|
Kılcallardaki adam bu mu Nazlı Hanım?

"Hocaefendi 12 Eylül darbesini desteklemişti" demek ne kadar mantıklıysa, Hocafendi"yi bitirme kararı 2004"te MGK"da alındı" demek o kadar mantıklıdır.

Binlerce öğretmen ve on binlerce öğrenciyi ilgilendiren dershaneler mevzuunu bu mantıkla tartışmak da asla mümkün değildir.

"Mesele dershaneler değil sen hâlâ anlamadın mı" derseniz, o başka.

Lakin hangi mesele olursa olsun, aklı mantığı yele verecek kadar tozutmanın alemi yok.

Taraf gazetesinin "Gülen"i bitirme kararı 2004"te MGK"da alındı" haberi dört dörtlük bir zırvadan ibarettir. Nokta.

Ayıp günahtır yahu!

MGK"da 2004"te alınan kararın altına imza atan 3 Kuvvet Komutanı tutuklu değil mi?

Bir diğer imzacı, dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök"ün de, bütün zamanların en demokrat genelkurmay başkanı olduğu bizzat Cemaat medyası tarafından hafızamıza kazınmadı mı?

O vakitler dışişleri bakanı olarak mezkur kararın altına imza koyan Abdullah Gül de Cemaat medyası tarafından hep sitayişle anılmıyor mu?

Hatta...

Dershaneler hakkında "paralel eğitim hoş değil" ifadesinin de yer aldığı konuşması dahi makul bulunmadı mı?

E"ee ne kaldı geriye, Erdoğan mı?

Biz de onu söylüyoruz zaten; sizin bütün meseleniz Başbakan Erdoğan.

Ne ki, meselenizi halletmek için dört elle sarıldığınız mahut MGK kararı büsbütün elinizde patladı.

Zaten patlamaya da mahkumdu.

Çünkü...

Söz konusu karara tutunarak Erdoğan"ı karalamaya çalışmak, Cemaate yapılan yardımların AK Parti"ye açılan kapatma davasında suç delili sayıldığını da, 2009"daki "Gülen"i ve Erdoğan"ı bitirme planı"nı da yok saymak demekti.

Dahası...

Cemaatin "12 Eylül referandumundaki" katkıları başta olmak üzre "vesayet rejiminin" geriletilmesindeki fonksiyonunu inkâr etmek demekti.

Nazlı Ilıcak durumun vahametini anında fark etmiş olacak ki, Taraf gazetesindeki söz konusu haberi MİT yaptırdı demeye getirdi.

Samanyolu"ndaki o dizinin "Karanlık Kurul"undaki "kılcallardaki adamımız" ifadesinden mülhem söyleyecek olursak, Nazlı Hanım, Taraf"a, "kılcallardaki gazete" muamelesi yaptı.

Saçma tabii.

Saçma ama (Erdoğan"a kara çalmak için) 2004"teki o MGK kararından medet ummaktan daha saçma değil.

Anlamak gerçekten zor, çok zor!

Bizzat kendi mücadelenize ihanet ettiğinizin, mesela, Ergenekon davasını itibarsızlaştırdığınızın farkında değil misiniz?

Bakın işte, Erdoğan"ı zevale uğratmak için manşete çektiğiniz o MGK belgesinde imzası olan Abdüllatif Şener ne dedi: "MGK belgelerini incelemeden Ergenekon, Balyoz kararı vermek yanlış. Yargılamaların gözden geçirilmesi zorunlu hale geldi..."

Yaaa, işte böyle!

Darbeci tutuklu paşalar da Taraf gazetesinin malum manşetlerini dayanak göstererek tahliyelerini isterlerse hiç şaşmam.

Zaten istemeye başladılar bile.

Ahmet Turan Alkan"ımız aylar öncesinden, "28 Şubat sürecinde daha özgürdüm" demekle işaret fişeğini çakmıştı. O gün bu gündür 28 Şubat analojileri bitmek bilmedi.

O kadar ki, "darbe olsa daha iyi" demeye ramak kaldı.

Siz bırakın şimdi MGK kararını da, Sayın Erdoğan"ı bitirme kararı nerede alındı onu söyleyin.

Gidişat hiç hayra alamet değil, aklınızı başınıza devşirin.

Tarhan Erdem 2012"de durduk yere darbe tehlikesinden bahsetmişti. Mehmet Altan da birden bire "camii ile kışla arasında" kalmaya başlamıştı.

Hasan Cemal de geçen gün Amerikalı bir profesörle, Türkiye"de entelektüeller ve liberaller arasında, "Mısır"dakine benzer biçimde, kışlaya dönüp bakma alışkanlığı son zamanlarda yeniden uç vermiş olabilir mi" üzerine muhabbet etmeye başladı.

Emin Çölaşan"ın "minik kuşu" misali Hasan Cemal"in neden Amerikalı profesörü olmasın.

Gündüz gözüyle Mısır"da yapılan darbeye "modern dünya" malumunuz "darbe" diyemedi.

Darbeler demokrasiyle gelir diyenler bile oldu.

Bu ülkede darbelere "evet" diyenlerin yüzdesi de CHP"nin oy yüzdesinden az değil.

Artık bundan sonra şunu bilip şunu söyleyeceğiz:

Erdoğan"a karşı yapılan kara propaganda sadece ve sadece darbe lansmanı hüviyetindedir.

10 yıl önce
Kılcallardaki adam bu mu Nazlı Hanım?
Mühim bir kitap: Eleştirel Teorinin Eleştirisi
Muhalefetten de silinmek
Batı neden Ortadoğu’da demokrasi istemiyor?
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?