|
Olan ona oldu

İddianame çok zayıftı. Karar ondan da zayıf çıktı. Ne ki, zayıf da olsa hoş, hijyenik ve güzel bir karar.

Deniz Baykal, Vural Savaş, Oktay Ekşi veya İlhan Selçuk gibilerine hak veren, lakin Ak Parti''ye de “durmak yok, yola devam” demeye getiren ortopedik bir karar bu.

Ertuğrul Bey''ciğimin yazılarına benziyor.

Hani, herhangi bir mevzuda, sakın yanlış anlamayın diyerek, her ihtimale karşı “her duruma müsait” bir pozisyon alır ya, işte ona…

Neyse, olan olmuş; Anayasa Mahkemesi, laikliğe aykırı fiillerin odağı gördüğü Ak Parti''yi kapatmaya gerek görmemiştir.

Kararın hülasası bundan ibarettir…

Hem “Ak Parti laiklik karşıtı eylemlerin odağıdır” görüşü mahkeme kararıyla onaylanmış; hem de vesayet rejiminin “genç çeri”lerine aldırış edilmemiş, Ak Parti''ye “yola devam” denilmiştir.

Olan da “Latif abi”ye olmuştur.

Hiçbir Ak Parti''li üyeye siyasi yasak getirilmediği halde, Ak Parti''nin MKYK eski üyesi Latif abi, “de facto” siyasi yasaklı hale gelmiştir.

Anlayacağınız sağlıklı “enforme” edilmemesinin bedelini ödemek zorunda kalmıştır.

Netameli kararlara bel bağlayanların çok sağlam kaynakları ya da enteresan piyanistlere rastlayabilecek kadar “şansları” yoksa boşu boşuna siyasi ikbal kovalamasınlar.

“Latif abi” vakasının bize öğrettiği hakikat budur.

Sağlam kaynak dediğin de, Vatan gazetesinden Bilal Çetin''in Anayasa Mahkemesi''nin kararından bir gün önceki yazısında dillendirdiği kaynak gibi olacak.

Allah aşkına şu ibretlik çaptaki ifadelere bakın:

“Önceki gün Anayasa Mahkemesi''nin toplantıya başladığı saatlerde, çok güvendiğim, bugüne kadar kritik gelişmeler konusunda önceden verdiği hemen her bilgi doğru çıkan bir haber kaynağım telefon etti. ''Duyum değil, kesin bilgi. Ama yazabilir misin bilmem'' diye söze girdi: ''Anayasa Mahkemesi''nin 11 üyesi AKP''nin, laiklik karşıtı eylemlerin odağı haline gelip gelmediği yönünde uzun tartışmalar yapacak. Ve sonuçta kapatma eğilimi ağır basacak ve oylamaya geçilecek. Oylama sonunda da karar, 6''ya 5 kapatma yönünde çıkacak. Ama tabii ki Anayasa gereği nitelikli çoğunluk olan 7 oy çıkmadığı için AKP kapatılmayacak...”

Kaynağı gördün mü “Latif abi”, kaynağı!

Yüzde yüz nispetindeki böyle bir “isabet” yüz yılda bir meydana gelir.

Alıcılı vericili son model böcek bile yanında nal toplar.

Kaynak dediğin böyle olacak: Paçaları sıvadığın yerde dereleri akıtacak.

Ak Parti''nin kapatılacağına ilişkin “Kibar Sebo” gibilerin döktürdüğü manipülasyon amaçlı telmaşa maddelere benzemeyecek.

Piyaniste gelince…

Onu da, Nuray Mert''in dünkü yazısından okuyalım: “Geçen nisan ayının sonlarında, bir büyük otelin gece kulübünde, bir arkadaşımın yurtdışından misafirleri ile birlikteydik. Piyanist, programına ara verir vermez, doğrudan bizim masaya gelip, bana ilk söz olarak ''merak etmeyin, AKP kapatılmayacak'' dedi…”

Sevgili Nuray Mert, tartışma programlarından kendisini tanıdığını belirttiği piyanistin “fantastik bir hikâye gibi” sandığı bu “yargısını” eşe dosta anlattığını söylüyor.

Yazık ki yazık, arkadaşı olmakla gurur duyduğum halde bana anlatmamıştır. Ne kadar üzülsem azdır!

Eğer bu bilgiyi benimle paylaşsaydı, Anayasa Mahkemesi kararları hususunda bir piyanistin asla yanılmayacağını ona anlatabilirdim. Üstelik bu vesileyle, Truffaut''nun “Tirez sur le pianiste” filmi hakkında gevezelik yapardık. Neyse, sağlık olsun.

Gelgelelim, böyle piyanistler, şahsi ikbal taraklarındaki bezlere dönüp bakmaya tenezzül dahi etmeyecek Nuray''a değil, “Latif abi” gibilerine rastlayacaktı ki, bi işe yarasın.

Şaka bir yana da…

Anayasa Mahkemesi, siyasi bir iddianameye, siyasi bir kararla mukabele etmeseydi, Bilal Çetin''in gizemli kaynağı veya Nuray''ın bahsettiği piyanist bu denli isabet ettirebilir miydi?

16 yıl önce
Olan ona oldu
Mülâhaza etmek
Siyasetçileri bürokratlara kurban etmek
Musallada bir sosyolog daha… Vehbi Başer’in ardından
Taşkent’in öbür yüzü
‘Korkuluk’…