|
Ben böyle "nafile" köşe yazarı görmedim

Bu yazıyı biraz neşelenin diye yazıyorum. Başarabilir miyim bunu bilemiyorum ama niyetim bu inanın.

En azından ben neşelendiğim için yazdım.

Hatta bir parça da ibret aldım.

İnşallah siz de hem neşelenir hem ibret alırsınız. ("Güldürürken düşündüren mizah" gibi oldu ama olsun, idare edin.)

İbret almak her daim iyidir.

Boşuna dememiş Mehmet Akif, "Tarihi tekerrür diye tarif ediyorlar / Hiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi.."

İbret önemli.

"Bu yıl hac mevsimi kurban bayramına rastlıyordu" diyerek "irtica" heyulası oluşturmaya çalışan kafaların hükümferma olduğu günlerden bugünlere geldiğimize hakkıyla şükredebilmek için bile ibret almak gerekli.

Türkiye"nin geldiği yere bakıp da böyle kafalar hâlâ var mı demeyin.

Var var, Hürriyet"te hâlâ arzı endam edebiliyorlar. Mesela, M. Yakup Yılmaz, nam-ı diğer Etekli Yakup.

Türkiye"nin en büyük "çatışma" alanı mesabesindeki meselesi bile "çözüm süreci"ne girdiği bir dönemde, "Eski Türkiye"nin küllerinden "çatışma" alanları oluşturmaya çalışıyor.

"İbret alın" dediğimde abarttığımı sanıyorsanız, "Hükümete uygun bir vali" başlıklı dünkü yazısından şu satırları okuyun: "Mardin Valisi Turhan Ayvaz"ın Kadınlar Günü vesilesiyle Midyat"ta yaptığı konuşmayı kaçırmışım. Vali"nin törende yaptığı konuşmada bir kere "kadın" kelimesi geçiyor, o da mecburen, "Kadınlar Günü" demek zorunda kaldığı için. Onun dışında "kadın" kelimesini hiç kullanmıyor, yerine "bayan" demeyi tercih ediyor. Biliyoruz ki "kadın" yerine "bayan" demenin bir tek nedeni var: Bunu kibarlık olsun diye yapıyorlar, cinsiyet ifadesi olarak "kadın" demek sanki ayıpmış gibi."

Enis Bey"e soralım şimdi:

Madem hiçbir eleştiriyi hak etmeyecek düzeyde böyle "ibretlik" yazılara ihtiyacınız vardı Özdemir İnce"yi neden gönderdiniz?

Ki, kültür- birikim bakımından karşılaştırılamaz.

M. Yakup Yılmaz"ın "her gün önemlidir" sözü varsa, Özdemir İnce"nin tonla şiiri var.

Velûd dersen, Özdemir İnce bin kat daha fazla velûd. Şu sıralar "Mahmut Esad Bey neden Bozkurt" başlıklı bir "seri" tutturdu ki bitmek bilmiyor. (Ben en son 9"da bıraktım.)

Yok, hükümet "derleştirisi" ihtiyacınızı karşılıyorsa Cüneyt Ülsever"in yanında M. Yakup Yılmaz"ın lafı mı olur. Coştu mu, "Türkiye Türklere bırakılmayacak kadar önemlidir" derdi. (Galiba şimdilerde bir gazetede "ulusalcılık" falan yapıyor, Allah selamet versin.)

Sinekten yağ çıkarma özelliği dersen Bekir Coşkun"un "reception"dan "Recep" çıkarma maharetinin yanında "kadın-bayan" muhabbeti nedir ki?!

Bilirsiniz; memleketin nerden nereye geldiği genellikle "ekonomik göstergeler" üzerinden izah edilir.

Misal, denilir ki, Türkiye IMF"den borç dilenirdi, AK Parti döneminde IMF Türkiye"den 5 milyar dolar borç istedi.

"Gelişmenin" bir de zihniyet planı var.

Nedense bunun altı pek çizilmez.

Türkiye, M. Yakup Yılmaz gibilerin kafasına baktığı günlerden, bu kafalara bakıp ibret aldığı günlere geldi…

Hürriyet gazetesi "Başörtülü penguen" kepazeliğinden ötürü özür diledi, bakın o hâlâ nerden gidiyor: "TiMAŞ"ın açıklamasına göre "Paytak Penguenler ile Tanışalım" isimli kitaptaki, anne penguen illüstrasyonuna başörtüsü eklenmemiş, bu kitabın orijinalinde de böyle imiş. Dün bununla ilgili bir yorum yazmıştım. Yazımın ana fikri bu açıklamayla değişmiyor, "başörtülü penguen" yerine "namaz kılan örümcek adam" kelimelerini koyarak da okuyabilirsiniz.."

Ana fikri değişmiyor dediği mahut yazısında da şunu demişti: "(…) dişi penguenlerin tesettüre sokulması (…)Sistematik beyin yıkama yöntemlerini kullanarak "muhafazakâr toplum yaratma" amacına yönelik bir eylemdir. Bir taşla birkaç kuş da vuruluyor hem: 1– "Dişi penguen bile türban takıyorsa, insanlar için de normali budur" fikrini daha beş yaşındayken çocukların beynine sokmak. 2– Toplumsal yaşam içinde kadının yer almasını, belli örtünme koşullarına uyması şartına bağlamayı normalleştirmek. 3– Toplumsal işbölümünde kadının yerinin evi olduğunu daha beş yaşındayken çocuklara belletmek.."

M. Yakup Yılmaz "Başörtülü penguen yerine namaz kılan örümcek adam kelimesini koyarak da okuyabilirsiniz" diyor ya, siz de yazımızın başlığındaki "nafile" yerine gönlünüzden geçen kelimeyi koyarak okuyun, hiçbir şey değişmediğini göreceksiniz.

11 yıl önce
Ben böyle "nafile" köşe yazarı görmedim
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset