|
Darbesevici yazardan "türbanlı yazara" yaş günü armağanı

Şu süreçte herhangi bir köşe yazarı "darbe teşvik edici" bir yazı döktürse, adı "yandaş"a çıkarılan köşe yazarlarına dünün "darbesevicileri" işi bırakmaz.

Ertuğrul Özkök, M. Yakup Yılmaz, Fatih Çekirge falan demokrasi aşkıyla öyle bir dalarlar ki, o zavallının aklını almacasına.

"Tuuu yüzüne rezil..."

"Bu çağda bu kafa!.."

"Menderes''in akıbetiyle başbakan korkutmaya utanmıyor musun?.."

"Vay şerefsiz vay..."

"Darbe teşvik edici" o zavallı da neye uğradığına şaşar.

O kadar ki, "Yahu arkadaşlar, siz de vaktiyle benimle aynı dalga boyunda yayın yapmıyor muydunuz?" diyecek takati kalmaz.

Gerçi takati kalsa da işe yaramaz.

Afaki konuşmuyoruz, inanın böyle.

Geçenlerde bir zibidi onca yıl "darbesevicilik" yaptıktan sonra Cemil Koçak''ın üzerinden kendisini temize çekmek istemiş, "Belli ki birileri darbe olursa rahatlayacak..." deyivermişti.

Kimse yutmamıştı ayrı mesele.

Zaten "Odatv.com" iddianamesiyle rezilliği hepten gün yüzüne çıkınca tabanları yağlamış, Amerika''ya kaçmıştı.

Demem o ki tahmin yürütmüyoruz; örnekler zibil gibi.

Gerçekten de alenen darbesevici bir yazı yayımlansa, bu "yiğitler" kimseye laf bırakmayacak kadar atılır meydana.

Alayımız yan yana gelsek o "darbesevici fukarayı" ellerinden kurtaramayız.

Orantısız güç kullanılmasına isyan etsek, "Etmen eylemen yiğitler, siz de bir vakitler bu fukara gibiydiniz, bu kadar abanmayın..." diye diller döksek ne fayda!

Herkes dinlese, Fatih Çekirge dinlemez.

Lafa değil trende bakan bir insan evladı o; "darbeseviciliğe" asla merhamet etmez.

Apoletli medyada dezenformasyon yüklü haberler dercederken de "demokrasiye" merhamet etmemişti.

O kadar ki, Sabah gazetesinin eski genel yayın yönetmeni Ergun Babahan, "Askerlerin mesajları bize Sabah''ın Ankara Temsilcisi Fatih Çekirge üzerinden geliyordu..." demişti.

Cengiz Çandar daha ötesini söylemişti tabii: "Çevik Bir ve Erol Özkasnak, Fatih Çekirge üzerinden birtakım bildirileri manşet haline getiriyordu..."

Star gazetesini Yılmaz Özdil''le kotardığı dönemde "Ben askerlerle görüştüm, bu iş tamam Cem Bey" şeklinde Cem Uzan''ı gayrete getirişi bir şehir efsanesine dönüşmüştü.

"Efsane" veya "dedikodu" diyoruz diye maval okuduğumuz sanılmasın.

Cem Uzan''ın "Allah kahretsin, darbeden vazgeçmişler!" diyerek kadehini kırdığını Hasan Cemal kitabında yazmıştı.

Fatih Çekirge daha sonra, Cem Uzan''ın Star''ını yönetirken matine suare küfrettiği Doğan Medya''nın amiral gemisi Hürriyet''in internet sayfalarının başına getirildi.

"Seksi fotoğrafları için tıklayınız" butonuyla Hürriyet''in "arka kapak güzeli" muhabbetini sanal aleme taşıma maharetini göstermekte gecikmedi.

En son olarak da Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül''ün eşi Hayrünnisa Hanım''a sırf "başörtüsünden" dolayı "eğreti gelin" benzetmesi yaparak gündeme gelmişti.

Birkaç gün evvel de bir internet sitesinde (Gazeteciler.com) adına rastladım.

Nerden baksanız çok enteresan bir haberdi.

"Başörtülü" bir köşe yazarının teknede yaptığı doğum gününde, doğum günü armağanı olarak şiir okumuş.

Haberi görür görmez aklıma Ertuğrul Beyciğim geldi.

Fatih Çekirge''den neyi eksikti!

Trende uyum katsayısı onda da vardı. "Usta ne diyorsa o!" dememiş miydi daha geçenlerde.

Neden ayrım yapılıyor peki?

Ayıptır, yazıktır, günahtır.

Bu ayrımı THY de yapıyor. Fatih Çekirge''yi tanıtım gezilerine davet ediyorlar da Ertuğrul Beyciğimi neden etmiyorlar?

Ben doğum günü falan kutlamıyorum.

Şayet doğum günü partisi yapsaydım, Ertuğrul Beyciğimi mutlaka davet ederdim.

Doğum günü hediyesi olarak da şiir okuması şart değildi hani.

Devenin yularını tutsun yeter.

Kırk yılın başında yaş günü yapacaksam, vallahi pasta kurtarmaz, deve isterdim.

Nasıl ki Umre "gezisinde" devenin yularını Ahmet Hakan''ın eline vermişti, ben de Ertuğrul Beyciğimin eline yuları vermek isterdim.

Güzel olurdu.

Hiçbir şey olmasa, "full alkolsüz, alternatif yaş günü partisi" olurdu Şinasi.

12 yıl önce
Darbesevici yazardan "türbanlı yazara" yaş günü armağanı
Stratejik Kartlar yükselen güçleri sürükler…
Peygamberimizin Kur"ân"ı çargâh makâmında okuduğunu kim söyledi?
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…