|
Piyasa hıyarı

Her gün inen ayet mesabesindeki ölümle yüzleştiği anlarda bile “sahici” olamayan başka nasıl ve ne zaman “sahici” olabilir ki?!

Bu çağda insan ölümle hiç yüzleşmiyor belki de!

Nasıl desem; bütün ölümler “başkasının ölümü.” Yani, “başkasının derdi bizi mi gerdi” misali bakılıyor ölümlere.

Ahir zaman dedikleri bu olsa gerek.

Yazık, cenazeler de yüzleştirmiyor ölümlerle.

İnsan ölümle hiç yüzleşmeden “ex” oluyor.

Söylerken ürperiyorum ama söylemesem olmaz: Son zamanlarda “bizim mahallelerimizde” de cenaze namazlarında “piyasa” yapılıyor.

Garibanların, kimsesizlerin cenazelerinde değil elbette. Aklınıza ne oldu, garibanın yaşarken piyasası var mıydı ki cenazesinin olsun.

Gerçekten de son zamanlarda cenaze namazlarında bile “piyasa” yapılıyor: Bak falanca da gelmiş, aha filanca da şurada, falanla görüneyim, filanla da iki çift laf edeyim…

Korkuyorum, cenaze namazı için toplanan onca kalabalık konuşup hâlleşeyim derken bir gün cenazeyi kaldırmayı unutacak!

Pascal''ın (Necip Fazıl''ın sıklıkla terennüm ettiği) “Yalnız ölürüz” sözünün “ironisi” gibi bir hal bu.

Korkuyorum…

Cenazeler yapayalnız kalacak musalla taşında!

***

“Yeni sınıfın yeni dallaması” hemen her sene Umre''ye gider; her sınıftan, her ırktan insanla tavaf eder ama çevresini zerre miskali değiştirmez!

Hep aynı arkadaş grubu, hep aynı çevre gide gele, gide gele yorulmaz.

Hadi çevreni değiştirmiyorsun, bari fakir fukarayla da az hemhal ol muhterem.

Belki bir garibanın yüzü suyu hürmetine Umren hayırlara tebdil olacak. Neden hiç ekleşmiyorsun onlara, neden hep uzak duruyorsun?

Bir de Umre''ye iş bağlamaya gidenler yok mu: “O da Umre''de olacak nasılsa, meseleyi açarım ona, merak etme…”

Hey kurban olduğum Allah ya!

***

Öyle acayip bir zamana çattık ki insanlar sadece işlerine yarayacağına inandıklarıyla bayramlaşmaya başladı.

Menfaat ummadığına kimse dönüp bakmıyor.

Düşeni kaldırana da pek rastlanmıyor bu şehirde.

Zaten bu şehir artık paramparça; siteler her geçen gün her bakımdan uzaklaşıyor mahallelerden.

Bayramlar dile gelse ne derdi acep?

Geldim ama aranızdaki duvarları aşamadım mı derdi?

Yoksa…

Madem halkla aranıza duvar ördünüz “bayram coşkusunu” asla yaşayamayacaksınız mı derdi?

Sahi, bayramlar dile gelse ne derdi?

***

Her Allah''ın günü “Piyasaya ayak uydurmazsan ayakta duramazsın!” telkini yiyip duruyoruz.

Piyasa… piyasa… piyasa…

Her şey, her yer piyasa!

Mevtayı musalla taşında unutuncaya, Umre''de iş bağlayıncaya, bayramda “bayramdan” kaçıncaya, velhasılıkelam, “Piyasa hıyarı” oluncaya kadar piyasa.

12 yıl önce
Piyasa hıyarı
Abdülkerim Süruş (2)
Kılıçdaroğlu 2019’da Cumhurbaşkanlığına aday olacak mı?
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…