|
Postmodern katillerin Güngören şantajı

Galiba eskiden bu işleri çözmek daha kolaydı. Kimsecikler üstlenmese de eylemin yapılış tarzından, üslubundan hangi örgüt tarafından gerçekleştirildiği şappadak ortaya çıkardı.

Zaten eskiden terör örgütleri propaganda vasıtası olarak gerçekleştirdikleri eylemlerini sahiplenirdi.

Hiçbir eylem ortada kalmaz, hatta bir eyleme birden fazla örgütün sahip çıktığı bile olurdu.

Kararlılıklarını, öfkelerini ortaya koyar; isteklerini duyurmaya çalışırlardı.

Mesajlarının ne olduğu hususunda istifhama neden olmaz, ne yapmak istediklerini yayımladıkları bildirilerle açık seçik söylerlerdi.

Şimdi öylemi mi ya!..

Taşeron örgütlerle ihaleyi veren örgütlerin, işbirlikçi çetelerle uluslararası istihbarat örgütlerinin iç içe geçtiği "postmodern terör" sürecini idrak ediyoruz.

Birbirine kıyasıya düşman olduğunu bildiğimiz örgütlerin tuhaf şekilde birbiri için eylem düzenlediği, ilişki biçimlerinin "kimin eli kimin cebinde belli değil" sözünü akla getirdiği bir dönem bu.

Yani, ortalık yerde bırakılan, sahipsiz "piç eylemlerin" arz-ı endam ettiği lanet bir dönem…

Eskiden şiddet adı altında maskelenen terörün anlaşılır bir tavrı, belli bir metodu, velhasıl-ı kelâm, belirleyici bir "ideolojisi" olurdu.

Halbuki, postmodern terör örgütlerinin ideolojileri yok; sadece "ilişkileri" var: Eroinle, silah kaçakçılığıyla, kara parayla, karanlık istihbarat örgütleriyle…

Klasik terör örgütleri en azından 3 yaşındaki bir çocuğu, 8 aylık hamile bir kadını hedef seçmeyi kendisine yakıştırmaz; yoldan geçen insanları kahpe tuzaklarla, alçakça katletmezdi.

Çünkü yaptıkları eylemi haklı-haksız, doğru-yanlış açıklamak gibi bir alışkanlıkları vardı.

Yaptıkları eylemle vermek istedikleri mesajı net bir şekilde halkla paylaşma gelenekleri sayesinde, mesajını açıklayamayacakları eylemlere pek imza atmazlardı.

Tamam, onlar da nihayetinde terör örgütü sınıfına giriyorlardı; lakin hiç değilse öldüren niçin öldürdüğünü, ölen kimler tarafından öldürüldüğünü bilirdi.

İmdi, kapkaranlık yüzleri, fail-i meçhul eylemleriyle postmodern teröristlerin gerçekleştirdiği Güngören''deki menfur katliamının amacı nedir?

Bu halkı kaotik ortamın cenderesinde korkutmak, panikletmek mi?

Otuz yıldır "şehitler ölmez" şeklinde haykırarak teröre direnen bir halkı yıldırmanın mümkün olmadığını…

İmparatorluk bakiyesi bu topraklarda iç savaş çıkarmaya güçlerinin yetmeyeceğini bilmezler mi?

Bilirler, hem de bal gibi bilirler…

Bunu bildikleri için de, Güngören''de yedikleri haltın amacı iç savaş çıkarmak değildir.

Dolayısıyla, menfur saldırının şekline, biçimine veya patlayıcının menşeine falan bakarak yapılan değerlendirmelerin çıkmaz sokaklara saplanacağı aşikârdır.

Çıkmaz sokaklardan biri şudur:

Postmodern katillerin ihsas etmeye çalıştıkları adresi enikonu düşünmeden suçlu ilan etmek…

Hiç kuşkunuz olmasın; adı sanı belli hiçbir örgüt dünya kamuoyunun mahkum edeceği bu müstekreh eylemi yapmayı göze almaz.

Ve, hiçbir eylem sürgit fail-i meçhul kalmaz, kalamaz.

Farzımuhal, PKK''nın uluslararası destekten adamakıllı mahrum kalmanın bedeli olarak bu iğrenç katliamı yapmasının bir mantığı var mı?

Klasik bir "El Kaide" eylemi de değildir. (Fason olursa, o başka tabii.)

Çünkü ABD''nin mezkur örgüt sayesinde türettiği imajı zevale uğratır.

"Terörist İslam" yerine teröre kurban giden "Masum Müslüman" imajı işlerine gelmez de ondan.

Köşeye sıkışan, çaresiz kalan bir örgütün işidir bu:

Kuşatılmışlıktan kurtulabilmek için ne kadar "kural dışı" oynayabileceğinin mesajını veren adi şantajcı bir örgütün…

Bir adım daha ileri giderek şunu söylemek mümkün:

Ağır aksak işlese de Türkiye''nin demokratik ortamı hedef alınmıştır.

Maksat, 12 Eylül''ün o meşhur bildirilerinde gerekçe olarak öne sürülen kaotik ortamın hasıl olmasıdır.

Hazır siyaset mahkemeye taşınarak kadük bırakılmışken, teröre duyulan öfkeyi, yaşadığımız duygusal ortamı fırsat bilerek, siyasi parti liderlerine yönlendirerek siyasetin elini kolunu hepten mecalsiz bırakmaktır.

Dünkü yazısında malum şahıs hiç vakit kaybetmemiş, haberiniz olsun.

16 years ago
Postmodern katillerin Güngören şantajı
Tevradî bir mitin Kur’anî bir kıssa ile tashihi
i-Nesli anlaşılmadan siyaset de olmaz, eğitim de…
İç talebe ilişkin öncü göstergeler ilave parasal sıkılaştırmaya işaret ediyor!
Enerjide bağımsız olmak
Târihin doğru yerinde durmak