|
İşletilmeye kuyruk sallayan işbirlikçiler!

Nasıl malumatfuruştu, anlatamam. Hele ki, roman konusu açılmaya görsün susturmak kabil değildi. Bütün dünya romanlarını yalayıp yutmuştu adeta.

"Üstad" dedim, "Anisibus'un romanlarını nasıl buluyorsun?" Bilirkişi edasıyla, "Pek tutmam" dedi. Ve hiç duraksamadan, kendisini hayranlıkla dinleyen diğer iki arkadaşa biteviye sürdürdü; Nancy Huston'dan girdi, Faulkner'den çıktı.

Gelgelelim, Anisibus aklının bir köşeciğinde pire gibi zıp zıp zıplıyordu. Geçiştirmek telaşıyla Victoria dönemi İngiliz edebiyatına jet hızıyla dalış yapmak da çare olmamıştı. Anlatımı savruklaşmış, şakakları terlemeye başlamıştı. Ne yapsa kafasından atamıyordu bir türlü: "Kim lan bu Anisibus?"

Hinliğine araya girmek istedim. Ben daha "Anisi" der demez, öyle bir atıldı ki, lafın 'bus' kısmını ağzıma tıkadı: "Şaşıyorum sana" dedi, roman zevkimi küçümseyerek, "Ne buluyorsun o adamın romanlarında?"

"Bir şey bulduğum yok, üstad" dedim, "Anisibus diye bir romancı da yok, ben uydurdum!"

O vakitler bir üniversitede asistandı. Şimdi muhtemelen YÖK'ün profesörlerinden biri olarak Philip K. Dick'i anlatıyordur öğrencilerine. (Var tabii; hani, "Karanlığı Taramak"ın yazarı. Sadece,'bizimkinin' anlatıyor olması biraz netameli.)

Milleti işletmek maksadıyla, "Feomidyum"u uyduran bir internet kurnazı, 'ifşaatının' keyfini "Ceviz Kabuğu" tadında çıkarmaya çalışmış: "Dünyanın geleceğini belirleyecek element Türkiye'nin elinde..."

Bor madeni heyulasının etkisiyle olsa gerek, 'ifşaata' paraşütsüz inen Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Osman Yumakoğulları, "Yüzde 74'ü elimizde bulunan Feomidyum'u" müstevlilere kaptırmamak için Türkiye üzerine oynanan oyunlara dikkat çeken bir konuşma yapmış. İnsanlık hali işte; görünmez kaza!

Bizim roman yazarı 'Anisibus' ile uyduruk element 'Feomidyum' birbirlerine işlev bakımından çok benziyor. Ne ki, 'Anisibus', her şeyden haberdar olduğunu sananların ayaklarına takılır, 'Feomidyum' herkesi haberdar etmek isteyenlerin. 'Anisibus' ödeşmenin oldukça sert bir ifadesi, 'Feomidyum' işletmenin ta kendisi...

'İşletilmek' bir zaafa uğramaktır. Herkes hassas olduğu konularda zaaf gösterir. Zaaf da, duyarlığın nişanesidir. 'Duyarlı' olmayan zaaf nedir bilmez zaten.

Gönüllü işletilmek var bir de. İşletilmeye teşne olmaktan öte kuyruk sallayanlar, işletilmişlikten işbirlikçilik makamına 'terfi' ederler.

"Kuruluş"tan "Kurtuluş"a kadar bütün bir mücadelesi halis alın terinden olan bir millete, Zarkavi'nin izini süren Amerikalı, İsrailli ve İngiliz ajanların tanınmamak için ter losyonu kullandıkları martavalını, "Ter kokulu ajanlar" diye aktarmak, Batılı kaynaklar tarafından 'işletilen' kafanın ulaştığı 'makamı' göstermeye yetmez mi? ('Masum' bir işletme vakasından Saadet Partisi'ni aşağılamayı fırsat bilen 'Romantik İsyankar'ın, bu hayasızlığa niçin 'gıkı' çıkmıyor?)

Hamas'ın, Zarkavi'nin öldürülmesine yas tuttuğu haberine ne demeli?! Yalçın Küçük'ün, "İsrail, Türkiye'de, İsrail'de olduğundan daha güçlüdür" tespitini haklı çıkartacak bu gayretkeşlik; Reuters 'işletmesiyle' Hamas'ı 'andıçlamak' değil midir? Hamas'tan yalanlama gelince de güya, Zarkavi'nin dövmelerinden, evindeki kadın iç çamaşırın rengine kadar bir yığın zevzeklikle işi boğuntuya getirmek nasıl bir densizliktir?

Ulusça 'işletilmek' istemiyorsak yerli hiçbir unsur taşımayan bu 'üslubu' dikkatli bir şekilde gözlemek gerek. İç politikadaki izdüşümlerini üsluplarından tanıyabileceğimiz bu adamlara hak ettiklerini Kemal Tahir söylesin ki, hiç değilse yüreğimizin yağı erisin:

"Emperyalizm o kadar açık bir namussuzluktur ki ancak yerli alçakların aldatma ve saklama ustalığıyla yutturulabilir. Bunu en iyi uygulayan emperyalist ajanların en yamanları da bizdedir diye haklı olarak öğünebiliriz."

Düzelti: Bay Knobloch bayanmış, ama benim 'suçum' değil. Bu çağda bir filmin yasaklanmasını istemek hiçbir bayana yakışmadığından bay sanmıştım onu. Baylardan özür dilerim. (Kadere bak!)

18 yıl önce
İşletilmeye kuyruk sallayan işbirlikçiler!
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi