|
En hakikatli CHP"li

Öldürttüğü adamın cenazesine çelenk gönderen mafya babalarından daha betersiniz. Alevileri tenkil ve tehcirin kralına maruz bıraktınız.

Sığındıkları mağaralarda zehirli gazlarla (Çağlayangil''in ifadesiyle) "fareler gibi" katlettiniz.

Neydi Seyit Rıza''nın idam edilmeden önceki son isteği, hatırlar mısınız?!

Oğlumu diyordu, gözlerimin önünde asmayın; beni astıktan sonra asın.

Siz ne yaptınız?

Sakalından, boynundan çekerek 16 yaşındaki oğlunun ipe çekilmesini zorla seyrettirdiniz.

Sonra da katlettiğiniz bu mazlum insanların ahlâfını "dindarların" karşısında emniyet supabı olarak yerleştirmeye çalıştınız.

Yani…

Dedelerini katlettiğiniz insanların çocuklarından vesayet rejiminizin azat kabul etmez "yeniçerileri" olmalarını istediniz.

Yani…

"Vesayet rejimi" uğruna katlettiğiniz o masum insanların torunlarından "vesayet rejimi"nin sürgit muhafızları olmalarını beklediniz.

Beklemekle de kalmadınız, iman ettiniz buna.

Mesela 28 Şubat cuntası, bağrından çıktığını söylediği milleti "Gerekirse silah bile kullanırız" manşetleriyle tehdit ettiği günlerde, Emin Çölaşanlarınız "Korkmayın şeriat gelmez; Türkiye''de 10 milyon Alevi var" diyerek Alevileri teminat gösteriyordu.

"Şeriat" dediği de üniversitelerden yaka paça dışarı attıkları kız öğrencilerin başlarındaki örtünün simgelediği manevi iklimden başka bir şey değildi.

Zira arkasında kurşun asker gibi durdukları (bin yıl sürecek) 28 Şubat süreci, "şeriata" karşı çıkma gerekçesiyle başörtülüleri üniversitelerden atmış, çocuklarımıza Kur''an öğretmeyi yasak etmişti.

Uzun lafın kısası:

Dindarları ezmek, vesayet rejimini tahkim etmek için Seyit Rızaların torunlarını hiç utanmadan, sıkılmadan teminat gösterdiniz.

Bekir Coşkununuz da vaktiyle aynı yöneteme başvurmuştu: "Aleviler bu ülkenin yüz akı, uygarlıktan yana iyi vatandaşı, okuyan düşünen insanları, doğaya saygılı yiğit insanlarıdır; kadına güvenirler; yobaz değildirler; edebiyatçıları kovmaz aydınları vurmazlar; hurafelere, batıl inançlara kanmazlar; Atatürk''ü severler; devrim yasalarına yürekten bağlıdırlar; laik cumhuriyete sahip çıkarlar..."

Tarih boyunca hep bu yöneteme başvurdunuz.

Kimi zaman da Alevilerin karşısına Sünnileri diktiniz; katliam yaptınız Maraş''ta, Sivas''ta!

Hem yangın çıkardınız, hem itfaiyeci rolüne soyundunuz.

Bunun için öldürttüğü adamın cenazesine çelenk gönderen mafya babasından daha betersiniz diyorum.

Ama artık oyununuz bozuldu.

"Bu ülkenin yüz akı, uygarlıktan yana iyi vatandaşı, okuyan düşünen yiğit insanlarından" biri çıktı dedi ki: "Dersim''de katliam yapıldı, Atatürk de bundan haberdardı…"

Herkese malum sır mesabesindeki hakikati CHP milletvekili bir Alevi ortaya koyunca ne yapacağınızı, ne diyeceğinizi şaşırdınız.

Nerdeyse aklınızı yele verecektiniz!

O kadar ki, Kemal Kılıçdaroğlunuz "Ülkenin Başbakanı olarak Erdoğan Dersim''le ilgili özür dilemeye hazır mı?" dedi.

Yani "onurumuzdur" dediği CHP tarihinin en vahim günahından dolayı Erdoğan''dan nadim olmasını istedi.

CHP Diyarbakır İl Başkanı Muzaffer Değer, "Dersim faciası karşısında Dersimli, Tuncelili yurttaşlarımızdan CHP Diyarbakır İl Başkanı olarak özür diliyorum" deyince de şappadak açıklama yaptınız: "Değer, bu konuşmayı yaptığı saatlerde CHP İl Başkanı değildi. Çünkü Genel Merkez tarafından, açıklamasından önce görevden alınmıştı…"

Kılıçdaroğlu "Dersim''le yüzleşiriz…" demişti; yüzleşince de CHP''lilik tükeniyor demek ki!

"Dersimlileri fare gibi boğdular, gaz kullandılar" sözlerini İhsan Sabri Çağlayangil''den naklederken de Kılıçdaroğlu CHP''li değildi.

Senin anlayacağın şudur Şinasi: En iyi, en hakikatli CHP''liler CHP''li değildi.

12 yıl önce
default-profile-img
En hakikatli CHP"li
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru
Demografik dönüşüm
Seçim bitsin, önümüze bakalım!
Yerel seçime ramak kala: DEM, Yeniden Refah ve İYİ Parti