|
Bir Birand daha çıkmaz mı?

Askeri “hancı” siyaseti “yolcu” gördüklerini, her brifingim var diyen askere tuzu alıp koştuklarını söyleyip durduk.

Hiç tınmadılar!

Dahası, envaiçeşit küfürler eşliğinde vatan hainliğimize hükmettiler.

Velhasılıkelam, ne biz sözümüzü sakındık, ne de onlar “Genelkurmay''ın ışıkları sabaha kadar yandı” gazeteciliğinden tastamam vazgeçtiler.

Her demokratik seçimde halk bunlara ve bunların biteviye desteklediklerine tokadı bastı.

Anlamadılar!

Anlamamakla da kalmayıp şappadak bühtan ettiler: “Zinde yargıya” ve zinde kuvvetlere “Dini siyasete alet ettiler…” yollu gammazladılar.

Halk bir kez daha tokatladı.

Akıllarını başlarına devşireceklerine “göbeğini kaşıyan”, “bidon kafalı” cahil bir halk bu dediler. “Makarnaya, kömüre oyunu satıyorlar” diye hakaret edecek kadar da tozuttular.

En akıllıları “sivil dikta” diyordu, varın gerisini siz hesap edin.

Hem “sivil diktaya” karşı teyakkuzda olmamızı istiyorlardı, hem de “Genelkurmay bildirisini öne çıkarıp bu fetihçi zihniyetin arkasında durmak istemiyorum…” diyorlardı.

Halk şimdi okkalı bir tokat daha attı.

Bir kısmının aklı başına gelir gibi oldu. En azından bu işler kömürle makarnayla açıklanamaz demeye başladılar.

Bir kısmı da “Deveye diken…” şeklinde edepsizleştiler.

Farkındayım; müthiş acı çekiyorlar.

Acı çektikçe de saçmalıyorlar.

Bunlardan biri açlıktan, yoksulluktan, hulasa çaresizlikten AK Parti''ye oy veriyorlar diyebildi.

Bu kafaya göre CHP (Mesela İnönü ve Ecevit dönemlerinde) halkın bir elini yağda, bir elini balda tuttuğu için sittin sene oy alamıyor.

Hallerine gerçekten üzülüyorum.

Mehmet Ali Birand bunlara vesayet rejiminin ta iliklerine kadar işlediğini, “Genlerimize, belki de farkına varmadan darbecilik işlendi. Bütün darbeleri anlayışla karşıladık. Yardımcı olduk…” şeklinde anlatmaya çalışmıştı.

Peki…

Bu halkın kim olduğunu, neden Batılı sosyolojik modellere uymadığını, kendilerine neden sürgit tokat attığını onlara kim nasıl anlatacak?

Keşke içlerinden aklıselim sahibi bir Birand daha çıksa…

Eflatun''un mağarasındakileri tasvir edercesine, Kemalist format yüzünden beyinlerine nakşedilenleri yegane hakikat bellediklerini biteviye anlatsa…

Bu çarpık hakikat anlayışının da “halâskar” ruh haline neden olduğunu; en faşistlerinin başbakanın darağacına çekilmesini alkışladıklarını, en demokratlarının ise başbakana karne vermeye kalkıştıklarını dile getirse…

Ah keşke içlerinden aklıselim sahibi bir Birand daha çıksa…

NOT 1: Sayın Erdoğan''ın açtığı davalardan “sarfınazar” etmesi harika haber. Hele ki Ahmet Altan davasından… Budur işte. Müthiş sevindim.

NOT 2: Balkon konuşmasında Erdoğan helalleşmekten bahsetti ya, “Ablacığım”ı kesmedi bu; isme özel helallik istiyor.

Duble yollarla zulüm ve katliam arasında kurduğu ilişkiden dolayı evvela kendisi özür dilemeli değil miydi?

O değil de, “dere kenarı bilgesinin” araya kaynak yapıp “Helal olsun” demesi yok mu; hey Allah''ım ya bu nasıl yüzsüzlüktür!

NOT 3: AK Parti''nin seçim zaferini “Deveye diken…” şeklinde değerlendiren Sözcü''nün adı lazım değil köşe yazarı teşbihte hata olmaz diyor. Yazık; darbımeseli de bilmiyor. Evet, teşbihte hata olmaz; olsa, zaten teşbih olmaz.

NOT 4: Mehmet Ali Aydınlar''ın Futbol Federasyonu Başkanlığı''na aday olması Türk futbolu adına büyük bir şans.

Adil, hakkaniyetli ve yaptığı bütün işlerde başarılı olmuş adam gibi adam. İnşallah seçilir.

13 yıl önce
Bir Birand daha çıkmaz mı?
Şaka gibi
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru
Demografik dönüşüm
Seçim bitsin, önümüze bakalım!