayetten 27 katılımcı vardı. İstekliydiler ve pür dikkat dinlediler.

Dördüncü gün akşamı Mısır"daki darbe haberini aldığımızda parti yöneticilerinin de morali bozulmuştu. Bu durum Tunus"u da olumsuz etkiler kanaatindeydiler.

Evet, Mısır"da 25 Ocak devrimiyle yönetimden uzaklaştırılan zihniyet geni döndü.

Dikta artığı kadrolar Mürsi başkan seçilince önce bir bahaneyle millet meclisini feshettiler, başkanın yetkilerini budadılar, adeta Mürsi"yi çalışmaz hale getirdiler, attığı her adımın önüne bir engel çıkardılar, sonra da Tahrir"i dolduran organize hareketi bahane ederek Ezher şeyhinin, Selefilerin temsilcisinin, Kıptilerin papasının ve batının maşası Beradey"in fetvasıyla seçilmiş başkanı azlettiler, halkın oyuyla yürürlüğe girmiş anayasayı rafa kaldırdılar.

Yönetimi dikta artığı kadrolara teslim ederek terör estirmeye başladılar.

Kelimenin tam anlamıyla bir askeri darbe yaptılar. Rafa kaldırdıklarını ilan ettikleri (kendilerince olmayan) anayasanın mahkemesine meşruiyet verdiler ve resmen mahkeme başkanı bile olmamış bir dinozoru geçici cumhurbaşkanı ilan ettiler.

Darbe açıklamasında, senatoya tekabül eden Şura Meclisi"ni feshetmeyi unutmuşlardı. Geçici başkan ikinci gün hemen bir başkanlık kararıyla halkın seçtiği Şura Meclisini de feshetti.

Evet Tahrir"i dolduran gayri memnunlar vardı, protestolar normaldi ve demokratik sayılabilirdi. Yönetimin bu protestoları iyi okuması da tavsiye edilebilirdi.

Protestocuların da yönetimin de hatalı eylem ve davranışları vardı.

Tamam da bunların hiçbiri askeri darbe yapılmasına gerekçe olamazdı.

Daha seçileli bir sene olmuştu ve Mısır gibi büyük bir ülkenin enkazını kısa sürede toparlamak hele de bir yığın engele rağmen öyle kolay olmazdı.

Mübarek"e otuz sene dayananlar seçilmiş cumhurbaşkanına bir sene bile dayanamadı. Yeniden dikta rejime geri döndüler.

Hadi diyelim ki Kıptilerin papası ve Baradey Tahriri dolduranlarla aynı düşünceyi paylaşıyorlar, ya bindikleri dalı kesen şu Ezher Şeyhi ve Selefilere ne demeli?

Bu dikta kalıntısı dinozorlar içinde Selefilerin de seçilmiş üyesi bulunan Şura meclisini de evvelki gün feshettiler.

Selefi Nur Partisi bu kararı protesto etti ama ne fayda. Bade harabilbasra.

Anayasa mahkemesi başkanı yani anayasayı korumakla görevli hukukçu, anayasayı fesheden darbecilere teşekkür ederek işe başladı.

Her neyse diktatörü indiren Tahrir"in tekrar dikta rejimine vesile olmasına karşı Adeviyye (meydanı) meşruiyeti savunma adına direniyor.

Bu yazıyı yazdığımda Adeviye direnişi sürüyordu.

Anayasa mahkemesi başkanının yapması gereken, özür dileyerek seçilmiş başkanı görevine davet etmesi ve darbe kararı alanları da mahkemeye sevk etmesidir.

Bunu yapmazsa gün gelir demokrasi yerleşirse ötekilerle birlikte o da yargıya hesap verir/vermelidir.

Kimi Arap liderlerinin ve iki yüzlü batının tutumunu ise iğrenerek seyrediyoruz.

11 yıl önce
Mısır"ın demokrasi testi
X’e kısıtlama an meselesi
Musevî bir yasadan Kızıl Düve miti üretmek
Sosyal çürüme yazıları 2: Her türden bağımlılıklar cumhuriyeti
Bir bu eksikti...
IBAN veren esnafın katli vacip mi?